Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hipertansiyonla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Remzi Önder, hipertansiyonun meydana getirdiği sorunlar nedeniyle hem bireysel hem de toplum sağlığını tehdit eden bir hastalık olduğunu belirterek, "Genel populasyonda her 4 kişiden biri hipertansiyon hastasıdır" dedi. 

Hipertansiyonu olan birçok kişinin bunun farkında olmadığını ve zaman içinde yüksek kan basıncının neden olduğu kalp krizleri, beyin felçleri, böbrek yetersizlikleri, göz içi kanamalar ve damar hastalıkları gibi ciddi sorunlar başladıktan sonra hekime başvurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Önder, "Hipertansiyonla Mücadele Derneği, halkımızı bu konuda bilinçlendirmek amacıyla 9 yıldır düzenli olarak halk sağlığı taramaları, halk toplantıları yapmaktadır. Şimdiye kadar İzmir'de değişik bölgelerde 3 bin 537 erişkini kapsayan tansiyon ölçümü ve anket yapılmıştır. Hipertansiyon oranı yaklaşık yüzde 45 gibi yüksek bir oranda tespit edilmiştir" diye konuştu. 

Uluslararası 2003 Avrupa ve Amerika Hipertansiyon Kılavuzları'nda şu an 140/90 mmHg'nın üstü hipertansiyon sınırı kabul edilen değerlerin daha aşağı değerlere çekilmesi yönünde çabalar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Önder, "Özellikle Amerikan kılavuzunda kan basıncı 115/75 mmHg üstüne çıktıkça her 20 mmHg'lık artışın kalp hastalığı riskini 2 kat arttırdığı vurgulanmaktadır" dedi. 

Dünyada ve ülkemizde eğitim programlarının daha çok erişkin topluluğa yönelik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Önder, "Oysa hipertansiyon sadece erişkinlerin problemi değildir. Son yıllarda gençlerimizin beslenme düzeninde bozulmalar, özellikle fast-food türü yağlı, tuzlu ve yüksek kalorili yiyeceklere yönelim, kilo alma ve hipertansiyon problemlerini arttırmıştır. Yapılan araştırmalar gençlerimiz arasında kan basıncı yüksekliğini yüzde 4.5 olarak göstermiştir. Hipertansiyon görülmesi yaşla orantılı olarak
da artmaktadır" şeklinde konuştu.