İzmir'de, kendilerini 'Şıh' olarak tanımladıklarını belirten iki kadın, din üzerinden şifa dağıtıyoruz bahanesiyle yaşlı bir kadının 16 bin lirasını alarak kayıplara karıştı. Polis şimdi her yerde insanların manevi inançlarını sömüren iki kadını arıyor.

Olay, geçen hafta sonu Limontepe'de bulunan bir evde meydana geldi. 57 yaşındaki Mümine Öztürk evinin önünde bekleyen iki kadın fark etti. Şiddetli yağan yağmurda insanlık görevi nedeniyle tanımadığı iki kadını evine misafir eden Öztürk, kadınların isimlerini söylemediklerini ve kendilerini Şıh olarak tanıttığını açıkladı. Kendisinin böbrek hastası olduğunu ve gelininin de kalp rahatsızlığı yaşadığını ifade eden Öztürk, kadınların sohbet esnasında evin içerisine bayıltıcı sprey sıktıklarını açıkladı.

YAĞMURDA ISLANMASINLAR DİYE EVE ALDIM

Cumartesi günü şiddetli yağmurda evinin önünde bekleyen iki kadın gördüğünü belirten Öztürk, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Yağmurda ıslandıkları için eve davet ettim. Kendilerini hayatım boyunca hiç görmedim ve tanımıyorum. Ancak ben ve ailem inançlı ve iman sahibi olan insanlar olarak insanlık görevimi yerine getirmek istedim. Bir süre sonra sohbet etmeye başladık. Bayanlardan biri kendisini bana Şeyh Galip'in soyundan geldiğini ve kendisinin de 'Şıh' olduğunu açıkladı. Sohbet esnasında kendisini 'Şıh' olarak tanımlayan bayan bana böbrek hastası olduğumu, eşimin 4 yıl önce öldüğünü ve isminin de Osman Öztürk olduğunu söyleyince büyük bir şok yaşadım. Üzerimde büyük bir kara bulutun dolaştığını söyleyen bayanlardan biri ayrıca evimin içinde ve benim üzerimde büyü olduğunu söyledi. Evimde ne kadar para ve altın varsa getirmemi ve bunların üzerinden atlayıp altınların suyu ile yıkanmam gerektiğini söylediler. Ben de askere gidecek oğlum için biriktirdiğim ne kadar para ve altın varsa hepsini getirdim. Para ve altınları bohça yapan kadınlar beni bohçaların üzerinden atlattılar."

HIRSIZLAR BAYILTICI SPREY KULLANMIŞ

Ev sahibi Mümine Öztürk sohbet esnasında kadınlardan birinin eteğinin altından devamlı olarak eline bir şey sıktığını ve yüzüne sürdüğünü anlatarak, "Şıh olduğunu söyleyen bayan benimle konuşurken bu esnada eteğinin altından devamlı olarak eline bir şey sıkıp benim yüzüme sürüyordu. Sürülen kokudan adeta tutuldum ve hareket edemez hale geldim" dedi.

Gelin kaynana olarak soyulduklarını anlatan Mümine Öztürk bu sırada alt katta oturan gelini Huriye Öztürk'ün eve geldiğini söyledi. Gelin Huriye Öztürk de yaşanılan olayda kendisinin de mağdur edildiğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Annemin yanına çıktığımda evde tanımadığım iki kadın vardı. Biri hemen benim boynuma sarılarak 'beni tanımadın mı?' diye sordu. Kendisini tanımadığımı söyleyince benim üzerimde cinlerin olduğunu ve gelin kaynana olarak bizlere büyü yapıldığını söyledi. İçerideki

kokudan ötürü neler olduğunu tam olarak anlayamadım. Kadınlar o kadar efsunluydular ki evde neler yaşadığımızı olup bitenlerin bir saçmalıktan ibaret olduğunun farkına varamadık. Halbuki biz inançlı insanlarız."

Böyle şeylerle aslında uğraşmadıklarını anlatan gelin Huriye Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak, ne yaptılarsa artık ben de bana her söylediklerini yerine getirdim. Evimde ne kadar altın ve para varsa getirdim. Şıh olduğunu ileri süren bayan bana da anneme yaptığı gibi para ve altınları bohça yaparak üzerinden atlamam gerektiğini söyledi. Daha sonra kendileriyle beraber bana ve anneme evin dışına çıkıp yedi kapı dolaşmamız gerektiğini söylediler. Açık havada biraz ilerlememiz bizi kendimize getirdi. Daha sonra bayanlardan ayrıldık. Ancak eve girdiğimizde altınlar ve paralar çoktan kayıplara karışmıştı."

HIRSIZLAR YAKALANSIN

Mümine Öztürk ve Huriye Öztürk hırsızların kendilerinden 9 bilezik, 5 ata altını, 2 yüzük, 2 çift küpe, 2 adet isimlik harf, 1 adet künye, 1 adet Reşat altını ile 1 milyar 85 TL değerinde para ve ziynet eşyası çaldıklarını ifade ederek bir an önce yakalanmalarını istedi.

Kimseyle aile olarak hiçbir sorunları olmadığını anlatan Mümine Öztürk, şöyle konuştu: "Biz 40 yıldır burada oturuyoruz. Durumu fark ettiğimiz an polis eve geldi ve gerekli incelemeleri yaptı. Kullandıkları spreyden ötürü odanın duvarlarındaki boyalar aşındı. Benim aylık 350 TL değerinde gelirimin dışında başka bir şeyim yok. Biriktirdiğim para oğlum içindi. Hırsızlar bir an önce yakalansın. Başkalarının canı yanmasın. Ben insanlık görevimi yerine getirdim. Üzüldüm ve acıdım ama bedeli bu olmamalıydı. İnsanların inançları üzerinden böyle dolandırıcılık yapılmamalı."