31
Mayıs
2024
Cuma
ALİAĞA - İZMİR

Yorgancılık tarih oluyor

Bir zamanlar genç kızların çeyizlerinin en önemli eşyalarından olan ve rengarenk kumaşlarla bin bir emeklerle ilmek ilmek işlenerek dikilen yorganların yerini, hazır satılan makine üretimi yorgan ve battaniyeler aldı. Kültürümüzün önemli parçası olan yorgancılık mesleğini yapanların sayılarının her yıl azalmasıyla da bu meslek adeta son yıllarını yaşamaya başladı.


Yorganlık mesleğinin dev çınarlarından İzmir'in Aliağa ilçesinde mesleği inatla sürdürmeye çalışan 60 yaşındaki Harun Çoban "Önceden evlenme çağına gelen her genç kız annesini alır en az 2 yorgan diktirmek için gelirdi. Şimdi ise anneleri kızlarını zorla getiriyor" diyerek mesleğin günümüzde geldiği son noktayı özetledi.
Mesleğe teyzesinin tavsiyeleriyle İstanbul'da başlayan Harun Çoban el dikimi yorganlara halkın eskisi gibi ilgi göstermediğini belirtti. Büyük alışveriş merkezlerinde ve tekstil mağazalarında satılan fantezi yorgan ve battaniyelere daha çok talep olduğuna işaret eden Çoban, bu nedenle el sanatı yorgancılığın tarihe karışma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Mesleğe ilginin olmadığını ifade eden Çoban, sözlerine şöyle devam etti:
"1967 yılında İstanbul'da Teyzemlerin dükkanında çırak olarak başladım bu mesleğe. Daha sonra Konya'da kendi dükkanımı açarak mesleği sürdürdüm. Ekonomik sebeplerden dolayı mesleği İzmir'e taşımak zorunda kaldım. 1986 yılında Aliağa'da 5 yorgancıydık. Aliağa'daki meslektaşlarımız yıllar geçtikçe azalan ilgi karşısında dayanamayarak dükkanlarını kapattı. Bu mesleği günümüze kadar devam ettirdim."


El işi yorganları günümüzde köylülerin diktirdiğini anlatan Çoban "Kış ayları geldi. Dolayısıyla bizim mesleğin en hareketli olduğu zamanlar da geldi. Özellikle köylüler yeni yorgan diktirmeye veya var olan yorganlarını tamir ettirmeye geliyor. Zaten müşterilerimizin yüzde doksanını da köylüler oluşturuyor. Çünkü onlar canının kıymetini iyi biliyor" dedi. Eskiden evlilik çağındaki kızların çeyizine girecek bir yorgan için üç gün uğraştığını aktaran Çoban günümüzde günlerce uğraşılarak meydana getirilen
yorganlara değer verilmediğinden şikayet etti. Çoban şöyle devam etti, "Bir yorganı üç gün işleyerek yaptığımız günler geride kaldı. Dolayısıyla artık sanat eseri bu yorganları görmek çok zor. Vatandaş zorlu hayat şartları karşısında yorganların karşılığını veremez oldu. Bizde daha az emek harcayarak dar gelirli vatandaş için ekonomik yorganlar üretmeye başladık. Ancak böyle ayakta kalabiliyoruz. Artan ekonomik sıkıntılar nedeniyle artık kaliteli olan yerine ucuz olana rağbet ediliyor. Fakat vatandaşlarımız el dikimi yorganların diğerlerine göre daha sağlıklı olduğunu bilmeliler. Yorganlarda yalnızca yün ve pamuk yer alıyor. Çoğunlukla da doğal malzeme olan pamuk. Ama ekonomik ve yıkanabilir bir yorgan isteyen müşterilerimizde oluyor. Bunlar içinde silikon malzemeden doldurulmuş yorganlar yapıyoruz. Dikim ücreti kumaşına göre 20-60 YTL arasında değişiyor. Piyasada satılan hazır yorganlar 100-120 YTL iken bizim diktiklerimiz 50-80 YTL arasında oluyor" diyen usta yorgancı şimdilerde mesleği sürdürmesi için
yetiştirdiği 30 yaşındaki oğlu Fatih Çoban' ile birlikte çalışıyor. Babasının yanında pamuk ve yün döverek işe başlayan Fatih Çoban'da "Ben dünyaya yorgancı olarak geldim. Bu meslek ile gözümü açtım. Artık bir makine gibi yorgan dikiyorum" diyerek mesleği elinden geldiğince sürdüreceğini söylüyor.

iha
Yayın Tarihi : 21 Kasım 2008 Cuma 18:23:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?