Foça moda değil marka

TÜRSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy, Foça Belediyesi tarafından düzenlenen "Türkiye Turizminin Sorunları" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Foça'nın moda değil marka olduğunu söyledi. Bugüne kadar Foça'nın korunduğunu, muhafaza edildiğini, tabiat varlıklarının burada turizme can verdiğini ifade eden Ulusoy, yabancıların düzenlenen turlarla seyahat ettiklerini, bunun için Foça gibi yerlerin tercih edildiğini anlattı.

TÜRSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy, "Türkiye Turizminin Sorunları" konulu konferansa katıldı. Ulusoy, turizm cenneti Foça ve Türkiye'nin turizminin gelişmesi için yapılan çalışmaları anlattı. Atıl durumda bulunan Fransız Tatil Köyü'nün tekrar turizme kazandırılması için imza kampanyası başlatılmasını isteyen Ulusoy, "Fransız Tatil Köyü hükümetten bir şans daha istiyor. Bu şansı bir kez daha vermek içinde Foçalılara büyük görev düşüyor. Şahsım ve birliğim adına bize bu konuda ne görev düşüyorsa göreve hazırız. Hep birlikte imza toplayalım" dedi.

19. Yüzyılın sanayi odaklı olduğunu anlatan Başaran Ulusoy; sözlerine şöyle devam etti: "Bütün fabrikalar 19. yüzyılda kurulmuş ve gelişmiştir. 20. yüzyıl insan odaklıdır. Bütün savaşları, terörü, aklınıza gelen ne bela varsa insanlar meydana getirmiştir. 21. yüzyıl çevre odaklıdır. Çevre ve doğanın artık korunması gerektiğine inandığımız bir yüz yıldır."

İnsanlığın artık doğa ile barışması gerektiğini anlatan Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğa ile barışmadığınız zaman tabiatın dinozorları dahi yok ettiğini görürsünüz. Tabiat üzerinde kaybettiklerimizi geri getiremeyiz ama korumak zorundayız. Foça korunmak zorunda. Dünyada korunabilinir alanlar yüzde 12.6'dır. Maalesef Türkiye 3.8'de kalmıştır. Bugün siz Kayseri'deki Sultan sazlığını, Gediz deltasını, Samsun'daki Kızılırmak deltasını, Silifke'deki Göksu deltasını perişan ederseniz eğer Türkiye'nin geleceğinde turizmden bahsetmeniz mümkün değil."

Dünya da sekiz bine yakın kuş çeşidi olduğunu anlatan Ulusoy, şunları söyledi: "Bunun beş yüz çeşidi Gediz deltasındadır. Manyas Kuş Cenneti, artık ismini değiştirdik Manyas Kuş Cehennemi yaptık. Teker teker tahrip ettiğimiz bu değerleri geri getirmek zor. Güzel bir çevre, doğa ve tabiat varlıkları istiyoruz. Ama küresel ısınmanın getirdiği belalar ilk önce ülkemi perişan edecektir. Yarı kurak iklimi yaşayacak olan Türkiye ilk önce bu bölgeye sahip çıkmalı. Mütevazi olmayın bölgenize sahip çıkın. Bu Foça'nın kıymetini bilmiyorsunuz. Bu güzellikleri bulamazsınız. Karadeniz'in yağmuru çetindir, güneşi üveydir. Burada yağmur çetin, güneş üvey değil."

Ege Bölgesi'nin turizmden aldığı payın yetersiz olduğunu vurgulayan Başaran Ulusoy; şöyle konuştu: "Türkiye genelinde İzmir yüzde 19 ihracatını yapar. yüzde 12'si de ithalatını yapar. Bugün Türkiye'deki yatırımların yüzde 23.4 'ü Ege Bölgesindedir. Ama turizmden aldığı pay yüzde 8-9 civarındadır. Bu orantı nedeniyle maalesef yavaş yavaş insanlarımız yatırım yapmaktan vazgeçiyor. 1980 yıllarında kitle turizmine geçmiştik. Yanlıştı doğruydu. Kum, deniz güneş anlayışını seçenlerin modeli Türkiye'de olmazsa olmaz şartlarıydı. Ama artık yavaş yavaş tabiat ile barışık kültür turları dönemi başlamıştır."

Ege bölgesinin şanslı bir bölge olduğunu anlatan Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama gelin görün ki politikalara baktığımız zaman karşımıza ne çıkıyor ulaşım politikası dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Yüzde 92 ile yapılan karayolu ile yapılan ulaşım ancak Türkiye'de var. Biz raylı sisteme geçmek zorundayız. Raylı sisteme geçmediğimiz taktirde Türkiye'nin iki yakası bir araya gelmez."

Tarım ile turizmin birbirinden ayrılmaz bir parça olduğunu belirten Başaran Ulusoy, Türkiye'nin tarım politikasını tekrar gözden geçirmesini isteyerek "Siz havalimanından Kars'a inerken o büyük baş hayvanları görmek mecburiyetindesiniz. Çiftçinin desteklenmesi lazım aksi taktirde 2023 yılında Türkiye 50 milyon bir ziyaretçiyi ağırlayacaksa. Bugün 1 milyon ile başlayıp 9 milyona gelmişiz. Yarınlarda Türkiye iç turizmini 20, 25 milyonlara çıkardığında o zaman karpuzu İran'dan peyniri Hollanda'dan getireceğiz. Siz şarap üreticisini, patates üreticisini destekleyeceksiniz. Tarım politikası turizmin vazgeçilmez politikalarından bir tanesidir."

FOÇA'NIN ÜZERİNDEKİ TOZU SİLİN

Foça'nın moda değil marka olduğunu belirten Başaran Ulusoy; sözlerini şöyle tamamladı: "Çünkü moda demode olur ama markanın sadece üstünde toz olur. Siz Foça'nın üzerindeki tozu sileceksiniz. Elinize bir beyaz kağıt alın bu gayet basit üzerine yazın beş yıldır kapalı olan tatil köyümüzü geri istiyoruz. Foça'da yaşayan herkes bu imzayı atar. Foça'da kağıt mı yok? Ekleyemiyor musunuz kağıtları birbirine yazın, imza toplayın gönderin. Yaptınız mı? Yapmadınız ama tatil köyünüzü geri istemek suç ise bu suçu işleyin kardeşim."