İzmir'in tarihi ilçesi Tire

İzmir'in tarihi ilçesi Tire kendine özgü sosyal yaşamı, tarihi eserleri ve kültürel zenginliği ile öne çıkıyor. Tarihi camileri, köftesi ve salı pazarı ile ün yapan Tire, sonbaharın en güzel yaşanabileceği bir ilçe olarak öne çıkıyor. İzmir'in sadece 80 kilometre güneyindeki Tire'nin ulaşımı son derec kolay.

Ünlü seyyah Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde "Şehr-i Muazzam" olarak tanımladığı kentin tarihçesi 5000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli ve büyük şehirlerden biri haline gelen Tire, özellikle dokumacılık alanında son derece ileri seviyede. Ordunun ihtiyaç duyduğu urganlar ve Yeniçerilerin İç çamaşırları yıllar boyu Tire'nin ünlü tezgahlarında dokunduğu, İstanbul'un fethi sırasında da Fatih'in gemilerini Tire urganıyla çekip Haliç'e indirdiği bilinir.

Gizli Cennet olarak tanımlanan Tire görenleri kendine hayran bırakırken, bozulmamış bir ilçe olarak misafirlerini ağırlıyor.
Tire'nin eski tarihi dar sokakları, muhteşem güzellikteki tarihi evleri, türbeleri, ayazması, hanları, hamamları, camileri, içinde el yazması kitapların yer aldığı tarihi Necip Paşa Kütüphanesi ve Tire müzesi mutlaka görülmesi gereken yerleri arasında. Bunların yanında parkları, mesire yerleri, yöresel yemekleri ve aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Türkiye'nin en büyük ve en kapsamlı pazarı olan "Salı Pazarı" ile bu şirin ilçe ziyaretçilerine sayısız seçenek sunuyor. Kızlarına, oğullarına çeyiz hazırlayan hanımlar pazarın baş müşterisi. Yörede yaşayan kadınların ürettikleri iğne oyaları, danteller, yemeniler ve kanaviçeler bu pazarda alıcı bekliyor. Yine ev yapımı pekmezler, zeytinyağları, reçeller, koruk ekşileri, turşular, çeşit çeşit kökler sebzenin ve meyvenin en tazesi ve doğalı pazarın hiç değişmeyen ürünlerinden. Tire'nin tepelerinden uçsuz bucaksız ve son derece verimli Küçük Menderes ovasını seyretmenin de keyfinin bir başka olduğu söylenir. Tire Köftesi ve Tandır Kebabı ise ilçenin en lezzetli yemekleri arasında. Karadut reçeli ise Tire'nin başka bir sembol yiyeceği. Ünlü Tahtakale çarşısı ise gezilebilecek onlarca yerden sadece bir tanesi.
Eğer Tire'ye yolunuz düştüyse, ilçeye özgü el sanatlarını görmeden dönmek olmaz. Tire el sanatları çarşısında unutulmaz anlar geçirebilirsiniz. Dünyada sadece Tire'de dokunan "Beledi Dokuma" tezgahını izlerken, son "Beledi Dokuma" ustasıyla söyleşme fırsatı da bulabilirsiniz. İlçede yapılan keçelerin enfes motiflerini henüz işlenirken görmeniz, el emeği, göz nuruyla nakış nakış işlenen telli nalınları hemen oracıkta ayağınıza geçirmeniz, semerci, kalaycı ve ahşap ustalarını izleyip bir çaylarını içmeniz hem onları hem de sizi mutlu edecektir. Su kabağında harika sesler çıkartan "Kabak Kemane" ustalarının marifetli elleri sizler için ziyaretçilerinin unutamayacakları anılar zinciri olarak kalacak. Bunlarla ilgilenmek sizlere tatlı bir yorgunluk da verebilir nihayetinde. İşte size o zaman Tire'nin özgün kahvehanelerinde içmeseniz bile nargileyi denemenizi, Derekahve'de kuş sesleri ve yeşilin bin bir tonu eşliğinde çayınızı yudumlamanızı, Toptepe'de enfes Tire manzarası eşliğinde bir akşam yemeği yemenizi veya Kaplan dağında, Cambazlı köyünde ve Değirmende yer alan restoranlarda yöresel lezzetleri tatmanızı özellikle tavsiye ediyoruz. Güme Dağı'nın eteklerine kurulmuş İzmir'in bu şirin ilçesi İzmir'den sadece 80 kilometre uzaklıkta. Bir saate yakın yapacağınız keyifli bir yolculuğun ardından yeşilin binbir tonuyla bezenmiş ve tarihle iç içe geçmiş kent tüm güzelliğiyle karşınıza çıkıveriyor. Kaplan, Cambazlı, Değirmen ve Toptepe restoranlarında ilçenin kendine has yemek kültürünü tatmanız mümkün. Ot ve et yemeklerinin dayanılmaz lezzetleri adeta insanı kendinden geçirirken, yemek tercihinn şehir içinde yapılması halinde şiş köfte ve tandır kebabı öneriliyor.