Uşak İl Kültür Müdürlüğü tarafından turizm haftası etkinlikleri kapsamında, "Dünü ve Bugünü İle Ermeni Sorunu" konulu konferans düzenlendi.
 
Belediye Oda Tiyatrosu'nda organize edilen "Dünü ve Bugünü İle Ermeni Sorunu" konulu konferans, soykırım iddialarına yanıt olarak ASEF tarafından hazırlanan belgeselin sunumu ile başladı. Konferansa İl Kültür ve Turizm Müdürü Şerif Arıtürk, daire müdürleri ve çok sayıda üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.
 
Konferansa konuşmacı olarak katılan Süleyman Demirel Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkilap Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şenol Kantarcı, Ermenilerin yaklaşık 600 yıl Türkler ile iç içe yaşadığını belirterek, dış kaynaklı tahrik sonucu Ermenilerin Türklere karşı ayaklandığını söyledi. Türklerin tarihte herkese hoşgörü ve saygı gösterdiğine değinen Kantarcı, "24 Nisan Ermeniler tarafından sözde soykırımın yıldönümü olarak anılmakta. Tarihte Türkler, Ermenilere karşı her türlü toleransı gösterdi ve uzun yıllar birlikte yaşadı. Tarih boyunca birlikte yaşayan bu insanları Türkler niçin katletmiş? Bu akla sığmayan bir iddiadır. Ermeniler bu iddiaları haklı göstermek için dünyada birçok şehirde anıt yaparken, biz sadece Iğdır'da bir anıt kurabildik ve ona da ne yazık ki sahip çıkmıyoruz. Ermenilerin iddialarında haksız olduğunu kanıtlamak ve dünyaya anlatabilmek için bu konuda daha fazla çalışmalıyız. Emperyalist güçler, dün kuramadıkları büyük Ermenistan'ı bugün kurmak için Ermeni soykırımı yalanını kullanarak, Türkiye'yi baskı altına alıp, Ermenilere toprak ve tazminat yolları aramaktadır. Bu ülkeden bir çakıl taşını dahi almaya kimsenin gücü yetmeyecektir" dedi.
Ermenilerin iddialarının temelinde "4 T" planının yattığını da ifade eden Kantarcı, "4 T şu anlama gelir; tanıtma, tanınma, tazminat ve toprak talebidir. Tanıtma konusunda Ermeniler, yürüttükleri lobi faaliyetleri ve internet siteleri ile yoğun çalışma içerisindedir. Tanınma konusunda da kendilerini birçok ülkeye kabul ettirmeyi başarmışlardır. Bunu yıkabilmek için bir an önce komisyon vasıtasıyla gerçeklerin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Eğer bu yapılmazsa Ermenilerin tazminat ve toprak talebinde bulunmakta hiç de geç kalmayacakları herkes tarafından bilinmelidir. Tehlike çok ciddidir. Sınırlar ülkelerin güç dengelerine göre belirlenmiştir. Güç dengeleri değişirse, sınırların da değişmesi muhtemeldir. Bunu görerek gerekli tedbirler almak gerekir. Her şeyden önce güçlü olmak gerekmektedir" şeklinde konuştu. 

Osmanlı İmparatorluğu'nda birçok etnik grubun din ve dil farkı gözetmeksizin kardeşçe yaşadığını ve Ermenilerin de devlete sadık bir grup olduğunu sözlerine ekleyen Kantarcı, "Batı ve bazı dış mihrakların kışkırtmalarıyla Ermeniler, 1877-1878 yıllarında Rusların da desteklerini alarak Anadolu'da Fırat'a kadar uzanarak buralara yerleşmek istedi. 1896 yılında Ermeniler, Van İsyanı'nı başlattı. Aşiretlere ve Asurilere saldırılar yapıldı. 1. Dünya Savaşı'nda Ermeniler ile Ruslar işbirliği yaparak Doğu Anadolu'da bir dizi karışıklıklar yaptılar. Osmanlı bu olayları izlemekle yetindi. Ermeniler, Ardahan'da, Iğdır'da Kars'ta da katliamlar yaptı. Azerbaycan'da, Karabağ'da katliamlar yaparak 1 milyon Azerbaycan Türkü'nü öldürdü. Osmanlı'ya katliam yaparak Ermeniler'i öldürdü diye ortalığı birbirine katanlar, öldürdükleri 1 milyonu aşkın Azerbaycan Türkünden neden bahsetmiyor. Asıl Ermeniler katliam yapmıştır. 1970'li yıllarda da yüzlerce masum Türk diplomatlarını öldürerek katliamcı olduklarını tüm dünyaya göstermişlerdir" diye konuştu.