Adıyaman'da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Cumhuriyet Kapalı Spor Salonunda Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, Garnizon Komutanı Jandarma Albay Ali Osman Salık, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Gündüz, CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse, siyasi partilerin il başkanları, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler ile vatandaşların katılımıyla gerçekleşen törenle kutlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam eden törende, konuşmaların ve öğrencilerin şiirler okumasının ardından halk oyunları ekibi sahne aldı.

Protokol üyelerinin tribünden tören alanına inebilmeleri sağlamak amacıyla merdiven niyetine konulan sehpa ilginç görüntülerin oluşmasın neden oldu. Protokol üyeleri korumalarının desteğiyle sehpa yardımıyla inerken, bazı protokol üyeleri sehpayı kullanmadı.

Törende konuşan Vali Ramazan Sodan, ” Bugün hep birlikte Cumhuriyetimizin kuruluşunun 86'ıncı yıldönümünü kutlamaktayız. Cumhuriyetimiz bin bir zorlukla kurulmuştur. Birinci Cihan Savaşından sonra, savaşın akabinde yurdumuz Emperyalist Devletlerce işgale uğramış, fakat milletimiz işgale boyun eğmeyerek, halkımızın seferberlik dediği, şanlı İstiklal Savaşı ile topyekun kıyam ederek, birlik beraberlik içerisinde Mustafa Kemal'in Önderliğinde yurdumuzu düşmanlardan çıkarmasını bilmiştir. Netice de 29 Ekim 1923'de Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Fakat Cumhuriyetin kuruluşuna gelinceye kadar çok güçlükler çekilmiştir. Çok şehitler verilmiştir. İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda cümlesi bu hususu çok güzel anlatmaktadır. İşte Cumhuriyet Bayramını kutlarken geçmişin sıkıntılı günlerini düşünerek, bu gün içinde ders alarak kutlamak gerek. Ecdadımızın bize kanıyla teslim ettiği bu vatanın, bu toprakların ve Cumhuriyetimizin kıymetini biliniz. Unutmayınız ki tarih boyunca çekilen bu sıkıntılar sonucunda birlik beraberlik içinde olmaya her alanda ileri gitmeye mecburuz. Türkiye, modern kurumsal yapısı, demokrasisi, barış ve istikrar ortamıyla hem bölgesinin, hem de dünyanın önemli bir gücü ve aktörüdür” dedi.

Demokrasiye yapılan müdahalelerin Türkiye Cumhuriyeti'ne çok pahalıya mal olduğunu belirten Sodan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

”Ülke 50-60 sene geriye gitmiştir. Türkiye'nin muasır medeniyet düzeyini yakalayabilmesi için, var gücüyle çalışan insanlara ihtiyacı vardır. Devletin çıkarılmış kanunları vardır. Kanun benim devri bütün dünyada kapanmıştır. Artık ihtilaller, cunta yönetimleri tasvip ve destek görmemektedir. Aynı zamanda çağ dışıdır. Ülkelerin gelişmesi, refahı, huzuru ancak demokratik cumhuriyetle mümkündür. Cumhuriyet Millete aittir. Millet de Cumhuriyete, İkisini birbirinden ayırmak mümkün değildir Cumhuriyetin sahibi koruyucusu millettir. Milletin kendi iradesine ve kararma duyduğu güven ve inançtır. Cumhuriyet tüm yurttaşlarını dil, din, ırk, mezhep, inanç ve düşünce farkı gözetmeksizin bağrına basar. Tüm yurttaşların mutluluğunu esas alır. Cumhuriyet İdaresi: Basit bir ifadeyle halk idaresidir. Halkın kendi kendini idare etmesidir. Bunu da kendi seçtiği temsilciler, vekiller vasıtasıyla yapar. Bir fazilet rejimidir. Hürriyet eşitlik ilkesine dayanır. Hakimiyet milletindir. Başarısız gördüğü hükümeti seçimlerde oyu ile değiştirir.

Ama diktatörlük, istibdat rejimlerinde ise keyfi muamele, tahakküm ve zulüm vardır. Cebir ve kuvvete istinat eder. Suistimale her zaman müsaittir. Temel hak ve hürriyetler yoktur. Cumhuriyet idaresinin demokrasinin kuvveti dayanağı ise: Kanundur. Hak'tır. Akıldır. Hürriyetlerdir. Yani kuvvet kanundadır. Şahıs hiçtir. Ama istibdat rejimlerinde ise kuvvet şahıstadır. Kanunu kendi keyfine tabi eder. Netice olarak diyebiliriz ki ne kadar iyilik, güzellikler varsa cumhuriyet, demokrasi idarelerinde, ne kadar fenalık, kötülük varsa dikta, isibdat rejimlerindedir. Bu nedenle Cumhuriyet idaremizin yaşatılmasında hepimize görevler düşmektedir. En başta Cumhuriyetimizin kıymetini bilelim, sahip çıkalım. Milletimizi sevelim. Cumhuriyeti, demokrasimizi her koşulda koruyalım. Madden ve manen yükselmesine çalışalım. Bu da milletçe el ve gönül birliği içinde olunmasına bağlıdır.”

Törende, Cumhuriyet koşusunda dereceye giren sporculara ödülleri protokol üyeleri tarafından verildi.