4
Mayıs
2024
Cumartesi
ADIYAMAN

'Ağlayan gelin' projesi gün sayıyor

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Abdulhabip Özel, Adıyaman’da tütüne alternatif olabilecek bitkilerle ilgili Kariyer Geliştirme Projesi’ni TÜBİTAK’A sundu.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Abdulhabip Özel, tütüne alternatif olabilecek bitkiler ile ilgili TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı’na proje verdiklerini belirterek, "Adıyaman koşullarında yetişebilecek yumrulu, rizonlu ve soğanlı bitkileri deneyeceğiz. Bunun içerisinde safran, Adıyaman lalesi olmak üzere ihracatı yapılan soğanlı bitki, doğal floradan sökülerek ihracatı yapılan soğan bitkileri de var. Bunların kültüre olma olanakları ve çiftçilere benimsetilme üzerine bir proje hazırladık ve TÜBİTAK’a verdik. Şimdi onun sonucunu bekliyoruz. Bu projenin hayata geçirilmesi ile birlikte bölge insanına gelir getirmiş olacaktır" dedi.

Öte yandan vatandaşlar arasında boynu bükük lale "ağlayan gelin" olarak tanımlanıyor. "Adıyaman Lalesi"nin bölgede özellikle Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi Karacadağ mevkiinde ve Adıyaman bölgesinde ekilerek yurt dışına ihraç edilmesinin amaçlandığı belirtildi.

Batı mitolojisine göre anayurdu İran olan lale, ’talih muskası’ olarak tanımlanıyor. İran mitolojisine göre ise lale, bir yaprağın üzerindeki çiğ tanesine yıldırım düşmesi sonucu ortaya çıktı. Şiiler, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin için dünyada tek ağlayan çiçeğin lale olduğuna inanıyor. Hristiyanlar da, Hz. İsa’nın çarmıha gerilişinde dağ lalesinin boynunu bükerek gözyaşı döktüğü inancında.

Lalenin ve lale kültürünün Anadolu’ya Türklerle birlikte geldiği düşünülürken, Türk süsleme sanatında lalenin 13. yüzyıldan itibaren stilize edildiği ve Selçuklu anıtlarında, yazma kitap ve kaplarında görülmeye başlandığı kaydedildi. Öte yandan dünya tarihinde ilk lale deliliği (tulipomania) 16. yüzyılda İstanbul’da yaşandı. Lale kelimesinin Osmanlıca yazılışında, harflerin sıraları değiştirildiğinde "Allah" ve "hilal" kelimelerinin elde edilmesi laleye olan düşkünlüğü iyice arttırarak döneme adını verdi: Lale Devri.

Lale merakı, Avrupa’da 16. yüzyılın 2. yarısında yayılmaya başlarken, 17. yüzyıl başlarında Hollanda’da çılgınlık halini aldı. 1636 yılında lalenin ender türlerine talep birden artarken, Amsterdam, Rotterdam, Harlaem, Leyden, Hourn gibi şehirlerdeki borsalarda düzenli pazarlar oluşturuldu. O kadar ki tek bir lale soğanına tüm servetini yatıranlar bile çıktı.

adıyaman
Yayın Tarihi : 27 Ekim 2004 Çarşamba 11:15:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?