2004-2006 yılları arasında NATO'nun Afganistan'daki Kıdemli Sivil Temsilcisi görevini üstlenen TBMM 20. Dönem Meclis Başkanı Hikmet Çetin, Adıyaman'da verdiği konferansta İran'ın nükleer silahlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Adıyaman Üniversitesi ve Nemrut Rotary Kulübü işbirliğinde gerçekleştirilen 'Değişen Dünya Düzeni, Türkiye'nin Önemi' konulu konferansa konuşmacı olarak Hikmet Çetin katıldı. Akademik personel, siyasiler ve öğrencilerin katıldığı konferansın açılış konuşmasını Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Gündüz, yaptı.

Hikmet Çetin, ABD'nin eskisi gibi dünyada tek başına güç olmadığını belirterek, dengelerin kısmen de olsa değiştiğini belirterek, ABD'nin bu hedefinden vazgeçmeden politikalarını yürütmeye çalıştığını söyledi.

ABD Başkanı Obama'nın gelişi ile birlikte ABD politikanın üslubunun değiştiğine dikkat çeken Çetin, "ABD'nin temel stratejileri değişmez. ABD'de, kim gelirse gelsin bazı politikaları değişmez. Bu politikalar; dünyada 1 numaralı devlet olmak, üstünlüğünü tartışmasız devam ettirmek, uluslar arası düzeni kurmada bir numaralı aktör olmak, her alandaki enerjiyi doğrudan ya da dolaylı kontrol etmektir. ABD'de değişebilecek tek şey yöntemdir. Bush döneminde 'Ya benden olursunuz, ya bana karşı olursunuz' yöntemi vardı. Obama ise müttefikleriyle birlikte hareket etmeyi tercih ediyor. Buna en son örnek; Afganistan'a 30 bin asker göndereceğini söyledi ve NATO'nun diğer ülkelerinden asker istedi. Amacı müttefikleri de bu olaya katmak" dedi.

ABD'nin İran'ın nükleer silahsızlanması konusunda ısrarlı olduğuna vurgu yapan Çetin bunu sağlamak için aşama aşama ilerlediğini kaydetti. Çetin, "Birinci aşamada diyalogla konuyu çözmek istiyor. AB devrede, Türkiye devrede ama bu güne kadar sonuç alınamadı. Ahmedinejad yeni bir denemeye başlayacağını; söyledi. Sonucun alınamayacağının görüldüğü anda ikinci bir aşamanın olacağını tahmin ediyorum. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden yaptırımları arttıracak bir karar alınmasını istiyor. İhracat, ithalat kısıtlamaları ile bunu yapmak istiyor. Eğer bunlarda fayda etmezse havadan o tesisleri beklide vurma noktasına gelecek. İran Türkiye'nin komşusudur. Yakın ve önemli bir ilişkimiz var. Türkiye aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin üyesidir. Bu konuda Türkiye'nin atacağı adım vereceği karar sadece Türkiye'yi değil; dünyayı ilgilendiriyor. Onun için umarım bütün ağırlıklar kullanılır diyalogla çözülmesi sağlanır. Yıllardır beraber olduğu ve olacağı batı ile İran arasında tercih yapmak zorunda olur. Türkiye'nin en kritik konusu İran'a nükleer silahıdır. İran'ın nükleer silaha sahip olması herkes için tehlikedir" şeklinde konuştu.