1
Mayıs
2024
Çarşamba
ADIYAMAN

Işıkara'dan korkutan uyarı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü eski Müdürü ve Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 2010 ile 2014 yılları arasında Marmara'yı büyük bir depremin beklediğini söyledi.

Türkiye Kızılay Derneği Adıyaman Şubesi tarafından 'Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi' kapsamında, 'Afetin Zararları' konulu bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın başkanlığını yaptığı toplantıya Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, ilçe Kaymakamları, kurum müdürleri ve Kızılay Derneği yöneticileri ile üyeleri katıldı. Adıyaman Valiliği toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda katılımcılara afetten korunma yollarının yer aldığı broşürler dağıtıldı.

Türk Kızılayı tarafından başlatılan projenin amacını olası afet zararlarını azaltmak şeklinde özetleyen Prof. Dr. Işıkara, projenin hedef kitlesi olarak Türkiye'deki tüm vatandaşları seçtiklerini belirtti. Deprem olma olasılığının bulunduğu gibi olmama olasılığının da bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Işıkara, "deprem olabilir mi?" şeklideki soruların yerine depreme hazırlık yapılması gerektiğini vurguladı. Proje kapsamında verilen bilgilerde çığ, sel ve heyelan gibi eğitimleri verdiklerini söyleyen Işıkara, "17 Ağustos depreminde yaşanan acıdan sonra toplumun afetlere karşı bilinci arttı" dedi.

Afet eğitimlerinin 17 Ağustos depreminden sonra arttığını kaydeden Işıkara, meydana gelen depremlerde yıkılan binaların müteahhitlerinin ya karpuzcu ya da berber olduğunun altını çizerek, "17 Şubat'ta Kütahya Simal'da 5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bir kişi bana geldi 'deprem nasıl oldu?' diye sordu. Bu tür depremlerin Türkiye'de olabileceğini söyledim. Türkiye'de bu depremler bana sürpriz olmaz. Türkiye'de 5 ile 5.9 büyüklükleri arasında 50 ile 60 gün arasında bir veya iki tane deprem olabilir. Bunlar olağan depremlerdir. 2010 ile 2014 Marmara'da deprem olma olasılığının en yüksek zaman aralığıdır. Olma olasılığı varken olmama olasılığı da var. Biz bu depreme her geçen gün yaklaşıyoruz. Bu depreme hazır olmamız gerekir. Adana Ceyhan'da bir deprem olmuştu. Yine bana bu bina nasıl yıkıldı diye sordular. Bende müteahhidi kim dedim. Karşıda ki karpuzcu cevabını aldım. Meydana gelen binalarda müteahhitlerine bakıyorum ya berber ya karpuzcu çıkıyor" diye konuştu.

İstanbul'da bulunan okulların depreme hazır olduğunu dile getiren Işıkara, İstanbul Valiliği tarafından kamu kurum ve kuruluşlarda deprem güçlendirme çalışmaları yapıldığını belirterek, "Türk Kızılayı'nın başlattığı bu projeler amacına ulaşıyor. Bu bilgiler neticesinde evinizde meydana gelen depremde ağır hasar alsa bile eviniz içerisindeki eşyaları, size zarar vermeyecek bir düzene getirirseniz ve deprem sırasında doğru davranırsanız, deprem o ağır hasarlı binada size zarar vermez. Artık vatandaşlar deprem güvenlimidir? diye araştırma yapıyor. 1999 yılında bu yoktu. Bu eğitimler yaygın bir şekilde veriliyor. Hastane binaları konusunda sıkıntım var. Sağlık Bakanlığı güzel çalışmalar imza attı fakat hastane binaları konusunda tedirginim. Binalar çok güçsüz. Benim isteğim Sağlık Bakanlığı'nın bu konunun üzerinde durmasıdır" şeklinde konuştu.

Mevcut binanın üzerine statik ve dinamik projeler dışında kat çıkılmasını cinayet olarak nitelendiren Prof. Dr. Işıkara, yerleşim yerlerini oylar için katlettiklerini sözlerine ekleyerek, Adıyamanlılara Adıyaman'da uzun süre deprem olmayacağının müjdesini verdi.

iha
Yayın Tarihi : 25 Şubat 2009 Çarşamba 09:29:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?