Demokratik açılım sürecinin başlamadan bittiğini belirten Alkayış, bu süreçte 4 ay gibi bir sürenin heba edildiğin öne sürdü. Halkın bu konuda ki umutlarının tükendiğini kaydeden Alkayış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal arasında yaşanan mektup konusuna değindi. Bu süreçte AK Parti, CHP, MHP ve DTP'nin farklı bakış açılarına sahip olduğunu ifade eden Alkayış, "Hükümet başta 'benim çoğunluğum var, kimseye muhtaç değilim' diyerek diyalog kapısını kapattı.

Daha sonra tek başına bu sorunu çözemeyeceğini anlayınca CHP'nin kapısını çaldı. CHP önce kesinlikle bu meseleyi görüşmem derken daha sonra Başbakan'a mektupla cevap yazarak kameralar önünde görüşmeyi önerdi. MHP hiçbir şekilde görüşmeyeceğini beyan ederken, fitnenin nasıl bitirileceği konusunda bir yöntem de ortaya koyamadı. DTP, en başta 'Apo ile görüşün' diyerek süreci tıkadı. Böylece TBMM'de grubu bulunan tüm siyasi partiler esasen çözüm istemediklerini, tutumları ile ortaya koydular" dedi.

Bu kadar geçen zamana karşılık hala bir yol haritasının bulunmadığına dikkat çeken Alkayış, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Saadet Partisi dışında bu soruna ilişkin olarak çözüm önerisi sunan Türkiye'de hiçbir siyasi parti bulunmamaktadır. Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 20 Ağustos 2009 tarihinde Diyarbakır'da yaptığı basın toplantısında sorunun çözümünü tüm ayrıntıları ile kamuoyuna açıklamıştır. Bu rapor İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a da verilmiştir. Saadet Partisi güneydoğudaki fitnenin bitmesi, ateşin sönmesi, kanın durması için bir eylem planı hazırlamıştır. Bu planın adı 'Barış ve Kardeşlik için Gönüllü

Birliktelik Projesi'dir. Gönüllü birlikteliği sağlayacak bir yol haritası olmazsa kardeşliğimiz tehlikeye girebilir. Bu birlikteliği sağlayacak olan bir siyasi parti değil bizatihi Devletin kendisidir. Çözüm yeri ise TBMM'dir. Muhatap ise bir bölge veya bir kesim değil 72 milyon insanımızın tamamıdır. Çözüm süreci ise herkesin şikayetçi olduğu darbe ürünü olan 82 Anayasası'nın değiştirilmesi ile oluşacaktır. AK Parti kendinden önceki iktidarların gittiği yola girmiştir. Sistemi şeffaf yapıp halkın denetimine açacağına kendisi sistem olmuştur. AK Parti misyonunu tamamlamış, halka vereceği hiçbir şeyi olmayan, heyecanını kaybetmiş bir partidir. Türkiye'nin yeni bir sese, yeni bir heyecana ve yeni bir umuda ihtiyacı vardır. Saadet Partisi olarak Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un gerilimlerden uzak, yol gösterici ve sonuç alıcı siyaset yapma tarzının halkımıza yeni bir sayfa açtığını biliyoruz. Bu yeni yol kavgadan, hakaretten, ötekileşmeden uzak yol gösterici, birleştirici bir yoldur.

TBMM'de bulunan siyasi partilerin hepsi, iktidarı-muhalefeti sınıfta kalmıştır. Söyleyecek sözleri kalmamıştır."

İHA

Yayın Tarihi : 25 Ekim 2009 Pazar 15:31:03

Güncelleme :26 Ekim 2009 Pazartesi 08:49:37