Baz istasyonuna karşı eylem

Adıyaman'ın Besni ilçesinde, Yenikent'te bulunan baz istasyonunun kaldırılması için Besni Gençlik Muhalefeti tarafından yürüyüş düzenlendi.

Atatürk caddesinden Kaymakamlık binası önüne kadar sloganlar atarak yürüyen Gençlik Muhalefeti daha sonra basın açıklaması yaptı. Eyleme, Besni Atatürkçü Düşünce Başkanı Zilfigar Emre de destek verdi. Besni Gençlik Muhalefeti adına basın açıklamasını yapan Taylan Akbaba, baz istasyonlarının toplum sağlığına olumsuz etki yaptığını belirtilerek, "Artık baz istasyonlarına evlerin çatılarında dahi rastlar olduk. Zararları tespit edilmesine rağmen, alınan mahkeme kararları ve hastalanan insanlara rağmen 3'üncü nesil telefonların çıkışıyla baz istasyonlarının sayılarının artacak olması endişelendiriyor. Artık okul, hastane ve evlerin çatılarında gördüğümüz ölüm istasyonları, sanki hep oralardaymış gibi garipsenemez hale gelmiştir. Oysa baz istasyonlarının insan hayatı üzerindeki kalıcı zararları giderek artıyor. İşte ülkemizin baz istasyonları ile ilgili süreçleri; Bazı çalışanlarına kanser teşhisi konulması üzerine Yargıtay'ın çatısındaki baz istasyonları kaldırıldı. Yargıtay Başkanlığı ile Aycell firması arasında 2003'te imzalanan protokolle ana binanın 3 noktasına baz istasyonu yerleştirilmişti. İstasyonların, personel üzerinde olumsuz etki yarattığı iddiaları üzerine Başkanlık harekete geçti. Odası baz istasyonuna yakın olan bir Yargıtay üyesine 'ilik kanseri' teşhisi konulması üzerine, 26 Eylül'de 3 baz istasyonu daha söküldü. Ordu'nun Fatsa ilçesinde yaşayan Osman Güvenalp, 3 Kasım 2004 tarihinde ilçede bir şirketin, bir apartman çatısına yaptığı baz istasyonunun kaldırılması için Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Şikayeti görüşen mahkeme 2006'da baz istasyonunun kaldırılmasını önleme kararı aldı.

Ve şimdi biz Besnimizin Yenikent'ine kurulan baz istasyonunun sökülmesi için buradayız. Bizden öncede memleketlilerimiz bu konuda bir adım attı ama nafile. Tıpkı Fatsa'da olduğu gibi halkın değil, büyük iletişim şirketlerinin çıkarları doğrultusunda bir tutum sergilenmekte. Yargıtay'ın bir üyesi hasta olunca sökülen baz istasyonları, bizim can güvenliğimizin sağlanması için sökülmüyor. Bütün sivil toplum kuruluşlarının bu konuda gerekli yerlere bizimle birlikte uyarı yapmasını istiyoruz. Baz istasyonları tarafından yayılan mikrodalgaların dokulara tehlikeli etkileri vardır. Mikrodalga, dokuları ısıtır ve hücrelerin kimyasal yapısını bozar. Hücrelerin kimyasının bozulması ile hücredeki büyük moleküller işlevsiz kalır. Hücre zarları birbirine yapışır ve zarlar üzerinde delikler açılır. Sinir zarları da bozulur. Bunun olması rüya görmemizi azaltmakla başlar. Daha sonra uykusuzluk, sinirlilik,

unutkanlık, depresyon, baş ağrısı, baş dönmesi başlar ve Alzaymır, Parkinson gibi beyin hastalıkları oluşur. Bu ölüm istasyonları DNA'mızı bile tahrip eder, kansere ve sakatlıklara da sebep olur. Yaşam hakkımızın gasp edildiği gün gibi ortadadır. Yaşam alanımızdaki bu ve bunun gibi gizli ölüm istasyonları kısa sürede kaldırılmalıdır. Daha öncede bu istasyonun kaldırılması için halkımız adım atmıştı fakat ilgili ve yetkili makamlar bu konuda hiçbir adım atmadı. Bu durum sorumsuzluklarının ve halkın

kararlarını dikkate almadıklarının açık bir göstergesidir. Bu tür sorumsuzluklar bizi ve halkımızı bu konuda daha radikal kararlar almaya yöneltebilir. Yaşamak en doğal hakkımızdır. Yaşam hakkımızı güvence altına almak, ülkemizin ve ilgili makamlarının anayasal yükümlülüğüdür. Kısa sürede dikkate alınması ve burada yaşayan insanların ölüme ve hastalığa terk edilmemesini bir kez daha talep ediyoruz. Biz bütün baz istasyonu savunucularına sesleniyoruz ve 'Cana Geleceğine Baz'a Gelsin' diyoruz. Tüm halkımızdan

ve sivil toplum kuruluşlarından destek bekliyoruz" dedi.