Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 12 yıl önce 10 tutuklunun öldüğü, 24 kişinin de yaralandığı davaya yeniden başlandı. Davada asker ve polislerden oluşan 62 kişi yargılanıyor

Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 24 Eylül 1996 tarihinde 10 tutuklunun ölümü, 24’ünün de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin dava Yargıtay’ın bozma kararından sonra bugün 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden ele alındı. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 12 yıl önce çıkan olaylarda, 10 tutuklu ölmüş, 24 kişi de yaralanmıştı.

Olaylarla ilgili haklarında dava açılan asker ve polislerden oluşan ve tutuksuz yargılanan toplam 62 sanığa 2 yıl önce 4’er hapis cezası verilip, kamouyunda ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen aftan yararlandırılarak cezaları ertelenmişti. Yargıtay'ın, kararı ‘eksik ifadelerin bulunduğu’ gerekçesiyle bozmasının ardından davaya bugün Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Mahkemeler kamu görevlilerini koruyor mu?

Duruşmada, müdahil avukatı Sezgin Tanrıkulu ile, sanık avukatlarından Hakkı Kurtuluş hazır bulundu. Mahkeme heyeti, dönemin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Akbaş’ın talimat ile istenen ifadesinin alındığını ve bu ifadenin Burdur Ağır Ceza Mahkemesi kanalıyla dosyaya gönderildiğini belirtti. Müdahil Avukat Sezgin Tanrıkulu, dönemin Başsavcısı İbrahim Akbaş ve cezaevi savcısının denetleme görevlerini hukuka aykırı kullandıklarını, kamuoyunda mahkemelerin kamu görevlilerini koruduğu yönünde bir izlenim oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, “Bu dava 12 yıldır sonuçlanmadı. Biz, 12 yıldır sanıkların tutuklanmasını talep etmemize rağmen hiçbir ilerleme sağlanamadı” dedi.

Sanık avukatlarından Hakkı Kurtuluş ise olayların olağanüstü hal uygulamasının devam ettiği bir dönemde meydana geldiğini kaydederek, “OHAL kanununda, kamu personelinin terörden dolayı kaynaklanan görevlerinden dolayı tutuklanamayacakları şeklinde madde var. Bu nedenle tutuklanma talebinin reddini istiyoruz” dedi.

Mahkeme sanıkların sabit ikametgah sahibi olmaları, kaçma ve delilleri karartma gibi bir durumları söz konusu olmadığı gerekçesiyle tutuklanma talebinin reddine, ifadesi alınamayan bazı sanık ve tanıkların ifadelerinin alınması için adreslerine tebligat çıkarılmasına karar verererek, duruşmayı erteledi.