PKK terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ettiği ve örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle 80 gün cezaevinde yatan Çocuk-Der Genel Başkanı Nil Demirkazık, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkanı Ahmet Türk ve Milletvekili Aysel Tuğluk'u eleştirirken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in ise DTP Genel Başkanı olacağını iddia etti.

Çocuk-Der Genel Başkanı Nil Demirkazık PKK terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ettiği ve örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle 80 gün yattığı Sincan F tipi Cezaevi'nde yaşadıklarını tahliye olduktan sonra İHA'ya anlattı.

Nil Demirkazık, "Sakıncalı Yazılar" adlı bir kitap yazarken, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'u eleştirip Osman Baydemir'in ise DTP Genel Başkanı olacağını ileri sürdü.
PKK terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ettiği ve örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle 80 gün Sincan F tipi Cezaevi'nde yatan Çocuk-Der Genel Başkanı ve ünlü antikacı Nil Demirkazık cezaevinde 15 kilo vererek adeta tanınmaz hale geldi. Cezaevinde yaşadıklarını anlatan Demirkazık, PKK Kongra-Gel terör örgütü üyesi olduğu ve PKK'nın propagandası yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açıldığını hatırlatarak, "Sincan Cezaevi'nde terör suçlusu olarak yaklaşık 3 ay yattım. Cezaevi koşulları gerçekten çok ağır ve benim alışık olmadığım koşullardı. Cezaevi boyunca fiziksel işkence yapılmamasına rağmen o süreç boyunca 15 kilo verdim. Psikolojik bir işkence söz konusuydu. Bu işkencenin benim için özel olduğunu düşünüyorum. 3 ay boyunca çok kötü muameleye maruz bırakıldım. Bana sürekli Barzani'yi yine savunacak mısın, Kürdistan haritasını tekrar yakana takacak mısın, bundan sonra akıllı ol, bunları yaparsan tekrar cezaevine geri dönersin gibi nasihatler verilmeye çalışıldı. Ben her şeyden önce insanım. Türk kimliğimi en sona koyuyorum. Bir insan kimliğiyle, bundan sonraki süreçte de düşündüğüm, inandığım doğrular çerçevesinde aynı yolda yürümeye devam edeceğim. Bunun bedeli ne olursa olsun, özgürlük tabii ki çok önemlidir. Sürekli korunması gereken bir değerdir. Eğer bir kesim özgür değilse Türkiye'de, bir kesim üzülüyorsa bir kesim haksızlığa uğruyorsa ve bir kesim baskı ve şiddet görüyorsa, siz birey olarak ne kadar özgür olsanız da kendi vicdanınızda özgür değilsiniz. Onun için ben, kendi vicdanımda özgür
olabilmek için, her türlü bedeli göze alarak bir kesimin, Türkiye'deki Kürt halkının özgürlüğü yolunda, özgürlüğü için elimden geleni yapmak için, çorba da bir kaşık tuzum da olsa taşın altına elini sokmak için bundan sonra da her türlü fedakarlığı yapacağım" dedi.

DENİZ BAYKAL'A BÖLGE HALKI İNANMASIN
Kitabında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'la ilgili görüşlere de yer veren Nil Demirkazık, "Deniz Baykal AK Parti'den boşalan oyları kapma konusunda Kürt sorunuyla ilgili ciddi bir Kürt raporu çerçevesinde bir taktik değiştirmesi söz konusu ve kendisine kesinlikle inanılıp güvenilmemesi konusunda yazılarım var. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile ilgili makale var. Ben şunu iddia ediyorum. Osman Baydemir, DTP'nin Genel Başkanı olmaya layık bir kişi. Osman Baydemir kendini yetiştirmiş, siyasi birikime fazlasıyla sahiptir. Onun haricinde Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'a eleştrilerim var. Ben Ahmet Türk'ün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin elini sıkmasını ve eğilerek önünü iliklemesini son derece yadırgadım. Yazımda da bunu ciddi bir şekilde de belirttim. Ben bunu bir yanlış olarak gördüm. Aynı zamanda Aysel Tuğluk'un bazı yerlerde Misak-i Milli ile ilgili söylemlerini ve Kemalist ideoloji ile ilgili söylemlerini yanlış olarak değerlendiriyorum. Kitabımın kapağında kullandığım sarı kırmızı ve yeşil renkleri suç unsuru teşkil edebilir. Ama renkler özgürdür ve renklerin hiçbir zaman bir cezai işleme tabi tutulması gerekmektedir. Türkiye'de maalesef bazı renkler yasaklı renklerdir, ama bölge için sarı, kırmızı, yeşilin bir anlam ve önem ifade ettiğini bildiğim için bu renkleri kullanmakta herhangi bir sakınca görmedim" ifadelerini kullandı.

Yayın Tarihi : 26 Mayıs 2008 Pazartesi 15:59:26