Diyarbakır'a 20 Kasım'da bir kez daha gelme kararı alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş tepki gösterdi. Demirtaş, bölge insanının hükümet politikasına karşı tepkisi olduğunu savunarak, "Eğer gelecekse 16 Ağustos 2005 tarihinde verdiği mesajlara benzer mesajlar versin" dedi.

Diyarbakır'da aralarında DTP Milletvekilleri, Belediye Başkanları, il başkanları ile meclis üyelerinin bulunduğu grubun oturma eylemi gece de sürdü. Kalabalık, yaktıkları ateş etrafında Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekerken, bazı eylemciler ise getirdikleri battaniyeye sarılarak uyumayı tercih ettiler. Oturma eylemine katılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır Milletvekili ve Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, bölge insanının kan ve gözyaşı istemediğini değişik şekillerde dile getirdiğini belirterek, "Bu etkinlik de bunlardan biri. Yani bu etkinlik bu halkın ne kadar barış özlemi içerisinde olduğunu gösteren somut bir durum. Başbakan'ın bu tabloyu iyi okumasını istiyoruz. Hiçbir insan kendi yaşadığı coğrafyanın kana bulanmasını istemez ve bir yangın yerine dönüşmesini istemez. Hiçbir anne-baba çocuğunun çatışmada ölmesini istemez ve hiç bir anne-baba çocuğunun sokakta çatışmalar içerisinde olmasını istemez. Buna rağmen bu tablo ortaya çıkmışsa bunda sosyolojik bir durum vardır, buradan yola çıkarak doğru bir siyasal tespit yapmak gerekir. Bu halk demek ki sesini duyuramıyor, bu halkın sesi kısılmaya çalışılıyor. O yüzden sesini başka yol ve yöntemler ile duyurmaya çalışıyor. Bu ifade biçimi kimilerince rahatsız edici olsa dahi, buradan çıkan sonuç Başbakan'a karşı bir tepki var, Hükümetin politikasına karşı bir tepki var. Bu, Başbakan tarafından anlaşılmalıdır. Yoksa sokakta gösteri yapan, kepengini kapatıp protesto eden esnafı ve halkı cezalandırarak önlemeye çalışırsanız, yeni bir kaosa neden olursunuz. Doğru okuma tarzı, burada bir tepki var ve bu tepkiyi doğru algılayıp buna bir cevap bulabilmek insanların beklentilerini ve sorunlarını çözebilmektir. Başbakanın bölge gezilerinde ve sonrasında yaptığı konuşmalarda görünen o ki, halen doğru okuyup doğru bir sonuca gidebilmiş değil. Bu konuda ısrarcı davranıyor. Ya bundan bir politik çıkar beklentisi içerisinde olabilir, ya da Başbakan kendi ülkesinde gerçek durum nedir; bundan bihaber yaşıyordur, bunun başka bir açıklaması yok'" şeklinde konuştu.

BAŞBAKAN TALEPLERİ GÖRMELİDİR

Demirtaş, bu tablo içerisinde Başbakan Erdoğan'ın kısa bir sürede ikinci bir Diyarbakır gezisi yapacak olmasına değinerek, "Yoksa bir Başbakan yakın bir zamanda protesto edildiği bir kente tekrar gelmeyi düşünmez. Umut ediyoruz ki sayın Başbakan'ın bu hesabı, halkların çıkarına olan bir hesap olsun. Diyarbakır'a gelecekse buradan barış mesajları versin. 16 Ağustos 2005 tarihinde Diyarbakır'da verdiği mesajlara benzer mesajlar versin. O zaman Diyarbakır halkı da bölge halkına Başbakan'a misafirperverliğini gösterecektir, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ama bu mesajları vermeyecekse, biz sayın Başbakan'a gelmesin diyemeyiz. Bu ülkenin Başbakanıdır, her kenti de ziyaret eder, dilediği her yere de gider. İnsanların sorunlarını dinlemek Başbakan'ın görevi ve hakkıdır. Ama demokratik tepki göstermek de, beklentisi karşılanmamış insanların hakkıdır. Biz çıkan olaylarla ilgili politik bir hesap içinde değiliz. Başbakan demek ki oturup her akşam hesabını kitabını yapıyor ve AK Parti'ye ne getirdiği, götürdüğünü hesaplıyor, bu siyasi etik açısından doğru değil. Bizim yaklaşımımız bu değil biz yaşanan olayın DTP'ye ne kadar oy kazandırdığına veya kaybettirdiğine bakmıyoruz. Yaşanan durum ne kadar acıya neden oluyor ne kadar mutluluk sağlıyor biz buna bakıyoruz" diye konuştu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde çadırda oturma eylemine katılan bazı DTP'iler ellerinde defler ile Kürtçe şarkılar söylerken, kimisi ise soğuk havadan etkilenmemek için battaniyelere sarıldı.

İHA

Yayın Tarihi : 2 Kasım 2008 Pazar 10:36:51