3
Mayıs
2024
Cuma
DİYARBAKIR

Hepatit B ikiz kuleler ile anlatıldı

Diyarbakır Eczacılar Odası tarafından düzenlenen 'Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocukların Hepatit B'den Korunması' projesinin final toplantısı ilginç bir slayt gösterisine sahne oldu.

Toplantıya konuşmacı olarak katılan Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Çelen konuşmasını slayt gösteri eşliğinde yaparken, terör saldırısı sonucu vurulan ikiz kuleleri Hepatit B hastalığına örnek olarak gösterdi. Slayt gösterisini izleyen katılımcılar ikiz kulelerin yay şekilde eğilip uçaklardan kurtulmasını izlerken gülümsedi.

Diyarbakır Eczacı Odası tarafından yürütülen AB destekli 'Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocukların Hepatit B'den Korunması' projesinin final toplantısı Diyarbakır'da yapıldı.

Dedeman Otel'inde yapılan toplantıya Diyarbakır Vali Yardımcısı Şaban Akça, Eczacı Odası Genel Sekreteri Mesut Azizoğlu, Eczacı Odası Başkanı Yahya Çomak, Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Çelen, Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kaya, İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey, Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mazhar Bağlı, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Çelen, kronik Hepatit B'nin dünya genelinde çok önemli bir hastalık olduğunu belirterek, "Dünyada 6 milyar insanın yaşadığını düşünürsek, 2 milyar kişi Hepatit B virüsü ile karşılaşmıştır. Dünya üzerinde 350 ile 400 milyon civarında da kronik Hepatit B hastası vardır" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Çelen, daha sonra slayt gösteri ile 11 Eylül 2001 tarihinde terör saldırısıyla vurulan ikiz kuleleri Hepatit B hastalığına örnek gösterdi. Çelen'in, "Keşke Her Şey Bu kadar Kolay Olsaydı" yazısı ile ikiz kulelerin yay şeklinde saldırıdan kurtulduğunu göstermesi katılımcıların gülümsemesine neden oldu.

ANNE, BABA, POLİS, ÖĞRETMEN, ZABITA VE KAPICILARIN BU KONUDA EĞİTİLMESİ GEREK

Oturum ile devam eden toplantıda bir konuşma yapan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, anne, baba, polis, öğretmen, zabıta ve kapıcıların bu konu hakkında eğitilmesi gerektiğini ifade ederek, "Onların çocuklara bakış açılarını değiştirmeleri gerekir. Çocuğu sahip olduğu mekandan uzaklaştıran polis, öğretmen, zabıta ve kapıcıları çok fazla gördük. Çocukların anne ve babalarının yanına gitmesi konusunda çalışmamız lazım. Bölgemizde zorunlu göç yaşandı. Zorunlu göçün de ana nedeni Kürt sorunudur. Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerekir, diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE, AVRUPA BİRLİĞİ'NDEKİ PROJE HAVUZUNA 5 KOYUP 1 ALIYOR

Diyarbakır Ticaret Odası (DTO) Başkanı Mehmet Kaya, "Portekiz nüfusu 10 milyon civarındadır. Türkiye'nin nüfusu ise 70 milyon civarındadır. Katılım öncesi yardım diye AB'nin özellikle AB üyelerine yaptığı yardımlar vardır. Portekiz AB'den yaklaşık 80 milyar euro yardım alarak kendini AB üyesi haline getirmiştir. Bugün Türkiye'nin aldığı rakamlara baktığımızda bunun onda biri bile olmamıştır. Türkiye AB'deki proje havuzuna beş koyup bir alıyor. Yani hem sivil toplum kuruluşları (STK), hem yerel yönetimler, hem kamu yönetimleri proje oluşturma konusunda gerçekten çok yeterli değiller. Bu konuda özellikle yerel yönetimlerin ve STK'ların proje ofisi oluşturması lazım. Bu proje ofisinin ortaklaşma gibi bir zorunlulukları olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.

ANNE VE BABALARIN TOPLUMSAL GÜCE SAHİP OLMAK İÇİN FAZLA ÇOCUĞA SAHİP OLMAK GİBİ BİR DÜŞÜNCELERİNİN OLDUĞUNA İNANMIYORUM

Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mazhar Bağlı ise, Diyarbakır'da ve özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çocuklardan bahsederken çocuk sayısının fazlalığı sorununun bilindiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Çocukları fazla olan anne ve babaların toplumsal güç gösterisine sahip olmak gibi bir düşünceleri olduğuna inanmıyorum. Çocuğun sahip olduğu değer daha farklıdır. Birçok başka konuyu da içerisine barındıran konulara sahiptir çocuk sahibi olmak."

İHA
Yayın Tarihi : 26 Kasım 2008 Çarşamba 17:57:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?