Osman Baydemir'den açıklamalar

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır'da bayram namazında ellerini barış için duaya kaldıracaklarını belirterek, "Cumhurbaşkanımız da Ankara'dan bu duaya iştirak edebilir" dedi. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sağlık sorunları nedeniyle ertelediği Diyarbakır programı, lahana ile orta refüje yıldız yapılıp propaganda yapıldığı iddiasıyla açılan soruşturma, Leyla Zana'ya ceza verilmesi, yeniden belediye başkanı adayı olup olmaması gibi konularda açıklamalar yaptı. 

Baydemir, Sümerpark'ta bir süredir yapımı süren Aralık ve Ocak aylarında açılışı gerçekleşecek olan kentsel sosyal mekanlar olan Halk Kütüphanesi, Basın Merkezi, Nikah Salonu'nu gazetecilerle birlikte gezdi. Baydemir, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün rahatsızlığı nedeniyle Diyarbakır programını ertelemesi ile ilgili soruya, "Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı'na acil şifalar diliyorum. Diyarbakır'ın yediden yetmişe tüm insanları barışı temenni ediyor. Bu kent barış çabası için, barışın tesisi için büyük bir uğraş içerisinde. Sayın Cumhurbaşkanımızın kentimiz Diyarbakır'a gelmesi bizler açısından şüphesiz ki önemlidir. Ama emin olun ki barış çabası için mutlaka Diyarbakır'da olmak gerekmiyor. Biz Diyarbakır halkı yediden yetmişe bir kez daha bayramda, bayram namazında ellerimizi gökyüzüne kaldırıp Rabbimizden barış dileceğiz, barış temennisinde bulunacağız. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız da Ankara'dan bu duaya iştirak edebilir ve onurlu bir barışın tesisi için roller, misyonlar üstlenebilir. Ben inanıyorum ki Cumhurbaşkanlığı kurumu barış için son derece stratejik bir konum, stratejik bir kurumdur ve Diyarbakır halkı kadirşinastır, misafirperverdir. Mutlaka Sayın Cumhurbaşkanı geldiğinde kendisini ağırlayacaktır. Biz de Diyarbakır Anakent Belediyesi adına şüphesiz ki bu ağırlama süreci içinde bulunacaktık, gelecekte de bulunmaya devam edeceğiz" dedi. 

DEP eski Milletvekili Leyla Zana'ya yaptığı konuşmalardan dolayı 10 yıl hapis cezası verilmesi ile ilgili bir soruya da Baydemir, "Maalesef ülkemizde hala düşünceyi ifade etme özgürlüğü önündeki yegane engelin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301'inci maddesi olduğu sanılıyor. Bu büyük bir yanılgıdan ibarettir. Tek engel 301 değildir. Evet 301 katil maddedir ama tek engel 301 değildir" ifadelerini kullandı. 

Türkiye'nin doğu yakasında Kürt politikacıların, aydınların, yazarların, gazetecilerin fikrini beyan eden herkesin Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinden değil, Zana örneğinde olduğu gibi Türk Ceza Kanunu'nun 215, 216, 217, 220'inci ve 228'inci maddelerinden yargılandığına dikkati çeken Baydemir, "Dolayısıyla düşünceyi ifade etme önündeki engellerde de bir negatif ayrımcılık uygulanmaktadır. Aslında burada da bir bölücülük yapılmaktadır" diye devam etti. 

Düşünceyi ifade etme önündeki mevzuatsal problemlere değinen Baydemir, "Bu bir şekliyle de hükümetin düşünceyi ifade etme önündeki çifte standartlarından bir tanesidir. Maalesef hukuk ortamı, ulusal ortam, demokratik kamuoyu bu konuya bugüne kadar dikkat çekmediler. Düşünceler özgürce ifade edilmediği müddetçe bu ülkenin temel problemlerini aşmaya sahip olamayacağız" şeklinde konuştu.

KARA LAHANAYLA MESAJ MI OLUR?
Baydemir, şehir merkezinde orta refüje kara lahana ile yıldız şeklinin verilmesi üzerine açılan soruşturma ile ilgili olarak, "Lahanadan, kara lahanadan veya beyaz lahanadan siyasi mesaj olmaz. Vallah ben siyasi mesaj vermek istesem kara lahana ile siyasi mesaj vermem. Bunu artık herkesin bilmesi lazım. Mesaj versek açık açık mesajımızı veririz ve onun arkasında da vallahi dururum, billahi dururum. O zaman sarma yapanlar, lahana dolması yapanlar, lahana turşusu yapanlar bence hakkında soruşturma açalım. 

Hepsini içeri atalım. Yapılan bir çevre düzenlemesi ve peyzaj düzenlemesidir. Bunun arkasında siyasi mesaj aramak bence çocuklarımıza karşı gülünç duruma düşmektir. Bu tür şeylerden vazgeçelim" diye konuştu.

ADAYLIK BENİM İÇİN DAHA ERKEN
Baydemir, seçimlerde yeniden aday olup olmayacağı yönündeki bir soruya da şu cevabı verdi: 

"Beş yıldır ekibimizle birlikte, çalışma arkadaşlarımızla birlikte, meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte Diyarbakır halkının hizmetindeyiz. Çok şükürler olsun ki 5 yıllık zaman dilimi içinde mahcup olmadık ve bize güven duyanları da mahcup ettirmedik. 5 yıl dolduğunda da ben bayrağı halkıma ve partime teslim edeceğim. Halkım, yurttaşlarım, partimiz, hareketimiz, yetkili kurullarımız, kimi aday gösterirse Baydemir'e düşen tek şey var; ona destek olmak ve onun başarısı için çaba sarf etmektir. Hem seçimi kazanmak için ama aynı zamanda seçimden sonraki 5 yılı dolu dolu hizmetlerle geçirmek için bana düşen destek ve dayanışma içinde olmaktır". 

Bir başka gazetecinin, "Bayrak size uzatılırsa" sorusu üzerine de Osman Baydemir, "Onu bir bakalım, hep beraber bir değerlendirelim. Benim açımdan daha erken. Evet ya da hayır demek için daha erken" şeklinde cevap verdi.