Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, zor şartlar altında Süper Lig'e çıkardıkları Diyarbakırspor'un bazı güçler tarafından küme düşürülmek istendiğini söyleyerek çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Diyarbakırspor'un Süper Lig'de mücadele etmesini istemeyen çevrelerin son haftalarda gerginlik oluşturarak Yeşil-kırmızılı kulübü yıpratmaya çalıştığını iddia etti.

Vali Mutlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Son 3 yılda Diyarbakırspor'u Süper Lig'e çıkarmak için büyük uğraş verdik. Diyarbakır'ın özlemi olan Süper Lig'e çıkış konusunu bu yıl gerçekleştirdik. Bundan Diyarbakır büyük mutluluk duydu. Diyarbakır'ın arzusu Süper Lig'de kalmaktır. Herkes bu konu ile ilgili büyük bir arzu içerisindedir. Herkesin isteği Diyarbakır'ın Süper Lig'de yoluna devam etmesidir. Fakat sorumluluklar konusunda hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Bu tek bir fert de bir taraftar grubu da olabilir. Veya diğer ilgililer itibari ile olabilir. Ama neticede sorumluluk dediğimiz şeyin ne kadar kıymetli olduğunu bu son maçlarda Diyarbakırspor'umuzun mağduriyetleri itibarı ile net olarak gördük. Taraftarlarımıza bu konuda gerçekten Diyarbakır'a doğru sahip çıkma noktasında yeniden

bir bilinç oluşturmak için ciddi görev düşüyor. Bunu İstanbul'da gördük ve çok üzüldük. Bu Diyarbakır'ın hak ettiği bir tablo değildir. Diyarbakır'ın taraftarı bu değildir. Diyarbakır şehrinin taraftarı bu görüntülerin muhatabı olmamalı. Birileri Diyarbakırspor'un Süper Lig'de olmasını istemiyor, bundan rahatsızlar diye düşünüyorum" dedi.

AYTEKİN SIR: "BİRİLERİ TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN OLAYLAR"

Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aytekin Sır ise son haftalarda meydana gelen olayların bir yerler tarafından servis edildiğini düşündüğünü ileri sürdü.

Sır, "İnsanlar tuttukları takımla özdeşleşirler. Takımları başarılı olduğu zaman kendilerini başarılı sayarlar. Takımları başarısızlık yaşadığı zaman da kendilerini ezilmiş ve kötü hissederler. Bunun ileri boyutu da fanatizm olarak değerlendiriliyor. Son iki haftadır yaşananlar açıkçası Diyarbakır taraftarına yakışmayacak hareketler olarak düşünüyorum. Diyarbakır'ın kamuoyunda yaralanması, Diyarbakır'ın lekelenmesi anlamında, bu tür olumsuzlukları, belirli insanların organize ettiğini düşünüyorum.

Diyarbakır seyircisine yakışan şey, misafirlerini gül ile karşılayıp gül ile uğurlamaktır. Bu olmadı. Bu haftaki maçta ise yine benzer biçimde birtakım olumsuzluklar ne yazık ki yaşandı. Umarım bundan sonra bu tür hatalar tekrarlanmaz. Çünkü bu hatalar Diyarbakırspor'un Süper Lig'de kalmasına sekte vuracak diye korkuyorum. İnsanlar, ben itildim, ben geri bırakıldım düşüncesi duygusu altında bu davranışları sergileyebiliyorlar. Bu tür yaklaşımlar doğru değildir. Hakemin verdiği karar ne olursa olsun mutlaka

saygı göstermek gerekiyor. Bu tür taşkınlıkların hem Diyarbakır'a hem de bölgemize zarar verdiğini düşünüyorum. Yani burada öğrenmemiz gereken taraftarın öfke kontrolüdür. Yani olumsuz bir şeyler yaşadık öfke duyduk ama öfkemizi açığa vurursak daha çok zarar görürüz. Bunu taraftarın seyircinin hissetmesi gerekiyor. Kesinlikle bu tür duyguların açığa vurulmaması gerekmektedir. Sahada olay çıkaran holiganlara belli aralar ile psikiyatri kliniğine gelmesi cezası verilebilir. Mesela her gün birer saat kliniğe

uğraması olabilir. Bu insanların rehabilite edilmesi gibi projede uygulanabilir" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 16 Mart 2010 Salı 16:29:00

Güncelleme :16 Mart 2010 Salı 18:41:38