27 yıllık evlat hasreti!

Şanlıurfalı bir anne 27 yıl önce akrabaları tarafından doğum sonrası çocuğunun olmadığı söylenip, yaklaşık 100 bin TL karşılığında evlatlık olarak satıldığını iddia etti.

Siverek ilçesine bağlı Söylemez köyünde ikamet eden Lanpa Gündoğan, 27 yıllık evlat hasreti ile yanıyor. Anne Lanpa Gündoğan, 1983 yılında ilk eşi Halit Aytar'dan hamile kaldı. Eşinin ölmesi üzerine kayınvalidesi Zeynep Aytar ile kalan Lanpa Gündoğan, doğumunun yaklaşması üzerine yakın akrabaları olan D.T. ve eşi F.D. tarafından Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada doğumu gerçekleştirilen anne Lanpa Gündoğan'a akrabaları tarafından çocuğunun olup olmadığı hakkında bilgi verilmedi. Anne Gündoğan, yakınlarının kendisine sadece karnındaki şeyin kan ve iltihap olduğunu söylediklerini iddia etti. Anne Lanpa Gündoğan başından geçen olayı şöyle anlattı:

"Doğumum sırasında kaynanam olan Zeynep Aytar beni aile dostu D.T. ve eşi F. T.'ye doğum kontrolü olabilmem için beni onlara teslim etti. D.T. ve F. T. adlı şahıslar doğum için beni Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne götürdüler. Orada beni hemen doğuma aldılar. Doğum öncesi karnımdaki bebeğimin hareketleri vardı. Ondan sonra doğuma girdim ve o sırada beni bayılttılar kendime geldiğim zaman D.T. ve eşi F. T.'ye 'hani çocuğum nerede dediğim zaman' şu cevabı verdiler, 'karnındaki şey kan ve iltihaptı' dediler ve beni kandırmaya çalıştılar ama ben bu güne kadar onların söylediklerine inanmıştım. Ancak sonraları duydum ki D.T. ve eşi F. T. dünyaya gelen erkek çocuğumu para karşılığı başkasına sattıklarını duydum. Ne var ki bilgisiz ve çaresizdim bu yüzden bu güne kadar resmi arayışa geçmedim. Ama çevreden daima kendi çapımda hep aradım ne yazık ki bulamadım. 1984 tarihinden bu yana kadar hep onun hasreti ile yaşıyorum. Bundan bir iki ay önce televizyona çıkan bir genç Siverek söylemez köyünden olduğunu babası  vefat ettiğinde para karşılığında başkasına satıldığını sonradan anladığını, ailesine biran önce kavuşmak istediğini beyan etmiş. Kesinlikle biliyorum ki karnımdaki şey asla kan filan değildi, buna en somut kanıtsa doğumdan hemen önce Söylemez Doğukent Köyü Sağlık Ocağında ebe, hemşire olarak görev yapan Nesibe Yıldırım beni muayene etti. Çocuğumun sağlığının yerinde olduğunu o zaman bana söylemişti. Oğlumun şuan yaşayıp yaşamadığı hakkında bir fikrim yok ama onun yaşadığına inanıyorum ve oğlumun bulunmasını istiyorum" dedi.

27 yıl önce köyde hemşirelik yapan Nesibe Yıldırım ise, "Kadın bana geldiğinde gebe idi bir haftası kalmıştı doğuma. Risk fazla olmasın diye ona Diyarbakır'a gitmesini söyledim çünkü ilk doğumuydu bu. Ondan sonra neyin yaşanıp bittiğini bilmiyorum" diye konuştu.

Lanpa Gündoğan'ın eski kayınvalidesi Zeynep Aytar ise D.T. ailesine güvenip gelinini onlara teslim ettiği için pişman olduğunu ifade ederek, "Ben o zaman hamileydi diye D.T. ve eşi F.T. ile gelinimi Diyarbakır'a gönderdim. Doğumdan sonra çocuğu ne yapmışlarsa bilmiyorum. Diyarbakır'dan geldikten sonra çocuk nerde dedim, bana çocuğun olmadığını söylediler. Keşke gelinimi onlara teslim etmeseydim" şeklinde konuştu.