31
Mayıs
2024
Cuma
SURUÇ - ŞANLIURFA

Irgatların umuda yolculuğu başladı

Suruç ilçesinde tarımsal sulama olmadığından dolayı her yıl Nisan ve Mayıs aylarında başlayan göç bu yıl kuraklık nedeniyle erken başladı.

Tarım suyu olmadığı için ilçe her yıl dışarıya göç verirken, esnafın çoğu günü siftah etmeden dükkanını kapatıyor. İlçenin tarıma dayalı olmasından dolayı her yıl Nisan ve Mayıs aylarında başlayan göç, özelikle eğitimde aksamalara yol açarken, esnafta göç nedeniyle iş yapamaz duruma geliyor. Kasım ayında ilçeye dönüşlerin olduğu aylarda ilçe nüfusu 102 bin olurken, geçici tarım işçiliğinden dolayı göç veren ilçede Mart ve Nisan aylarında nüfus 20 binlere kadar düşüyor.

İlçe esnafı, "İlçede tarım suyu olmadığından dolayı ilçe halkı çalışmak için Çukurova, Viranşehir, Harran, Yozgat gibi yerlere göç etmektedirler. Yağmurların yağmamasıyla birlikte ilçede bu erken başlayan göç nedeniyle ilçede hayat durma noktasına geliyor. Yani memur ve esnaflardan başka kimse ilçede kalmıyor. Çoğu zaman siftah etmeden kepenk kapatıyoruz. Yetkililerden bir an önce ilçemize tarım suyunun verilmesini istiyoruz. Bu gidişle ilçede dışarıya göç vermekle birlikte kimse kalmayacaktır" ifadelerini kullandılar.

İHA
Yayın Tarihi : 12 Mart 2008 Çarşamba 18:18:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ali özdemir IP: 78.162.114.xxx Tarih : 14.03.2008 12:10:07

suruca her yıl devlet kömur makarna sadaka gibi yardım yapiyor ve reklaminida yapiyor sanki çok bişey veriyor bide biz bunu yapiyoz diye söyleniyorlar. bunları yapacaginiza suruca su getir ozaman ne yardıma muhtaç kişiler kalir nede sadaka alacak insanlar kalır biz sadaka istemiyoruz su istiyoruz başka şehirlerin köyleri bile bizim bu ilçeden daha guzel vede işlek böle devam ederse yakında kimse kalmaz bu ilçede çok üzülyorum bu halimize kimse görmuyormu yada gözmezdenmi geliyor anlamadim yeter artık bir son verin bu gidişe :(


suruclu ibo IP: 78.167.167.xxx Tarih : 12.03.2008 22:43:15

devlet utansın millet ac kalmaktansa hırsızlık yapmaktansa gider elaleme karın tokluğuna çalışır.devlet utansın eğer bu insanlara su verseydibu insanlar kendi memleketinde calışırdı. yollarda onlarca insan ölüyor bu yüzden... aman ne diyelim devlet utansın


suruç sulama projesi IP: 88.227.91.xxx Tarih : 31.03.2008 22:53:51

MÜSLÜM ÖSÜN (TZD Urfa Şube Başkanı): Saygıdeğer konuklar, değerli çiftçi kardeşlerim, hepiniz hoş geldiniz, saygılarımı, sevgilerimi arz ediyorum sizlere. Yavuz Bey, buğday konusuna değindi, gübre fiyatlarına ve diğer girdilerin pahalı olmasına değindi. Ben genel anlamda özellikle Güneydoğu Anadolu'da yaşanan susuzluk sorununu dile getirmeye çalışacağım. Özellikle GAP'taki sulamaların ihmal edilmesinden kaynaklanan, o yörenin insanının aç bırakıldığı, mevsimlik işçi olarak bölge bölge dolaştırmaya mecbur edildiği bir ortamdan bahsetmek istiyorum sizlere. 2007 yılında tarım kesimi büyük bir dar boğaza girdi. Sayın Genel Başkanımın tabiriyle bir deprem yaşandı, hani depremin en önemli özelliklerden biri de hissedilen şiddetidir. Tarım kesimi bunu ekonomimizdeki büyüme oranları, enflasyondaki oranlara ve buna bağlı olarak olumsuz etkilendi. Görüldü ki milli ekonomimizin temeli ziraattır sözünün realitesi bugün de geçerliliğini korumaktadır. 1980'lerden sonra başlayan tarımı ihmal eden politikalar yaklaşık 30 yıldır çiftçinin belini büktü. Üretemez hale getirdi, çiftçi kazanamadı, hep kaybetti, tabii ki buna bağlı olarak ekonomimiz kaybetti, ülkemiz kaybetti, insanlarımız kaybetti. Dolayısıyla tarımın problemlerini çözmeden, ülkenin problemlerini çözmenin mümkün olmadığı anlaşılmış gibi görünmektedir. Çiftçimizi desteklerken, özellikle sadece desteğe bağlamak yeterli değil, çiftçiyi üretir hale getirmek önemli. Yani çiftçinin gübresini yüzde 80, yüzde 100 zam yaparak, mazot fiyatını 2600 YTL'ye çıkararak, bu YTL konusunda biraz şaşırıyoruz, 2.6, 6.5 YTL, evet Sayın Başkan, yani vereceğiniz kuru tarımda buğday üreticisine verilen destek sadece 10 YTL. Gübre ve mazot fiyatlarına verilen destek 5 YTL. Kuru tarımda verilen destek 15 YTL. Yani düşünün, kuru tarımda zaten çiftçi can çekişiyor, tarlaya gidemiyor, traktörüne mazot koyamıyor, aç, susuz, çocuklarını okula gönderemiyor, siz bunu zam üstüne, zam üstüne, zam üstüne eziyorsunuz, ondan sonra efendim 15 YTL dönüm başına destek veriyorsunuz. Bu destek neye yetecek? Çocuğunun okul masraflarına mı yetecek? Yani bu çiftçinin, sosyal ortamda zaten hayatı yok. Arabası yok, aldığı traktör taksitle, Ziraat Bankası, diğer bankalar kapıya dayanıyor, her taraf icralık, yani su bulamıyor. Güneydoğu Anadolu ülkemizin en sıcak bölgesi ve kuraklık hüküm sürüyor. Bir taraftan da siz zam üstüne zam yaparsanız, üreticiyi desteklemezseniz, kuru tarım yapan çiftçimizi desteklemezseniz, bu çiftçi üretime nasıl devam edecek? Güneydoğu Anadolu Projesi denince akla tarım gelir. Aslında GAP çok amaçlı bir kırsal kalkınma projesidir. Teknik tarımla birlikte sanayileşme, buna paralel olarak ekonomik kalkınma amaçlanmaktadır. Tarımsal üretimle birlikte hayvancılığın geliştirilmesi, turizm, ulaşım, istihdam gibi birçok alanda çağ atlatacak dev bir projenin ihmal edilmemesi, ödenek yetersizliğinin giderilerek projenin uygulamasının hızlandırılması gerekmektedir. Alan olarak 47 bin kilometrekarelik bir alan, yani ülkemizin yaklaşık yüzölçümünün 10'da 1'i kadar bir alan. GAP dahilinde 9 il, 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve buna bağlı olarak sulanması halinde yani 1 milyon 700 bin hektar arazinin sulanması halinde yaratacağı istihdam 3.5, 4 milyon insan işgücü istihdamı bekleniyor. Geniş ve verimli Mezopotamya toprakları ve ülkemizin iki can damarı Dicle ve Fırat nehirlerinin suları bu topraklarımızla buluştuğunda Mezopotamya'nın büyük hayali gerçekleşmiş olacak. Bölgenin ve Türkiye'nin daha güçlü ve daha müreffeh olma özlemi gerçekleşmiş olacaktır. Bölgemiz buğdayın anavatanı, yani buğdayın gen merkezlerinden biri. İklim ve toprak yapısı itibariyle makarnalık sert buğday yetiştirmeye uygun. Özellikle Şanlıurfa'da yaklaşık 380 bin hektar alanda ortalama 800 bin ton ile 1 milyon ton arası bir buğday üretimi söz konusu. İyi ve uygun çeşit kullanımı yapıldığında hububat alanında sertifikalık tohum kullanımında yüzde 50'ye varan bir üretim artışı sağlanmaktadır. Alan olarak 27 milyon hektar olan tarım alanımızın 9.3 milyon hektarında buğday üretimi yapılmaktadır. Buğday tarımımızı olumsuz etkileyen ve üretimde karşılaşılan sorunların başlıcaları, sertifikalık tohumluğun yetersizliği ve diğer girdilerin pahalı olmasıdır. İlimizin sertifikalı buğday tohum ihtiyacı yaklaşık 272 bin tondur. İlimizde sertifikalık tohumluk üretimini yapan Ceylanpınar TİGEM'in yıllık sertifikalık tohum üretimi yaklaşık 230 bin tondur. Ancak buğday desteği nedeniyle bölgemizde sertifikalık tohumluk talebi artmış ve Ceylanpınar TİGEM bölge genelinde yaklaşık 400 bin tonun üzerinde bir talebi karşılayamamıştır. Bu nedenle özellikle küresel ısınmayla birlikte fiziki gerçekleşme oranı sulama alanında yüzde 15'lerde kalan GAP'ın bitirilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Değerli konuklar, inanın 300-400m derinlikte su olmuş olsaydı, arazimizin bir kısmını satar gözden çıkarır, üretimden kopmamak için sulama sorunumuzu bir nebze olsun gidermeye çalışırdık. Fakat bu imkanlar da olmadığı için sadece kuru tarımla geçinmeye devam ediyoruz. Örnek olarak susuzluktan kavrulan Suruç Ovası pompaj sulaması için 2008 bütçesinden ayrılan ödenek sadece 1.5 milyon YTL'dir. Suruç Projesinin ihale bedeli, yani inşaat toplam bedeli 1 milyar dolar civarında iken ayrılan ödenek 1.5 milyon YTL. Böyle vahim bir tablo ile karşı karşıyayken tarım için acil bir planlama yapmak gerekir. Suyla ilgili, sulamalarla ilgili ciddi tedbirler almak, politikalar üretmek zorundayız. 80'li yıllardan bugüne nasıl olsa ucuz ithalat yolu var mantığı artık çözüm değil, çünkü dış ülkelerde buğday ve diğer ürünlerde küresel ısınma kaygısıyla ithalat olanaklarımız kısıtlı. Arpa arzı çok az. TMO'nun tarımın merkez bankası olacağı iddiası gerçekle ne kadar bağdaşır bunu anlamak mümkün değil, halen ilimizin en önemli ürün grubunu oluşturan tahıl ve baklagil pazarının düzenlenmesi işini TMO üstlenmiş olmakla birlikte ürün alanındaki yetersizlik bu kuruluşun söz konusu ürünler piyasası üzerinde yeterince etkili olmaması sonucunu doğurmaktadır. Örnek olarak Şanlıurfa'da 2007 itibariyle buğday alımı 16 bin 910 tondur. Gübre desteğine gelince 2.13 YTL. Mazot desteği 2007 rakamlarıyla 2.88 YTL. Bu nedenle bir girişimcimiz Tanzanya'da 30 bin dönüm arazi kiralayıp o ülkenin ihtiyacı olan mısır ve çeltik üretimini yapmaktadır. Bu da bizim ülkemiz için büyük bir ayıptır, bu kadar zengin toprakları ve suya sahip olduğu halde. 2006-2007 ekim dönemi, hububat ürün, DGD, yem bitkileri ve mazot, gübre destekleri halen ödenmedi. Çiftçi cebinde para arar hale getirildi. Her gün televizyonlarda 5.4 milyar YTL tarım desteğinden bahsedilmekte. Çiftçiye ölümü gösterip sıtmaya razı edercesine üretimden el çektirip 1 yıl, 1.5 yıl geciktirilen desteklerin ve çiftçiyi banka kuyruklarında kahreden bu destekleme politikalarının yerine adil destekleme politikaları çerçevesinde çözüm bulmanın, üreticiye, yani köydeki gerçek çiftçiye destek verilmesi gerektiğinin daha doğru bir yaklaşım olacağı inancındayım. Öte yandan geçen yıl yaşanan sel felaketi nedeniyle Şanlıurfa'da büyük bir toprak erozyonu yaşandı, bu bölge ile ilgili erozyonla mücadele konusunda ciddi önlemlerin alınması gerekmektedir. Atatürk barajı ve diğer barajların sulayabilecekleri toprakları en kısa zamanda sulamak zorundayız. Geleceğin beyaz petrolü olan su kaynaklarımızın yüzde 100 değerlendirilmesi zarureti hasıl olmuştur. Sulama yatırımlarının acilen başlatılması, artık ekim ayının çiftçinin kara ayı olmaktan çıkarılması, zevkle tohum ekmesi gerektiği kanaatindeyim. Tarımsal kuraklığın sigorta kapsamına alınması, gübredeki KDV oranlarının düşürülmesi, mazottaki ÖTV'nin kaldırılması ve çiftçiden alınan stopaj ve diğer vergilerin kaldırılmasının, tarımı bu darboğazdan kurtaracağına inanıyorum. Zamanımız kısıtlı, bu konuda çok söyleyecek, tarımın çok sorunu var. Sizlerden özür dileyerek, merhum bir ozanımızın deyişiyle bitirmek istiyorum. Merhum ozanımız şöyle demişti çiftçi için: Karasaban çatladı/Toprak sürülmez oldu/Ekin derilmez oldu/Bu yıl da böyle geçti/Umut gelen seneye diyoruz. Sizlere saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. SUNUCU- Sayın Ösün'e de teşekkür ediyor ve sunumlarımıza dev


MERVE NUR IP: 81.213.73.xxx Tarih : 30.03.2008 19:48:17

NE YAPALIM İBO KARDEŞ DEVLETE SESİMİZİ DUYURAMADIGIMIZ İÇİN KADERİMİZE İSYAN EDİYORUZ.


suruclu ibo IP: 78.167.161.xxx Tarih : 31.03.2008 04:03:53

MERVE NUR SEN HİÇ MERAK ETME DOĞRULUK GÜNEŞ GİBİDİR HER KÖTÜLÜKTEN SONRA DOĞAR. biz haklı olduğumuzu biliyoruz elbet bir gün güneş bizim için doğacak hiç merak etme. suyumuzu vermeyende devlet. niye harrana varda surucamı yok. MAMOSTE devlet kadar suçlu deiliz kekem git teşvik yasasını oku. adam diyorki izmire fabrika yapandan vergi almıyacam e de bunu suruc için uygulasa adam suructa fabrika açmazmı...


ALİKİLİC= IP: 78.166.89.xxx Tarih : 2.04.2008 19:16:56

YA LÜTFEN ARIK BU GİDİŞE DUR DİYELİM NEDEN SRUC HALKİ BASKA YERLERE GİDİYOR YETER ARTIK LÜTFEN BUNA DUR DİELİM DUR DEMEK ZOR DEĞİL YETERRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR SAYGILAR kilic_527@hotmail.com


suruclu ibo IP: 85.110.88.xxx Tarih : 19.03.2008 00:21:48

sayın kaymakam bey halkınız gidipte dışarılarda çalışıyorsa bu ayıp halkın ayıbı deil sizin ayıbınızdır. demekki siz halkınıza gereken iş olanaklarını sağlamıyorsunuz ki halkınız dışarı gidip çalışıyor. her gün sitelere bakıyom kaymakam şunu yaptı bunu yaptı hani ne yaptınız suruc için. sırf reklamınızı yapıyorsunuz. ha reklam yapmak istiyorsanız surucun su işini halledin o zaman reklamınız olur hemde sanal alemde değil tv lerde. lütfen kaymakam bey önce bi şeyler yapın sonra reklamınızı yaparsınız.


merve nur IP: 78.162.56.xxx Tarih : 25.03.2008 12:50:01

haklısınız arkadaşlar yine geldi bahar yine millet evini memleketini bırakıp elalemin memleketine göç etmeye başladı nolurdu sanki kendi memleketlerinde iş imkanı olsaydı e ne yapalım kader utansın


suruclu ibo IP: 88.254.59.xxx Tarih : 27.03.2008 05:14:22

kader deil mervenur DEVLET UTANSIN onlara iş sağlamayan devlet onların böle sürünmelerini isteyen devlet...


ALİ KILIÇ IP: 78.162.119.xxx Tarih : 1.04.2008 12:13:28

slm ARKADASLAR BU HALKIMIZ NEREYE KADAR GİDİP BASKA İLLERDE EVİNDEN AYRILIP EKMEK PARASI İÇİN GİBİB HARANA ADANAYA BASKA İLE HİZMET EDECEK BİZİMDE SUYUMUZ OLSA HİÇ BİR HALKIMIZ BASKA YERLERE GİTMEZDİ SAYIN SAYGIDERGER BELEDİYE BASKANIMIZ VE KAYMAKAM BEY SURUZ HALKININ NE CEKTIGNI GÖRÜYORSUNUZ LÜTFEN ARTIK BU NA DUR DIYELIM UMARIM GUZEL SURUCUMUZN SUYU GELİRDE BASKA YERLERE GİTMEZ SAYGILARIMI SUNARIM


merve nur IP: 81.213.73.xxx Tarih : 30.03.2008 19:43:54

suruç halkı su istiyor SUUUUUUUUUU KİME DUYURALIM SESİMİZİ İBO KARDEŞ DEVLETE Mİ BELEDİYE YE Mİ ZORUMUZA GİDİYOR.


mamoste IP: 78.166.91.xxx Tarih : 30.03.2008 23:07:39

arkadaşlar devlet kadar bizde suçluyuz hiç kendimizi geliştirme eğilimi göstermedikki okuyanımız durumunu düzeltenimiz suruçtan kaçıyor nerde zenginlerimiz onlar suruç için ne yapıyor


GÜVEN ARSLAN IP: 193.140.49.xxx Tarih : 13.03.2008 21:21:16

Tüm Suruçlu hemşerilerime selam olsun. Bu proplem yıllardır süre geliyor devlet bunu çok iyi biliyor ama bazı siyasi nedenler dolayısıyla bu sorunu gidermiyor. 'Peki bugüne kadar suruç için ne yaptınız' Bu soruyu yöneticilere soruyorum. ne yüzle suruçtan oy bekliyorsunuz