AKP'nin açılımı fiyasko çıktı

Moderatörlüğünü Belediye Kültür ve Sosyal İşler Sorumlusu Şeyhmus Çakırtaş'ın yaptığı söyleşide ilk konuşmayı Kürt Yazarlar Derneği Başkanı olan İrfan Babaoğlu yaptı. Sözlerine Kürtçe başlayan Babaoğlu 70'li yılların Kürtler için önemli bir tarih olduğunu, Kürt hareketinin o güne kadar aşiretsel bazda hareket ettiği ancak bu tarihten sonra emek eksenli politik bir yapılanmaya doğru adım attığını ifade etti. Babaoğlu, özellikle 12 Eylül'ün karanlık ve baskıcı yüzünün o dönemde direnişi geliştirenlerin sayesinde açığa çıktığını belirterek, "Eğer Diyarbakır cezaevindeki direniş olmasaydı, bugün gelinen noktada olmayacaktık. O dönem direniş gösterenlerin sayesinde işkencecilerin maskesi düşmüş, demokrasi mücadele ivme kazanmıştır" dedi

AK Parti'nin bir yıldan fazla zamandır dilinden düşürmediği açılım konusuna da değinen Babaoğlu, "AK Parti açılım dediğinde içinin boş olduğunu biliyorduk. Fiyaskoyla sonuçlanacağını ifade etmeye çalışıyorduk. Maalesef bazı çıkar grup ve kişilerin açılımı pohpohlayıp gündemde tutmaya çalıştıklarını gördük. Bugün savaşı tırmandırarak, insanları cezaevine tıkarak samimi olmadıklarını ortaya koymuşlardır. Çözüm için yerin ve noktanın belli olduğunu ifade etti" diye konuştu.

Daha sonra söz alan araştırmacı yazar Faik Bulut, ABD'nin dünyada tek güç olduğunu, ama prestij kaybına uğrayarak güç kaybettiğini söyleyen ve baş aşağı inen futbol takımına benzetti. Bulut dünya siyasetinin yeniden şekilleneceğini, AK Parti iktidarının, ABD'nin desteğiyle ayakta durduğunu, ancak artık AK Parti'ye verilen süre dolmuş, destek azalmıştır" dedi.

ABD'nin başına Obama geldiği andan sonra, Türkiye' den Kürt sorununu ve Ermeni meselesi konusunda bazı adımlar atmasını talimatını verdiğini hatırlatan Bulut, AK Parti görevi aldıktan sonra kendince yorumlayıp program yaptığını açıkladı. Açılımı bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini ifade eden Bulut, "Açılımın mimarları yol haritalarını çizerken bile anadilde eğitim olmayacağını, yerel yönetimlerde otonom anlamına gelebilecek en küçük bir değişikliğe gidilmeyeceğini ve operasyonların devam edeceğini vurgulayarak ifade ediyorlardı. Bu nedenle AK Parti'nin açılım diye lanse ettiği girişim daha başında fiyasko çıktı" dedi.

"Yazarlar-Şairler buluşuyor" ile birlikte açılışı yapılan fotoğraf sergisinde toplam 70 fotoğraf bulunuyor. Yıllardır fotoğraf çeken Şeyhmus Çakırtaş'ın değişik zamanlarda sergilediği fotoğrafların bir karması olmakla birlikte yeni çektiği fotoğrafları da izleyicinin beğenisine sunuyor. Çakırtaş, "Ben daha orta okul sıralarında fotoğraf çekmeye başladım. İlk günden bu yana insanı esas alan ama yaşadığı mekanları da gözden uzak tutmayan bir tarzı benimsedim ve giderek fotoğraflarımda ters ışık olayı daha fazla öne çıkmaya başladı" dedi.

Çoğunlukla Mezopotamya kültürünün izini sürmeye çalışan, tarih, doğa ve insan çelişkilerini karelerde dondurarak ölümsüzleştirmeye çalıştığını aktaran Çakırtaş, "Bölgemiz fotoğraf açısından tam bir laboratuar. Işığın her türlü tonunu barındıran, değişik kültür, inanış ve dillerin renklerini yansıtan, eşsiz bir tarihsel dokuya sahip dinamik bir yaşam var. Ben de yıllardır bu izleri, bu ışığı yakalamaya çalışıyorum. Çünkü fotoğraf hem çok etkili bir anlatım aracı, hem de bir sanat dalı. Bütün savaşlarda acılar yaşanır ama fotoğrafı çekilen savaşların acıları insan beleğine kazınır" diye konuştu.

Şeyhmus Çakırtaş, şu ana kadar 6 kişisel sergi ve bir çok karma sergi açtı. "Bir Yürek Mezopotamya" adını verdiği ilk sergisini kendisine salon tahsis edilmeyince Urfa Balıklıgölde bir mağarada açan Çakırtaş daha sonra Diyarbakır, Ankara, İstanbul'da kişisel sergiler açtı, karma sergilere katıldı. Halen fotoğraf çalışmalarını zaman buldukça devam ediyor.