Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, iktidara geldikleri 7 yıldan bu yana birçok darbe planı içinde başarılı olmaya çalıştıklarını belirterek, "Vatandaşın bize verdiği güveni kötüye kullanmayacağız, emaneti zayi etmeyeceğiz diye dirayetle durduk, tedbirlerimizi aldık ve bu günlere kadar geldik" dedi.

Üç gündür memleketi Karaman'da gezilerde bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, dün akşam AK Parti İl Teşkilatı'nın Yunus Emre Konferans Salonu'nda düzenlediği toplantıya katıldı.

Burada konuşan Dinçer, Türkiye'yi demokratik ve istikrar içinde bir ülke haline getirmek için çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: "Bu yüzden bir tarafıyla işsizlik sorunuyla mücadele ederken öbür taraftan demokrasiyi geliştirmeye çalışıyoruz. Bir taraftan ekonomiyi geliştirmeye çalışırken bir taraftan ekonomik dengesizlikleri giderecek daha adil bir gelir dağılımı için mücadele ediyoruz" dedi.

Kriz döneminde 1 milyon 300 bin kişiye iş imkanı sağladıklarını ve o insanların işe girdiğini anlatan Dinçer, şöyle konuştu: "İşsizlik oranlarımız niye arttı diye o zaman sorabilirsiniz. Çünkü bu yıl 871 bin gencimiz iş isteyecek yaşa geldi. Daha da önemlisi bir kişi işini kaybetmişse ve evde bir kişi çalışıyorsa tüm ev halkı iş aramaya başladı. Bunlar bizim oranlarımızı yükseltti. Ama biz krize rağmen 1 milyon 300 bin kişiye iş bulmuşsak bunu takdir etmeseniz bile fark edilmesini istiyoruz. Muhalefetin görmesini istiyoruz. 2009 yılında 192 bin kişiye kısa çalışma ödeneği verdik. Bu uygulama ile bakanlık olarak maaş ödedik ve işlerini kaybetmelerini önledik. Bu aslında işsizlik için alınmış bir tedbir değil midir? İçinde bulunduğumuz dünya bir işi en iyi yapana imkan tanıyor. Benden iş istiyorlar. Soruyorum ne iş yaparsın diye. Ne iş olursa yaparım diyor. Bu hiç bir işi iyi bilmediğinin göstergesi. İşini en iyi yapacaksın, kalifiye eleman olacaksın ve ona göre de iyi maaş alacaksın. Ben sizden rica ediyorum, lütfen ilköğretim, orta öğretim mezunu çocuklarınız varsa ve üniversiteye gidememişlerse, işsizlerse İş-Kur Müdürlüklerimize müracaat ediniz. Belirli bir mesleği öğrenmek üzere oradan eğitim alsın. Onları işe yerleştirmek daha kolay oluyor. Geçen sene biz 167 bin gencimizi eğittik. Eğitirken gün başına da 15 lirada harçlık verdik. Bu işsizlikle mücadele değil mi ? Biz bunları yaptık, fakat muhalefet görmedi. Bize sizin görmeniz yetiyor."

Ekonomik ve siyasi tedbirlerin kolay bir ortamda alınmadığını dile getiren Dinçer, AK Parti iktidarı döneminde bir çok darbe planı ile karşılaşıldığını bildirdi. Çoğu kere 2003 yılından günümüze kadar birçok darbe planı içerisinde, bunun ortaya koyduğu karışıklık, huzursuzluk, tedirginlik içerisinde bu tedbirleri almaya ve başarılı olmaya çalıştıklarını anlatan Dinçer, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunları yapmak çok kolay olmadı. Bunları yaparken en büyük güç sizlerden aldığımız destek ve güvendi.

Vatandaşın bize verdiği güveni kötüye kullanmayacağız, emaneti zayi etmeyeceğiz diye dirayetle durduk. Hükümet olarak tedbirlerimizi aldık ve bu günlere geldik. Şimdi yeniden sizin bize çok büyük güven ve destek vermeniz lazım. Bu vereceğiniz destek ve güven işte anayasa referandumunda ortaya çıkacak. Ne kadar güçlü bir şekilde 'Evet' derseniz biz bu ülkeyi o kadar hızlı ve güçlü bir şekilde daha demokratik bir ülke yapacağız. Onun için sizden bu isteği ve güveni istemeye geldim. Bu ülkenin geleceği için 'Evet' diyelim."