Türkiye’nin, Paleolitik dönemden 11 bin yıl öncesine kadar yabani hayvanları avlayan, bitki toplayan ve sıklıkla yer değiştiren gruplara ev sahipliği yaptığını belirten Liverpool Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Douglas Baird, "Arkeologlar çok uzun zaman bu insanların ne zaman göçebeliği bıraktıklarına ve yerleşik hayata geçtiklerine, ne zaman tarım bitkileri yetiştirmeye başladıklarına, koyun, keçi gibi hayvanları evcilleştirmeye başladıklarına ilişkin kanıtlar bulmaya çalıştı. Araştırmalarda şimdiye kadar bilinen en somut bulgular Çatalhöyük’teydi. Fakat burada yaptığımız çalışmalar ve elde edilen tarihi bilgiler sonucunda, yerleşmenin 10 bin 500 yıl öncesine dayandığını ve bunun da Çatalhöyük Neolitik yerleşmesinden bin yıl kadar daha eski olduğunu tespit ettik. Burada yapılan araştırmaların sonucu, Türkiye ve Türk arkeologları açısından önemli olduğu kadar, bu konuyla ilgilenen dünyadaki bütün araştırmacılar için de önem arzetmektedir. İlk yerleşik hayata geçiş, ilk tarıma dayalı ekonominin başlangıcı ve bunlara bağlı diğer kültürel gelişimler, günümüzde hemen herkesin ilgisini çeken konular arasındadır. Bu ilk başlangıcın örnekleri Türkiye’nin güneydoğusundan, Suriye’nin batısından ve Ürdün’e kadar uzanan coğrafi bölgelerden gelmekteydi" dedi.

Pınarbaşı kazı çalışmaları sayesinde Orta Anadolu’nun bu ilk gelişmelerin bir parçası olup olmadığı konusunun aydınlığa kavuşturulacağını ifade eden Dr. Baird, "Pınarbaşı kazısında 10 bin 500 yıl öncelerine ait buluntu veren açmalarda, Orta Anadolu’daki ilk köy yerleşimlerine ait en iyi kanıtlar ele geçmiştir. Bu kanıtlar arasında yıkılmış kerpiç duvar kalıntıları, kilden tabanlar ve sıvalı duvar kalıntıları, evlerin uzun zaman sürecinde kullanıldığını göstermektedir. Bulunan gömü kalıntıları da bunu desteklemektedir. Akdeniz’den deniz kabuklarına ait buluntular ile obsidiyen (doğal cam) aletler uzak mesafelerle olan ilişkileri ortaya koyarken, aynı zamanda ilk ticaret ağını işaret etmektedir. Buradaki insanlar hala avcı ekonomiye dayalı yaşamakla birlikte büyükbaş hayvanları avladıkları görülmektedir. Tarımcı ekonomiye sahip olmamakla birlikte yabani badem ve diğer fıstık türlerini topladıkları görülmektedir. Bu şekilde avcı toplayıcı bir ekonomi içinde ilk köy yerleşmelerinin varlığı ve kendi özel karakteristiklerinin oluşu, Orta Anadolu için çok ilginç olmakla birlikte bu konu üzerinde bilgilerimize de katkısı son derece büyüktür. İnsanlar Çatalhöyük’e bir yerlerden geldiler. Mutlaka bir geçiş dönemi olması lazım. Pınarbaşı Höyüğü de Çatalhöyük’teki insanların buradan oraya gittiklerini gösteriyor. Açmalarda bulduğumuz ceset kalıntılarının yatış şekli insanların benzer biçimde gömüldüğünün işareti. Duvar aralarında bulunan harç ile sarılmış hayvan kemikleri buraya has bir gelenek olsa gerek. Çünkü dünyada örneği yok. Burada gelecek yıl da kazı yapılacak ve buluntular, dokümanlar bir kitap haline getirilecek. Çıkan buluntular ise Karaman Müzesi’nde sergilenecek" şeklinde konuştu.
Dr. Baird, Pınarbaşı Höyüğü’ndeki kazı çalışmalarının 21 Eylül 2004 tarihine kadar süreceğini de sözlerine ekledi. Bu arada Pınarbaşı Höyüğü’ndeki kazı çalışmalarını AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün de İl Kültür ve Turizm Müdürü Gülsen Kayserilioğlu ile birlikte inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.