İnsanlarımız yıllar boyunca kendi isteği ile kendileri dışındakilerden medet umar hale gelmiş, kendi vesayetlerini başka güçlerden bekler olmuşlar. Doğanın bize verdiği akıl yerine başkasınınkini kullanmayı seçmemiz bunun rahatlığından yada başka bir ifadeyle tembelliğimizden ve korkaklığımızdan olsa gerek.

Aydın olmak,insanın erginleşmesi,kendi aklının ve kendindeki insan olma onurunun bilincine varması ile gerçekleşebilir.İşte Ömer Fethi Gürer’Niğde’de Neden Olmuyor’ve’Garip Niğdeli’ başlıklı yazılarında insanlarımızın bu yönünü yansıtıp bizleri uyarmaya çalışıyor,Diyor ki-‘Aklım erdiğinden beri Niğde ile ilgili gözlemlerimde Niğdelinin birbirine ve Niğde’ye karşı davranışlarına dikkat ederim.Nedense bir tutkunluk,bağlılık,destek veren kimlik göremem.Dedikodunun olağanlığından öte birlikte hareket etme kültürümüzde yoktur.Niğdeli olmayanlarla kurulan diyaloğu Niğde’li olanlarla kuramamak nedendir diye düşünürüm.

Niğdeli çalışkandır,başarılıdır ve zor koşullarda var olma uğraşı verip başarır ama tek başıan var olmak için yola çıkmıştır.Hemşehricilik kavramı Niğdeli için yoktur.Birlikte bir işi başarma, becerme uğraşı veren azdır.Bunlar değişmeli ve Niğde dayanışma içinde olmalıdır.

Niğdeli Niğde dışında bu denli etkili iken Neden Niğde’de istenen yakalanamaz? Niğde’de yapılacak işe –‘Nifak sokmak’ çok kolay olmaktadır.Niğde dışında başarılı olanlar Niğde’ye dönüp bakmamaktadır. Niğde gerçeği-‘Tez’ olarak işlenecek kadar önemlidir.’’

İnsanı düşündüren,kafasının içindeki örümcekleri ve tozlanmışlıkları silip süpüren,hoşgörülü,sorgulayan yazılarıyla Ömer Fethi Gürer , yüreğindeki sıcak insan ve Niğde sevgisi,onurlu ve dürüst yaşamıyla’’Adam gibi adam’’ dedirdiyor kendisine.

Türkiyenin de sorunu olan’’İlgililer bilgisiz,bilgililer ilgisiz’ deyişinin Niğde için de geçerli olduğunu vurguluyor yazılarında.

Diplomalı olmak,eğitimli çağdaş aydın olmak yetmeyebilir.Araştırmaya,sorgulamaya,gerçek çağdaş bilime dayalı eğitimden geçmiş Ömer Fethi Gürer’lere Niğde’nin şiddetle ihtiyacı var.

Niğde için tek satır yazmadığı halde Ulusal basında ’Niğdeli yazarımız’ diye öne çıkarılan yazarlar Niğde için kılını bile kıpırdatmazken nasıl övünç kaynağı oluyor anlamıyorum.

Ömer Fethi Gürer’in dediği gibi’ Niğde’ li yazar olmak başka, Niğde’de doğan yazar olmak başka’

Niğde ve Niğdeliler için bir şeyler yapmaya çalışan,önerileriyle ve eleştirileriyle Niğde’yi yönetmeye talip olanlara ışık tutarak,bıkıp usanmadan 1975 yılından bu yana aralıksız yazan’Niğde Sevdalısı’ değerli hemşehrim Ömer Fethi Gürer’i 30.yılına girdiği yazın hayatında yürekten kutluyorum.

Eli kalem tutan birkaç Niğdeliden biri olan Ömer Fethi Gürer 1957 yılında doğdu. Niğde Alaybeyzadelerden dava vekili Aladdin Gürer’in oğlu Aşkı Gürer’in torunu,Bor D.D.Y’da 20 yıl görev yapan Lütfü Gürer’in oğludur.Annesi Bor Tengiroğullarından Ahmet Çınar’ın kızı Kadriye Gürer’dir.

Ninesi ise Bor Asumani Medresesi kurucusu Fettullah Efendinin kızıdır..İlk ve Ortaokulu Bor’da Liseyi Balıkesir Bandrıma İlçesinde bitirdi. Niğde Meslek Yüksek Okulunun ilk mezunlarından olup,Çukurova Üniversitesinden Endüstri Mühendisi olarak mezun oldu.

Tekstil Sektöründe 7 yıl, Otomotiv sektöründe 8 yıl ve son olarak gıda sektöründe 10 yıldan beri üst düzey yönetici olarak görev yapmaktadır.

Niğdemizi olduğu gibi yurdumuzu da köşe bucak gezen,oralar hakkında da bilgiler toplayıp gezi notları yazan Ömer Fethi Gürer, 1975 yılından beri çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazıları, makaleler ve araştırma yazıları yazmaktadır.

Çoğunluğu Niğde ve Niğde sorunlarına ait yazılarını Hamle,Niğdenin Sesi, Niğde Anadolu, Yeşil Bor, Yeni Bor, Hasandağı, Uluırmak,Hasret, 51 Haber ve Niğdemiz dergisinde yazdı.

Bu arada Hürriyet,Cumhuriyet,Güneş, Günaydın gazetelerinin Niğde muhabirliğini yapan Ömer Fethi Gürer, ’Laf Ola’ adlı şiir kitabı ve ‘Bir Memleket Hikayesi’ adlı Bor ilçemizi anlatan yakın zamanda basımı yapılacak bir kitabı bulunmaktadır.

Bir ayağı Niğde’de olan ve Niğde’yi köy,kasaba,ilçe demeden karış,karış gezen,yazılarını bizzat yerinde görerek ve yaşayarak kaleme alan gerçek bir ‘Niğde tutkunu’ değerli hemşerim,Niğde dışında da önemli görev ve sorumluluklar taşımaktadır.

Tekstil İşçileri Sendikası Adana Şube Başkanlığı,İstanbul Niğdeliler Derneği Yöneticiliğine kadar pek çok dalda görev yapmıştır. Yazılarında kesinlikle siyasete yer vermezken,halen bir siyasi partimiz İstanbul Kurultay Delegesidir.

Niğde’nin içinde de dışındada çok iyi bilenlerden olan sevgisi Ö.Fethi Gürer umarım bügüne

kadar gazete ve dergilerde Niğde için yazdığı rekor sayılabilecek yazılarını bir kitapta toplar

da gelecek nesiller için önemli ve büyük bir belgesel oluşturabiliriz.

Yazılarını büyük dikkatle ve ilgiyle takip ettiğim,her bir yazısını kesip sakladığım birkaç yazardan biri olan Ömer Fethi Gürer,benim görüp te söyleyemediğimi yada yazamadığım o kadar ince ve hassas konuları değerlendiriyor ki adeta benim içimden geçenleri okuyor. Ve yazıyor.

‘Niğde’nin şu sorununa neden kimse değinmez?’dediğim anda bir bakıyorum Ö.FethiGürer o konuyu çoktan köşesine almış bile.

Açık yüreklilikle,tüm ayrıntılarıyla konuyu ele alıp ilgili yerlere ve mercilere hiçbir beklentisi,saplantısı ve korkusu olmadan uyarısını yapıyor.

Niğde adı geçen hemen her dergi ve gazeteye yazı yetiştirirken bu konuda kırılmayacak bir rekora da imza atıyor.Ö.Fethi Gürer sadece Niğde sorunlarını gündeme getirip eleştirmiyor,aynı zamanda da Niğde için iyi ve güzel yapılan her şeyi de taktir ediyor,övgüsünü eksik etmiyor.

Ö.Fethi Gürer’in yazılarını muntazam takip ederseniz,yaşam felsefesinin sevgi,dostluk ve muhabbet üzerine kurulu olduğunu görürüsünüz.

Küçük duygusal iç hesaplamalara yer vermiyor,kavga etmiyor,ayrışmayı değil dayanışmayı öneriyor.

Sevgi ile elele tutuşmaya ve hizmet için birlik olmaya önem veriyor.Siyasete bulaşmadan,demogoji yapmadan,modern ,çağdaş,dünü ile barışık,gelenek, görenek ve folklorunu yaşayan bir Niğde için uğraş veriyor.

Yazdıkları bir emeğin,bir düşüncenin, bir birikimin, bir sevginin ve bir tutkunun sonucu.

Mezarını şimdiden Niğde’de yaptırmış bile.

Niğdeli olup ta Niğde için tek satır yazmayanlara isyan ediyor.Aydın,bilgili ve yetenekli geçinen bir çok Niğdelimiz’Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ anlayışıyla Niğde’nin toplumsal, kültürel,sosyal sorunlarıyla ilgilenme zahmetinde bulunmazken Ö.Fethi Gürer elini taşın altına koymaktan çekinmiyor.

‘Aradığımız Niğde’ ve ‘Eriyen Değerler’ adlı yazılarında biz hemşehrilerine bakın nasıl haykırıyor.

‘’Kentin soyluları sayılan ,okumuş,bilmiş,ekonomik rantından sebeplenerek yüksek yada gösterişli evde oturmakla farklı olabileceğini anlayışı kentin korunabilecek dokusunu yok etti ediyor.

Yarınlarda Kale çevresinde yıkıldı,çöktü, yandı diye çoğu yapı yok olur gider ve iki üç müteahit eli ile de kat yapılarak bu yerlerde yükselebilir.Sit alanı imiş,tarihi koruma altında imiş,kimileri isterse o işlerde bir kağıt parçası üzerine atılan iki imza ile yok oluverir.

Kenti yaşayanlar korumaz ise işine gelen dilediği gibi yapısını kurar.

Güzellikleri birlikte kuracağımıza inanalım.Sevelim, Sevilelim.Birlikte olalım.Dünde kalan ne güzel özelliklerimiz vardı.Komşusu aç iken tok yatmak kolay değildi.

Yazık oluyor,güzelliklere ,özellikleri ile bir yaşam ekonomik sorunların varlığı ile eziliyor,taşınamıyor.

Sevgi ile yaratılan güzellikler günümüz yaşamını ile hızla kemiriliyor. Acı ama Gerçek bu.

Ömer Fethi Gürer,ile ilgili bir şeyi hep merak etmişimdir.30 Yılı aşkın emeğin ürünü olan yazılarını bir kitapta toplayarak gelecek nesiller için belgeselleştirecekmidir? ve de Niğde’nin güncel ve yakın tarihini yazanlarla,Niğde’yi yönetmeye talip olanlar onun bu birikiminden istifade etmişlermidir?

30.yılında tüm güzellikler seninle olsun sevgili Ömer Fethi Gürer.

Saygılarımla.