Bor Şehri kitabının ilk baskısı tükendi

Ömer Fethi Gürer’in yazdığı 595 sayfaya eren Bor ilçesinin detayları Bor Şehri kitabı ilk baskısı tükendi.

Kitabın yazarı Ömer Fethi Gürer kitaba gösterilen ilgiye teşekkür ederek, "Şu anda çok sayıda kitap ile ilgili talep geliyor. Bor ,Niğde,Ankara,İstanbul’dan kitap ile ilgili talep var. Bor Şehri kitabı Bor Tarihi, doğası,yaşamı ile Osmanlı dönemi ve günümüzünde bilgilerinin detaylı bir biçimde açıklanması kaynak kitap olarak ilgiyi artırdı. Bu kitap için ondan fazla kütüphane deposunda belki de benden önce hiç el sürülmemiş bölge ile ilgili çok sayıda eseri inceledim. Bir çok kişi ile konuştum. Kitapları taradım.. Evliya Çelebi ‘Seyahatname’sinde, Bor bölümü ‘Bor Şehri’ diye anlatılmıştı .Oradan esinlenip adını ‘Bor Şehri’ koydum. Kitap, Niğde,Bor,Altunhisar, Kemerhisar,Bahçeli, Keçikalesi, Karakapı, Uluören, Kızılca, Çukurkuyu gibi yerleşmelerinde anıldığı bir kitap. İkinci baskıda yeni eklemeler ve düzenlemelerimizde olacak..Bu konuda hemşerilerim de yeni katkılarını bekliyorum. Kitapta eksiğimde olabilir ama iyi niyetle yapılan bir çalışma olarak genelde kabul göremesi benide mutlu etti.30 yıllık yerel basında Niğde yazan biri olarak bir kitap yayınlama keyfine erdim ve hemşerileriminde ilgisi beni duygulandırdı. Herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi.

Niğde yerel basında Ömer FETHİ GÜRER kitabı ile ilgili birden çok haber ve yorumlarda yer aldı. Niğde Üniversitesi öğretim görevlisi ,yazar BEKİR NECATİ konuyla ilgili farklı değerlendirmesi ile dikkat çekti.İşte BEKİR NECATİ ‘BOR ŞEHRİ’kitabı İLE İlgili NİĞDE HAMLE GAZETESİNDE YAZDIKLARI:

"Kasabadan Kent’e" Bor Şehri

Atlas dergisi yazar ve fotoğrafçılarından Hakan Öge, şu an yatla dünyayı geziyor ve fotoğraflayıp yazıyor. Coğrafyacı falan da değil Diş hekimi üstelik. Cemal Gülas, Atlas’ın ilk kurucularından kendisi ile ekip olarak ilk Atlas Dergisinin çıktığı sayılardaki heyecanı hala yitirmedim. Şimdi elde fotoğraf makinesi ile il il dolaşıyor. Aradığınızda Kaçkarlar’da bir vadide bulabilirsiniz. O da Coğrafyacı falan değil. “Miras Coğrafyalar” veya “ekolojik miras” veya “jeolojik miraslar” bütün dünyada tek doğal gündem. Buralarda proje üretenlerinde hiç biri coğrafyacı değil… Tayfun Talipoğlu, Çoşkun Aral, Ara Güler, Savaş Ay, Fatih Orbay bunların hiç biri coğrafyacı değil Ama yaptıkları coğrafya…

Bir kitap, yazarı Ömer Fethi Gürer; eser adı “Kasabadan Kente Bor Şehri”… Sayın Gürer de Coğrafyacı değil… Ülkece sahip olduğumuz coğrafyayı “Coğrafyacılar”ın dile getirememesi gerçekten çok acı… Tembellikleri mi, yoksa “yok” kabul edilmeleri mi… Kim ne derse desin Coğrafyacı ile tanışmak! Ya nasip ya kısmet!

Fethi Gürer’in eseri 2005 Tarihli bir tarihi coğrafya kaynağı desek yeridir. Yerleşme coğrafyası açısından bir şehrin anatomisi desek yeridir. Nüfus hareketleri açısından vesikadır desek yeridir. Kısacası Bor üzerine dört dörtlük bir eser. Kıskanmadım desem yalan olur. Böyle bir eserin yazarı olmak büyük bir gurur kaynağıdır. Sanırım Yazarı ile de Bor’lular o derece gurur duyuyorlardır. Kitap içinde dev bir hazine adeta sahibini bekliyor arşiv tarama ise mükemmel.
Bir çok Coğrafya çalışması ile karşılaştırdım resmen ve resmen yerleşmenin tarihi açısından, kültürel coğrafya ve folklor araştırmaları açısından vesikaları örnekleri ile mükemmel bir kaynak. Bir şehrin tarihçesi değil bir şehrin yaşayan tarihinin yaşarken kaleme alınmış canlı örneklerinin kullanıldığı kütüphane. Doktora tezi ötesinde. Bu çalışma coğrafyacılar için olduğu kadar tarihçiler açısından da önemli bir boşluğu dolduracaktır. Başvuru kaynağı olarak kütüphanemde ki özel yerini almıştır.

Araştırmacının ellerine gözlerine emeklerine sağlık. Tam bir belgesel. Şu ana kadar Niğde ile topladığım bilinenler ötesinde bir manaya sahip “tek” kaynak. Türkiye’de yerleşme coğrafyası alanında hatta va hatta coğrafya monografyaları arasında bile bu noktada tarihi belge niteliğinde işlenmiş olanına rastlamadım.

Ömer Fethi Gürer’in bu eseri bana bir anda Ahmet Yorulmaz’ı hatırlattı. Ayvalık ondan sorulur. Sanatçı yazar ama maalesef o da coğrafyacı değil. Lakin bugün Ayvalık hakkında ulaşacağınız tüm kaynaklarda Ahmet Yorulmaz ismine rastlayacaksınız. Sanırım sevmek ve içinde yaşadığın kenti teneffüs etmek ve adeta varlığımızı borçlu olduğumuz kente borcumuzu bu şekilde ödemek…

TRT “Gezelim Görelim” programı yapımcı ve sunucusu Nuray Yılmaz’da coğrafyacı değil ama yıllardır adım adım Anadoluyu gezdi. Şimdi düşünmek gerekiyor Ülkede coğrafyacı mı yok, değerlendirmesini mi bilmiyoruz, yoksa gereken önemi mi veremiyoruz ?

Sanırım Coğrafyanın gönül işi olduğu kadar masraflı ve bir o kadar özveri gerektirmesi. Sponsorlar olduğu sürece gezilir. Yardımlar esirgenmediği sürece sıkıntılara katlanılabilinir. Dağda dolaşmak için donanım gerekir. Çalışmalar için kameralar kasetler, flimler yani dahası dünya kadar masraftır. Keşke Coğrafyamızı anlayabilseydik de Fethi Gürer’in çalışmasının önemini fark edip karşılığını ödeyebilseydik.

Sayın Gürer bundan para kazanmayacaktır ihtiyacı da yok. Çünkü onun en büyük değeri “manevi hazzı” aldığını kendisi ile konuşurken gözlerine baktığınızda görürsünüz. Böyle bir eseri miras bırakacak olması sanırım çok şeyden daha değerli… Bu çalışması ile bir çok şeyi çoktan hak etti… En samimi sevgi dolu teşekkürlerimle…