Sivas yollarının vazgeçilmez tarihi manzaralarından olan kağnılar, teknoloji karşısında yenik düştü. Sivas’taki son kağnı da tarihe karıştı.
Kurtuluş Savaşı’nın unutulmaz kahramanı kağnı arabalarının çektiği öküzler de artık o arabaların önünde gözükmez oldu. İşte Hafik Editörümüz Abdurrahman Kartal da bakın dizelerinde yerini motorlu tekerleklere bırakarak, tarihin derinliklerine gömülen kağnıların gidişini hüzünlü dizelerinde nasıl anlatıyor:
Son kağnı
Sivas yollarında giden kağnılar birer birer çekiliyorlar tarih sahnesinden
Danagözgilin Osman dayı da satmış öküzlerini.
Öküzler kasabın yolunu tuttarken bu gidişleriyle yüzlerce yıllık kağnı kültürünün kapanmasına sebep olduklarının elbette farkında değillerdi.
Danagözgilin Osman dayı, lakabıyla söylenecek olursa gokko, herşeye rağmen sürdürmüştü baba yadigarı kağnısına binmeyi öküzüne "ho" demeyi,
Komşular birer birer vazgeçmişlerdi öküzünden arabasından, O vazgeçememişti
Ben diyordu ben:
Gidip ona buna ağız eğemem sapımı da, samanımı da kendim taşırım.
Ne kağnımdan vazgeçerim ne düğenimden.
Sevin gakko dayı bundan sonra bizim köyde öküzler boyunduruk altına alınmayacak. Ağır yükleri taşımayacaklar, cinsel özgürlükleri ellerinden alınmayacak, iğdiş edilmeyecekler.
Hiç ezilmeden, kendilerine öküz denmeden, yaşayıp palazlandıklarında tutacaklar kasabın yolunu.
Başları dik, boyunduruksuz, boğa olarak...