18
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜMÜŞHACIKÖY - AMASYA

Tema'dan zehir zemberek açıklama

Gümüşhacıköy TEMA Vakfı Temsilciliği, toprağımızın yorgun, yoksul, sahipsiz olduğunu ve en verimli arazilerimizin hızla talan edilmekte olduğunu söyledi.

Gümüşhacıköy TEMA Vakfı Temsilciliği, 14 Mayıs Çiftçiler Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.

TEMA tarafından yapılan açıklamada, ekonomimizin temeli olan tarımın belirleyici kitlesi olan üreticilerin zorluklar içinde mücadele verdiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Özellikle içinde bulunduğumuz zorluklarımız ve daha önemlisi AB ve Dünya Ticaret Örgütü nedeniyle, tarım sektörümüzün karşılaşabileceği son derece ağır sorunlar nedeniyle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nün, kutlamanın yanında, bir sorgulama ortamına dönüşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü yoksul insanına aş ekmek sağlayan, sanayisine, ihracatına ham madde üreten, toplumun sağlıklı geleceğinin güvencesini oluşturan tarım sektörü çok yaşamsal sorun ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Bilinmelidir ki tarımın yaşamsal sorunları, tarımsal üretimin gerçekleştirildiği toprağın sorunları çözülmeden aşılamaz."

Türkiye'nin üretim için kullanacağı bir karış toprağının kalmadığı belirtilen açıklamada, "İnsanca yaşamanın, ekonomik gelişmenin temeli olan toprağımız yorgundur, yoksuldur, sahipsizdir ve günden güne en verimli arazilerimiz kısa dönem karları için hızla talan edilmektedir. Türkiye’nin üretim için kullanabileceği bir karış toprağı kalmamıştır. Böylesi bir ortamda gündeme gelen AB üyelik süreci, var olan sorunları daha da ağırlaştıracağa benzemektedir. Verim, üretim, çiftçi refahı, tüketici refahı sorunlarını çözmüş, yalnızca elinde bulunan üretim fazlasını başka ülkelere satmanın yolunu arayan AB’nin, tarımsal gelişmeyle ilgili olmayan reçeteleri, Türkiye’ye dayatılmaktadır" denildi.

Avrupa Birliği'nin dayatmacı reçetelerinin gerçekçi olmadığını vurgulayan Tema açıklaması şöyle devam etti:

"Oysa Türkiye tarımı verimlilik temelinde gelişmesi gereken bir sektördür. AB’nin bugüne ilişkin reçeteleri tarımımızın gündemindeki sorunlarını çözmek anlamında hiçbir açıdan gerçekçi değildir. Üstelik AB ilerleme raporları tarımda tam üyeliği öngörmemekte, sürekli derogasyonlar koyularak, ülkemiz adına Birliğe ikinci sınıf üye olarak yamanmak istenilmektedir.
TEMA Vakfı; doğaldır ki başta AB olmak üzere uluslar arası bağlantılarımızın gereklerini gözetmek gerektiğinin bilincindedir. Ne var ki bu bağlantıları gözetmekle, dış koşullara bütünüyle teslimiyet aynı şey değildir. O nedenle, AB hazırlık ve müzakere dönemlerinde ulusal yararları tek koşul sayan bir duruş sergilenmektedir. Tarımı yalnızca köylünün değil, tüm ulusun ve bütün ekonominin sorunu olduğu bilinci ile sergilenecek ulusal duruşun güçlenmesi için, devlet ilgili tüm kesim, sektör ve sivil toplumun desteği ve katkısını kesinlikle gerçekleştirmelidir. Müzakere dönemi, ulusal yararı öngören bir mücadele sürecine dönüşmeli ve bize lütfedilen ikincil statü kesinlikle kabul edilmemeli ve geriletilmelidir. TEMA Vakfı bu doğrultuda devletimizce gerçekleştirilecek her türlü çalışmaya, sorumluluk anlayışı ile katılmayı ulusal ödev saymaktadır."

Mükerrem Uzun-Kenthaber/Gümüşhacıköy
Yayın Tarihi : 17 Mayıs 2005 Salı 10:45:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?