Son noktayı Baysal'ın kızı koydu

11 mayısta düzenlenen İzzet Baysal’ı Anma Günleri kapsamında Bolu’ya gelen ve temel atma töreni krizine dönüşen olayla ilgili, İzzet Baysal'ın kızı Esin Avunduk'tan rektöre destek geldi.

Gerçekleşen protesto ardında Erdoğan’ın temel atma töreninde söylediği, üniversitenin terör yuvası, öğrencilerinde terörist olduğuna dair sözler ulusal basında çok yer tutarken, Bolu’da ise rektör Akbıyık’ın tavrı tartışma konusu olmuştu.

Gelişen olaylar sonunda İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal’ın sergilediği tutum üniversiteyle vakfın arasının açılmasına neden olurken, Rektör Yaşar Akbıyık’ın gerginliği sona erdirme amaçlı çabaları içerisinde bir araya gelen Baysal ve Akbıyık görüşmesinden hoş mesajlar çıkmış fakat Ahmet Baysal, Akbıyıkla tokalaşmaktan kaçınmıştı. Daha sonra Vakıftan şifahen yapılan açıklamada “ Rektör Akbıyık ile Ahmet Baysal arasında bir barışma söz konusu değildir” denilmişti.

Vakıf tarafından esen rüzgar da, Rektör Akbıyık’ın istifa etmesinin gerektiği lafları uçuşurken, Rektör Akbıyık ise yapılanın üniversiteleri siyasallaştırmamak adına yapıldığı açıklamasının üzerinde duruyordu.

Vakfın sergilediği bu yersiz ve fevri tavır karşısında boş durmayan bazı sivil toplum örgütleri ve Başbakana yakınlığı ile bilinen taraflardan ardı arkasına istifa istekleri ve kınama metinleri yayınlanırken, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası’nın başlattığı kampanyayla olayın artık örtbas edilmesi çabaları tamamen yıkılmış ve kampanyayla 1000 adet “İzzet Baysal Vakfı’na, Üniversitemize ve Bolu’ya zarar vermeye kimsenin hakkı yoktur” ve “Başbakan’a İzzet Baysal ve vakfına, üniversitemize ve Bolu’ya saygısızlık yapanların bilim adına verebilecekleri bir şey kalmamıştır” ibarelerini taşıyan afişler hazırlanmıştı. Sözde Bolu’nun artık zarar görmemesi için yapılan bu kampanyayla esnafları örgütlemeyi düşünen BTSO Yönetim Kurulu ise çabasının sonunu getirememiş ve hazırladıkları afişleri asan esnaf sayısı çok az olmuştu.

Bolu insanının ve esnafının, sergilenen protestonun değil, bu kargaşadan kendine pay çıkartmaya çalışan, “başbakana yakın durursam belki bir şey kopartırım” düşüncesiyle hareket eden bazı sivil toplum kuruluşlarının Bolu’ya çok daha fazla zarar verdiğini düşünmesine rağmen, kendini Bolulu’ların, ekmek parasını büyük ölçüde bu üniversitenin öğrencilerinden sağlayan esnafın temsilcisi zannedenler ise hala kınama ve istifa metinleri yayınlamaya devam ediyor.

Gelişen olaylar sırasında sessizliğini koruyan İzzet Baysal’ın öz kızı Esin Avunduk, Vakfın Başkanı Ahmet Baysal’ın yanında yer alırken, Ahmet Baysal’ın takındığı tavır nedeniyle gerginliği arttırdığını söyleyerek tartışmaların artık bitmesi için kesin ve son noktayı koyan bir yazılı açıklama bulundu.

Avunduk yaptığı yazılı açıklama ile Üniversite yönetiminin arkasında olduğunu belirtirken İzzet Baysal Vakfı başkanı Ahmet Baysal’ı da davet hususuna tek başına karar vermesi ve kendisine dahi danışmamasını sert bir dille eleştirdi.

Başbakan’ın “Bu tür rektörlerin olduğu yerde anarşizm olur terör olur” cümlesine de “Onun adını taşıyan üniversitemiz de bu güne kadar, babamın düşünce ve inançları doğrultusunda hareket ettiği, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, Atatürkçü, laik Türk gençleri yetiştirdiği inancındayım” diyerek cevap veren Avunduk’un yazılı açıklamasının tam metni şöyle:

“Rahmetli babam İzzet Baysal’ın ölüm yıldönümlerinde yapılan anma toplantıları ve törenler; bu güne kadar tüm Bolulular arasında kaynaşma ve dayanışmaya vesile oldu. Ancak bu yıl ne yazık ki düşünülmeden, danışılmadan yapılan bir uygulama Bolulular arasında ayrışım tohumları atmış ve bu durum siyasiler için de uygun bir ortam hazırlamıştır. Gerek Üniversite, gerekse vakıf bağımsız kurumlardır. Üniversite bünyesinde açılacak yeni bir fakülte binasının temel atma törenine ve bu törene davet edilecek kimseler için, bu her iki kurum yetkili kuralları toplanıp bir karar almalıydılar. Kaldı ki, hükümetle YÖK arasındaki mevcut güvensizlik ortamı, bu konuda çok daha hassa davranılmasını gerektiriyordu. Ama ne yazık ki Vakıf Başkanı tek başına bir karar vererek kendiliğinden Hükümet Başkanı’nı temel atma törenine davet etmiş ve bu davet yöntemi temel atma törenine ve etkinliklere gölge düşürmüş. Skandallara ve hiçte arzu edilmeyen krizlere neden olmuştur. Sayın Vakıf Başkanı bu daveti yaparken; Vakıf Yönetimini toplamadığı gibi, İzzet Baysal’ın tek evladı tek varisi olan mahfuz hisse hakkını isteyerek ve severek kullanamamak suretiyle Vakfa büyük katkılar sağlayan ben Esin Avunduk’a bile danışma gereğini duymamış ve böylece hiç de arzu edilmeyen polemiklerin oluşmasına ortam hazırlamıştır. Oysaki temel atma törenine, bazı nedenlerle mutlaka Hükümet Başkanı’nın çağırılması gerekiyorsa, her iki bağımsız kurumun yetkili organları bir araya gelip, olaya siyasetin gölgesinin düşmemesi için, devletin diğer organlarının, diğer bağımsız kurumların yetkililerini de müştereken davet etmeleri gibi ortak bir yol bulmaları gerekirdi. Bolu’ya gelip durumu gördüğümde bilgim dışında gelişen olaylardan dolayı yaratılan krizin daha da ileri boyutlara ulaşmaması için vakfın yanında durmaya vakfı bu olayların dışında tutmaya özen gösterdim. Ama maalesef gördüm ki, yatıştırmak bir tarafa yine bilgim dışında gelişen olaylar alevlendirilmeye devam ediliyor. Ve bu olaylar Vakfın imajını da zedeliyordu.
Babam bu üniversiteyi, çağdaş düşünceye, Atatürk ve devrimlerine sahip çıkan, laik Cumhuriyeti savunan bir gençlik yetişmesi için kurmuştur. Onun adını taşıyan üniversitemiz de bu güne kadar, babamın düşünce ve inançları doğrultusunda hareket ettiği, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, Atatürkçü, laik Türk gençleri yetiştirdiği inancındayım. Üniversitemizi hiçbir şekilde siyasete alet etmeyecek değerli yönetici ve öğretim üyelerinin elinde olduğuna yürekten inanıyorum. Bu nedenle, İzzet Baysal’ın kızı ve onun fikirlerini benimsemiş bir kimse olarak üniversitemizin yanında olduğumu kamu oyuna açıklamakta büyük yarar görüyorum”