Bu haftaki köşe yazımda birkaç konuya daha değineceğim. Ne olacak bu memleketin hali sloganıyla başladığım köşe yazımda bu hafta ilk olarak kapıda alışveriş sisteminden biraz bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz gün geçtikce insanlar nasıl daha fazla para kazanabilirim düşüncesiyle bir sürü işler yapıyorlar.Çalışmak ve hayırlı olarak çok para kazanmak mümkün. Birde ev ev gezerek satış yapanlar var.Adam size ürünü veriyor peşinat bile almıyor size güveniyor ya onun için sizde adamın verdiği senetleri imzalayıp veriyorsunuz. Buraya kadar güzel peki senet tarihleri gelip çattığı an öde öde bitmiyor ödediğiniz senetleriniz bir gün birde bakıyorsunuz icra gelmiş.Geçen hafta bir arkadaşımızın başına böyle bir olay geldi. Yapılan sözleşmeye göre parasını ödemesine rağmen aldığı ürünün parasının 2 katı icra masrafı gelmiş.Buna göre vatandaşımız artık gözünü açmalı köylere ve kapı kapı dolaşan bilmedikleri ve bir adresi olamayan satıcılardan hiç ürün almamaları için uyarmak bize düşüyor. İkinci bir konu ise tüm çabalara rağmen emniyet teşkilatı ve Belediye ekiplerinin çalışmaları neticesinde Bolu ve ilçelerinde şu son günlerde dilenci furyası vatandaşı bıktırma noktasına getirmiş.Artık bu işi meslek edinmiş kişiler var. Ne olacak bu memleketin hali demekten başka bir şey gelmiyor aklıma. Bu insanlar ellerinde mendil,kalem,çakmak gibi şeyleri göstererek resmen dilencilik yapıyorlar. Bakınız ben kendi işimden biliyorum Mudurnu pazarının olduğu gün inanırmısınız müşteriden çok dilenci geliyor ve bundan her kes şikayetçi. Bir başka konu ise Türkiyede uygulanan ve herkesin şikayet ettiği bir konuyu gündeme taşımak istiyorum. Türkiyedeki asfalt kalınlıkları ve tamiratları konusunda.Bakınız Mudurnu Bolu karayolu ilimizin en önemli yollarından birisi, sebebi ise Ankarayı İstanbula bağlayan alternatif bir yol.Benim bildiğim kadarıyla her yıl bu yola bakım yapılır ve bizlerin verdiğimiz vergilerden bir dolu paralar harcanır. Ama bizim bu bölgede kış ayları çetin geçmesinden dolayı ocak-şubat aylarında yollar adeta birer su kuyusu görevi görür. Acaba burada yapılan uygulamada tamircilerle komisyonlu çalışanlarmı var diye akıllara hemen bir soru geliyor.Mesela biz Türkiye olarak asfalta yama yapan tek ülkeyiz.Ve bir dolu paralar harcıyoruz. Geçen yıl yurtdışında bir asfalt çalışması gördüm hayran kaldım.Ölçtüm tam tamına adamlar 25 cm asfalt kullanırken bizim kullandığımız asfalt cm si bana Halamın yaylada ekmek üzerine sürdüğü yağa benzer dediğim zaman arkadaşlar bana gülüyorlar.
Ne diyelim inşallah bir gün bizde örnek gösterdiğimiz yerler gibi oluruz.
Aydın ÖZPELİT
Yayın Tarihi :
17 Şubat 2005 Perşembe 17:12:00