Bilim adamlarının tepkisi

Her yıl devletten gereken ödeneğin aktarılmasına rağmen, Alacahöyük'te yapılan kazılarda çıkarılan eserlerin bilimsel yayın yapılmayışına bilim adamları tepki gösteriyor.

29 Nisan 2007

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu nezaretinde 10 yıldır sürdürülen kazı çalışmalarında bilimsel yayınların yapılmaması, çalışmalarda herhangi bir bulguya rastlanmadığı dikkatlerden kaçmıyor. Alacahöyük'te 52 yıldır bilimsel yayınlar yapılırken, 9 yıldır yayın yapılmaması Alacahöyük kazılarını tamamlandığı sorusunu akla getiriyor. Çorum'un ilk kazı merkezi olan ve Atatürk'ün talimatı ile kazı çalışması yapılan Alacahöyük'te 10 yıldır yapılan çalışmalar neticesinde herhangi bir yayın yapılmaması burasına dikkatlerin yönelmesine neden oluyor.

Bilim adamları Boğazkale ve Alacahöyük'te kazıların 100 yıl sürebileceğini ifade ederken, Çorum Alacahöyük'te uzun yıllar bilimsel bir yayın yapılmaması Alacahöyük'te kazıların neden yavaş ilerlediği ve bilimsel yayınların neden yapılmadığı sorunları akla getirirken, Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu'nun bu sene kazı döneminde bilimsel yayın yapıp yapmayacağı ise merak konusu oldu.
Hitit Uygarlığı'na başkentlik yapmış olan Çorum toprakları adeta bir tarih kokarken, yapılan bazı kazıların kaplumbağa hızında ilerlemesi tepkilere neden oluyor. Oysa Boğazkale'de sürdürülen kazı çalışmalarında her yıl onlarca eserin bilimsel yayını gerçekleşiyor. 7 yıl önce kazı çalışmaların başlanan Yörüklü Hüseyin gazi bölgesinde ise yine tarihe gün ışığı tutacak eserler yayınlanması, Alacahöyük'te ise 9 yıldır herhangi bir eserin yayınlanmaması dikkatlerden kaçmıyor. 

HİTİT MERKEZİ ALACAHÖYÜK KADERİ İLE BAŞBAŞA

Hitit Uygarlığı'na başkentlik yapmış olan Boğazkale Hattuşa'ya çok yakın olan Alacahöyük, aynı zamanda Hititler içinde önemli bir merkez. Alacahöyük'de 13 tane prens mezarı bulunurken, burasının ne kadar önemli bir merkez olduğunun gösteriyor. Türkiye'nin ilk milli kazıları arasında yer alan Alacahöyük, Atatürk'ün talimatı ile kazı çalışmasına başlanmış ve bölgede önemli eserler çıkartılarak, Hitit Uygarlığı'nın yaşam şekilleri gün ışığına çıkartılmaya başlanmış. Alacahöyük'te gelen her kazı başkanı onlarca eser çıkartarak bilimsel yayın yapmak suretiyle Hitit Uygarlığı'nı gelecek nesillere taşırken, Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu nezaretinde sürdürülen kazılarda ise 9 yıl boyunca hiçbir eserin yayınlanmaması dikkatlerden kaçmıyor.

KAZILAR ÇORUM TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ETKEN

Hitit Uygarlığının her geçen gün bulunan yeni bilgileri Çorum'a turist sayısının artmasını sağlarken, gelen turistler yeni eserleri görebilmek için heyecan içerisinde oluyorlar. Boğazkale'ye gelen her turist yeni yeni eserlerle karşılaşırken, Alachöyük'te uzun süredir ses çıkmaması nedeniyle gelen ziyaretçilerin burada kazı çalışmalarının bittiği sorularını da kendilerine sormadan geçemiyorlar.
Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu, her açıklamasında Hitit Uygarlığına ait çok iyi ve değerli eserler bulduğunu, bu eserlerin ortaya çıkmasıyla birlikte sansasyon yapacağını açıklamalarına rağmen Çorum basını ve Türk kamuoyu 10 yıldır hiçbir eser yada bilimsel yayınına rastlanmaması dik katlardan kaçmıyor.

-ALACAHÖYÜK'TE ÜÇ MEDENİYET İZLERİ BULUNUYOR

Yapılan araştırmalar ve kazılar sonucunda Alacahöyük'ün Kalkolitik çağdan günümüze kadar kesintisiz olarak iskana sahne olan höyükte 4 kültür katı tespit edilmiş, bunlar Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit ve Frig dönemlerini kapsayan bu katlar kendi aralarında 15 ayrı mimari tabakaya ayrılmaktadır. Buna göre, Kalkolitik Çağ : M.Ö. 4000-3000 Ana toprak üzerine 15-9 tabaka, Eski Tunç Çağı : M.Ö. 3000-2000 8-5, tabaka, Hitit Çağı : M.Ö. 1800-1200 4-2, tabaka, Frig Çağı : M.Ö. 750'den itibaren 1. tabakada yer almaktadır.

Höyükte Kalkolitik dönemde gerçekleştirilen ilk iskan kuzey kısımları tepeciklerle korunan ve su seviyesinden yüksek bir konumda güneye bakan bir alan seçilerek gerçekleştirilmiş olup, bu yerleşme küçük bir köy durumundan ileriye gidememiştir. Bu dönemde mimari taş temel ve onun üzeri kerpiçle örülen duvardan oluşmakta olup, çatı saz ve kamışla örtülerek, üzeri düz dam toprakla sıkıştırılmıştır.
Kalkolitik dönemi takip eden ve 4 yapı katı ile temsil edilen Eski Tunç çağı Alacahöyük'te 13 Kral mezarı ile önem kazanmıştır. 5. ve 7. kat'a ait olduğu ileri sürülen mezarlar şehrin içine özel bir alan ayrılarak yapılmış olup, biçimleri bakımından Anadolu'da ve hatta Önasya'da eşsiz mezar örneklerindendir. Mezarlar yetişkin erkek ve kadınlara aittir. Bu mezarlara çocuk ve bebek gömülmemiştir. Ayrıca bu mezarlarda birden fazla gömüye rastlanılmamıştır. Orta Anadolu'daki diğer mezar tiplerinin aksine Alacahöyük'te hem mezarların hemde ölülerin istikametinde bir birlik vardır. Ölü hediyeleri Eski Tunç Çağında Ege ve Önasya'da bilinenlerin en zengini ve çeşitlisidir. Bugüne kadar benzerlerine diğer kültür bölgelerinde rastlanmayan güneş kursları, geyik ve boğa heykelleri her türlü süs eşyaları, kama, kılıç, balta gibi savaş aletleri, pişmiş toprak, taş, altın, gümüş, tunç , bakır ve elektrondan yapılmış olarak ele geçmiştir. Eski Tunç Çağındaki Alacahöyük mimari sistemi Anadolu'nun özgün yapı tekniğinde yani taş temel üzeri kerpiç örgülü duvar ve tabanlar sıvalı, tavanlar düz dam toprak çatılıdır.