20
Mayıs
2024
Pazertesi
LAÇİN - ÇORUM

Balaban'ın başarı hikayesi

75 yaşından sonra tüm işlerini oğlu ve torunlarına devrederek doğa ile uğraşıp vakit geçirmeyi planlayan 77 yaşındaki Mehmet Balaban, oğlu ve torunlarının da teşvikiyle üç beş fidan dikip temiz havada vakit geçirmeyi planlamış. Kıysından köşesinden başladığı bu yeni uğraşı hobi olmaktan çıkıp bugün 200 dönüme ulaşan devasa bir bahçeye dönüşmüş.

Çalışkanlığın, üretmenin ve insanlara faydalı olabilmenin en can alıcı örneğini simgeleyen 77 yaşındaki Mehmet Balabanın çalışkanlığı ve hayat prensipleri herkese örnek olacak türden.

Laçinde başlattığı bodur meyvecilikle çevredeki tüm çiftçilere yeni bir tarım kültürü kazandıran Mehmet Balaban, maddi getirisine önem vermediği bu büyük yatırımının en büyük kazancını, bölge halkının daha kazançlı bir tarıma yönelmesi olarak özetliyor. Yokluktan başlayan hayat hikayesi içinde akla hayale gelmeyecek kadar büyük sıkıntılar çekerek, bugün Çorumun sayılı iş adamları içerisinde yer alan Mehmet Balaban, hayattan aldığı tücrübeyi aktarırken de, ömre bedel nasihatler sıralayıp çalışmanın önemine değiniyor.


Bundan iki yıl önce satın aldığı araziyi ıslah ederek bodur meyve dikimine başlayan Mehmet Balaban, 200 tonluk sulama havuzu, 50 km uzunluğunda sulama sistemi ve binlerce fidanı ile bölgenin en büyük bodur meyve çiftliğini Çoruma kazandıracak.


İlerleyen yaşına rağmen, hiç ihtiyacı olmasa da kendisini çalışmak zorunda hisseden Mehmet Balaban, üretmenin toplum adına ne kadar önemli olduğundan bahsederken, bir insanın kendisine karşı sorumlu olmasından öte topluma karşı daha büyük bir sorumluluğu olduğunu anlatıyor. Bu duygu, onu işten güçten el çekmekten alıkoyup, hâlâ birileri için bir şey yapmanın çabasına itmiş.


Kendisi ilkokul mezunu olmasına karşın, akılcı ve bilinçli hareketleriyle her zaman toplumda iyi bir yer edinip, bu kabiliyetini insanlrın hizmetine sunmuş ve görünen o ki, sürdürmeye de devam edecek. Ömrümün bir dakikasını bile boş geçirmedim, gündüz inşaatlarda çalıştıysam geceleri sırtımda sepetle kömür çektim, çalışmaktan asla yorulmadım. sözleriyle çocukluk ve gençlik yıllarında çok yoklum çektiğini, bugün yüzlerce dönüm arazilik meyve çiftliğinin bulunduğu Laçinde çobanlık yaptığını anlatan Mehmet Balaban, Yalınayak gezdiğim günleri asla unutmadım. Çocukken karar verdim kendi kendime, bu yokluğu yenip hem kendime hem de çevreme faydalı olabilmenin yolu çok çalışıp varlıklı biri olabilmekti. Çok şükür Rabbim hepsini gösterdi. Yokluğun gözü kör olsun, çok zor bir illet. diyerek her fırsatta nerden geldiğini kendi kendine hatırlattığını anlatıyor.


Babamdan 340 lira borç miras kaldı


Babasının vefatıyla birlikte kendisine 340 liralık bir borç kaldığını ifade eden Balaban, bugün ulaştığı mal varlığını mütevazi bir dille anlatırken, önemli bir dipnot ekliyor, Ben sadece üzerime düşeni yerine getirdim ve bıkmak bilmeden çalıştım. Allah tüm işlerimi rastgetirdi. Allahım işlerimi rast getir diye çok dua ettim.

Asla müsriflik yapmadım


77 yıllık hayatı boyunca asla müsriflik etmediği aktarırken, hiç bir zaman cimri de olmadığını açık olarak ifade eden Mehmet Balaban, gösterişten uzak ve mütevazi olmayı her zaman kendine prensip edindiğini anlatıyor. Burada tam olarak aylık geliri dile getirmesek bile, 8-10 aileyi rahatça geçindirecek kadar bir gelire sahip. Fakat tüm bunlara rağmen kendisini çalışmak ve toplum için üreten biri olmak zorunda hisseden Mehmet amcanın hayata bakışı günümüze ve geleceğime önemli mesajlar aktarıyor.


Hiç bir fakirin sizin gözünüzden düşecek iki damla yaşa ihtiyacı yok


Hayata dair tecrüsebelirini ve bakış açısını anlatırken, inlanın içine işleyen sözlerle konuşan Mehmet Balabanın toplumdakı yardımlaşma ve paylaşım duygularını şu sözleriyle çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor; İnsanların kendisine derdini anlatan bir fakire, gözünden akıtacağı iki damla yaştan öte verebileceği bir şeyleri olmalı. Zira hiç bir fakirin sizin gözünüzden aka iki damla yaşla derdi son bulmaz. Bir insan elbette önce kendini geçindirebilecek kadar varlığa sahip olabilmeli, bunu sağladıktan sonra o kişinin görevi bitmez, bu kez toplum için kazanmak zorundadır. Birilerinin derdine çare olacak kadar varlığa sahip olabilmek lazımki, çevremize daha çok katkı sağlayan olabilelim.


Bu çevre insanını bodur meyveciliğe özendirmeyi kendime amaç edindim
Bölge çiftçisinin kalkınması için bodur meyveciğilin mutlaka yaygınlaşması gerektiğine dikkat çeken Mehmet Balaban, Laçin civarında bodur meyveciliğin yaygınlaştırılması için elinden gelen tüm desteği verdiğini, sırf insanların görüp bu işe yönelmesi için yatırım yaptığını, çevre sakinlerinden pek çok kişinin meyve bahçesinde çalışarak hem istihdam ürettiklerini hem de bodur meyvecilik konusunda deneyim kazandırdıklarını anlattı. Balabanın başlattığı çalışmalar ile birlikte bölgede ciddi anlamda bir hareketlilik yaşanırken, hayvan gübrelerini dökecek yer bumayan köylüler, traktör traktör gübre satarak gelir elde eder olmuş.

Türkiyenin en büyük hünnap bahçesi oluştu


Hünnap ismi verilen bir çeşit bitkisi olan bodur meyveden 1060 adet fidan diktiğini de anlatan Balaban, Alanyadan satın alarak getirdiği fidanların cevizden büyük elmadan küçük bir meyve verdiğini, çok az bakım isteyen ve Çorum iklimine çok uygun bir çeşit olduğunu belirterek, bu meyvenin haziran dönemi çiçeklendiği için asla soğuk vurma riski taşımadığını, kilasonun ise 9 YTLye kadar satıldığını anlattı. Alanyada bu fidanın üretimin yapan firmanın bu zamana kadar en çok sattıkları miktarın 150-200 fidan civarında olduğunu belirterek, 1060 fidanı içeren bir hünnapbahçesinin Türkiyede bulunmadığının tesbitini dile getirdiklerini paylaştı.

23 yıl İHL Dernek Başkanlığı yaptım


Hayata yokluk ve kimsesizlikle başlayarak bugünlere gelen bir kişi olan Mehmet Balaban, gençlik yıllarından itibaren çizdiği planlı yolda ilerlerken, içinde yaşadığı toplumun ihtiyaçlarından kendini asla soyutlamamış. Eğitimin gerekliğiline inanıp bu yolda gönlünü ortaya koymuş. 23 yıl aralıksız olarak İmam Hatip Lisesi derneğinin başkanlığını yürütmüş. Köy köy dolaşıp insanlara çocuklarını okutmalarını anlatmış. Fakir fukara ailelerin çocuklarına sahip çıkıp, onların daha iyi şartlarda eğitimlerini sürdürebilmeleri için okul binları inşa etmiş. Yatakhanede geceleri kalması gereken belletmen görevlilerinin devlet tarafından verilen ödeneklerin az olduğu için nöbet görevini istemediklerini anlatan Balaban, Çocuklarımız akşamları denetimsiz kalmasın, başlarında onlarla ilgilenen aklı başında insanlar olsun diye, cebimden günlük nöbet için 25 lira vereceğimi açıkladım. Ve bu sözümü de tuttum, o günden sonra insanlar yatakhane nöbeti için sıraya girer oldu. diyerek küçük bir anısını paylaştı bizimle.


Her çeşit fidan var


Mehmet Balaban tarafından oluşturulan fidan bahçesinde her çeşit meyve ağacı bulmak mümkün. Badem ve ceviz ağırlıklı olan bahçede, 700 adet fıstık çamı, 1600 adet italyan menşeyli asma, 1060 hünnapla birlikte akla gelebilen her türlü ağaç bulunuyor. Bölge iklimine uygun meyvelerin bulunduğu bahçe, ayrıca pek çok meyve için de önemli bir deneme alanı olarak bölge çiftçisi için labaratuvar görevi görüyor.

laçin belediyesi
Yayın Tarihi : 14 Şubat 2008 Perşembe 10:56:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
isa keleş IP: 78.162.142.xxx Tarih : 16.02.2008 12:48:25

laçin ilçesine bu hizmeti getirdiği için öncelikle çok teşekkür ederim.Ben bir laçinli olarak bu hizmetten gurur duyorum.Tüm laçin halkın dan böle hizmet getiren kişilerin karşısın da değil de hep yanın da olmalarını isterim.Sonuç da böyle kişiler kendine yatırımlardan ziyade laçin halkına büyük bir yatırım yapmıştır.Bu yüzden laçin halkı adına Mehmet Balaban'a bu hizmetin den dolayı çalışdırdığı eleman Erol Keleş'e hizmetlerin den dolayı çok teşekkür ederim.Sonuç da bu vatan hepimizin...


ebru turan IP: 94.122.163.xxx Tarih : 14.01.2009 21:12:52

bence bu yaşam hikayesi belki doğru olabilir.ama bu duyguyu yaşayan anlar. benim düşüncelerime uymaz.