Toplantıda oda başkanları adına konuşan Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Levent Başaran, hükümetin açıkladığı fındık taban fiyatının asla kabul edilemez olduğunu söyledi. Açıklanan fındık fiyatının üretici tarafından kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirten Başaran, "Açıklanan fındık fiyatını kabul etmiyoruz. Bu fiyat ürünün karşılığı olan fiyat değildir. Son iki yıldır mağdur edilmiş olan ve geçmiş 2 yıl içerisinde uygulanan fındık politikaları sonucu bankalara piyasaya borçlu olan üreticiler bu yıl açıklanan fiyatla bir kez daha zarar etmiştir. Fındık fiyatı üreticinin ve ürünün hak ettiği fiyat olmayıp hükümetin değil üç beş ihracatçının belirlediği bir fiyat olduğu ortadadır" dedi.

Nitekim sayın bakanın bunu teyit ettiğini anlatan Başaran, şöyle konuştu: "Fındığın fiyatı Ulusal Fındık konseyi'nin talepleri dikkate alınarak belirlenmiştir' ifadelerini kullanmıştır. Ulusal Fındık Konseyi'nin yönetiminde bulunan 9 üyenin altısının ihracatçı ve tüccardan oluştuğu kamuoyu tarafından iyi bilinmelidir. Bu açıklamayla fiyatın sözcüsü hükümet, sahibinin ihracatçı ve tüccar olduğu teyit edilmiştir. Açıklanan fiyatla fındık üreticisi tüccarın kucağına itilmiştir."

Başaran, üreticinin mahsulünü Ocak, Şubat aylarında alivre yoluyla satanları ve bu politikaya destek veren herkesi şiddetle kınadıklarını dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: "Ayrıca üretici maliyetlerindeki artış ürün fiyatı belirlenirken dikkate alınmamış, gübreye gelen yüzde 100, mazota gelen yüzde 45, temel gıda maddelerine gelen yüzde 40'lık artışlar yok kabul edilerek fındık fiyatı düşürülmüştür. Kendi kesesini doldurma maksadı dışında üretiminde hiçbir desteği ve fedakarlığı olmadan, zor şartlarda üretim yapan üreticinin mahsulünü Ocak Şubat aylarında alivre yoluyla satanları ve bu politikaya destek veren herkesi ayırım yapmadan şiddetle kınıyoruz."

Fındık üreticisinin ekmeğine sahip çıkmak için tüm yasal yolları deneyeceklerini belirten Levent Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: "İklim koşulları dikkate alındığında bölgemize fındık randımanı ortalaması yüzde 44 olarak tahmin edilmektedir. Buna göre açıklanan fiyat üzerinden Eylül ayında mahsulünü TMO'ya teslim eden üreticinin eline randıman farkı ve kesintilerden sonra kilo başına 3.3 YTL geçmektedir. Ortalama işletme büyüklüğü dikkate alınarak hesaplandığında bin 500 kilogram üretim yapan bir üreticinin yıllık geliri yaklaşık 5 bin YTL olacaktır. Bu gelirle fındık üreticisi sağlık ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacağı gibi çocuğunun okul giderini, evinin temel gıda maddesi ihtiyacını ve kışlık yakacağını temin etmek durumundadır. Bunu nasıl yapacaktır."

Dünyadaki bütün kavgaların sebebinin ekmek olduğunun unutulmaması gerektiğini anlatan Başaran, şöyle konuştu: "fındık üreticisi ekmeğine sahip çıkmak için yasal tüm yolları deneyecektir. Bunun örneğini 2006 yılında tüm dünyaya çok net bir şekilde göstermiştir. Fındık üreticisinin mağduriyetini çözmek için öncelikli olarak bir an önce kilogram başına 1 YTL destekleme yapılmalıdır. Alımda alt sınır olan 40 randıman 35'e düşürülmeli üreticinin bu konudaki mağduriyeti giderilmelidir. Fındık alımında ürünün TMO'ya teslim edildiği ay için geçerli olan fiyat uygulamasından vazgeçilmelidir. TMO'nun Düzce'de iki noktada alım yapacak olması il genelindeki rekolte göz önünde bulundurulduğunda 5-6 ay kadar sürebilecektir. Bu sorunun çözümü için Fiskobirlik devreye sokularak TMO adına alım yapmaları sağlanmalıdır. Bölgede yaşanan kuraklıktan ötürü yüzde 40 oranında zarar olmuştur. Bu nedenle üreticimizin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları ertelenmelidir."

İHA

Yayın Tarihi : 1 Eylül 2008 Pazartesi 20:42:38