TMMOB, Düzce'nin sorunlarını masaya yatırdı

Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odalar Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesi Düzce Temsilciliği tarafından "Düzce İli’nin Yeniden Yapılandırılması" konulu panel düzenlendi.

Panele katılan TMMOB 2. Başkanı Yrd. Doç Dr. Oğuz Gündoğdu, Türkiye’de bir Kobe depreminin örneğinin uygulanamadığını söyledi. Düzce Öncü Koleji Egemen Konferans Salonu’nda düzenlenen panele, Düzce Vali Yardımcısı Necmettin Kılıç, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Bayındırlık İl Müdürü Necati Alkan, Mimarlar Odası Başkanı Nermin Yılmaz, Düzce Depremzedeler Derneği Başkanı Ayşegül Şenol, Depremzedeler Derneği üyeleri ve vatandaşlar katıldı. İMO Ankara Şubesi Başkanı Kemal Türkaslan’ın yönettiği oturumda panelist olarak Yapı İşleri Genel Müdür Yardımcısı Nazım Avcı, Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdür Yardımcısı Ali Hürata, Afet İşleri Genel Müdür Vekili Atamer Seymen, TMMOB 2. Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Mimar İrfan Dursun ve Düzce İMO Temsilcisi Kayhan Özdemir katıldı.

Açılış konuşmasını yapan İMO Düzce Temsilcisi Kayhan Özdemir, Düzce ilinin yeniden yapılanması paneline katılanlara teşekkür ederek, "Düzce için çok önemli bir adım atıyoruz" dedi.

Bayındırlık İl Müdürü Necati Alkan ise yaşanan 2 deprem felaketinin ardından Düzce’de 16 bin 666 konutun, 3 bin 837 işyerinin yıkıldığını belirterek, depremler sonrasında Bayındırlık Bakanlığı ve Dünya Bankası tarafından Düzce’de 8 bin 574 konut, bin 697 işyerinin yapıldığını söyledi.

Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Türkiye’nin AB Yerel Yönetimler Yasası ile yeniden yapılandığını belirterek, 9 aylık belediye çalışmaları konularında bilgiler verdi. Keleş, "Seçimden önce kaliteli bir çalışma ekibi oluşturacağız demiştik, bunu oluşturduk. Kendine yeten ve rezervini tutabilen bir belediye oluşturmaktı, bunu oluşturmaya başladık. Şu anda kasamızda 3 ay yetecek kadar paramız var. Belediye çalışanlarımız maaşlarını gününde alıyor. Doğal taş kaynağı bulduk. 1 trilyonluk yatırım yaptık. Bunun akabinde İstanbul’a bulduğumuz bu doğal taş kaynağını işleyip satıyoruz. Şu ana kadar 60 bin metrekarelik iş aldık" diye konuştu.
Keleş, ayrıca Düzce’nin yeniden yapılanmasında güzelleşmesinde en önemli faktörlerden birinin prefabriklerin kaldırılması gerektiğini belirterek, prefabriklerin kaldırılması için tebligatların yapıldığını söyledi.

Düzce Vali Yardımcısı Necmettin Kılıç, Düzce’nin bir enkaz görüntüsünde olduğunu ve bu görüntüden kurtarılması için belediyenin önemli çalışmalarının olduğunu belirterek, "5 Yıl içinde dünyanın gözde ülkesi Türkiye, Türkiye’nin en gözde ili Düzce olacak" şeklinde konuştu.
Panele konuşmacı olarak katılan TMMOB 2. Başkanı Oğuz Gündoğdu, 17 Aralık tarihine değinerek, "Biliyorsunuz 17 Aralık’ı düğün çalgıyla, kimileri endişeyle veya başka türlü değerlendirdi. Ancak kriterlere baktığınızda başka şeyler. Bir kere Türk toplumunun o gece çok enteresandı. O kadar heyecanla beklenen gecede en büyük reytingi televizyonlarda kayınvalide programı aldı. Yani bunlar gerçek Türk halkını bunlar ilgilendirmediğini anlıyoruz. Toplumsal olarak bulunduğumuz çevreye dahi baktığımızda televizyonlarda hiç de öyle şakır şakır göbek atan insanlar yoktu AB’ye gireceğimiz için" dedi.

Düzce’yi yeniden yapılandırmada ister belediye olsun ister sivil toplum örgütleri olsun bilmeleri gereken bazı gerçekler olduğunu söyleyen Gündoğdu, "Hem Avrupalı entegrasyonda bizleri neler bekliyor. Kentsel dönüşüm tasarısı, imar tasarıları, kamu tasarıları onlara uygun çıkartılıyor. Bunu düşünmezseniz yanlış bir noktaya gelirsiniz. Bu çök önemli bir nokta Düzce açısından hangi imkanlar var bunların çözümüne gideceksiniz" diye konuştu.

Gündoğdu, Türkiye’de Kobe depreminin bir örneğinin yapılmadığını, sivil toplum örgütleri ile kamu kurum ve kuruluşlar bir araya gelip tartışmadığını belirterek, "Kobe depremi sonrasında Japonlar 6 al bir çivi bile çakmadılar. 6 ay sürekli tartıştılar ve 4 yılda tüm sorunları ile bu işi çözdüler. Türkiye’de bu şekilde yapılmadı. Düzce’de bu tür toplantı ilk kez yapılıyor. Bu güne kadar bu konularla ilgili bir ihtiyaç hissedilmediyse bu çok kötü demektir" ifadelerini kullandı.