17
Haziran
2024
Pazertesi
DÜZCE

TSO'dan sağduyuya davet

Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Metin Büyük, sağduyu çağrısında bulundu. 

Düzce TSO Meclis toplantı salonunda bir araya gelen meslek örgütleri ortak basın açıklaması yaptı. TSO Başkanı Metin Büyük, ülkenin bu kritik dönemden hiçbir yara almadan çıkması için herkesi sağduyulu olmaya davet ederek, "Türkiye bugünlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçmektedir. Ülkemizin bu kritik dönemden hiçbir yara almadan çıkması hepimizin ortak dileğidir. Uluslararası finanssal krizin dalgalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde, iktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor olmamız bir talihsizliktir. Türkiye'nin bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak ve işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa'nın başlangıç ilkelerine dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Vazgeçilmez olan bu ilkeler bütünü bizi bir arada tutmaktadır. Bu ilkelerin varlığı dışında her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir. Geçen yıldan beri devam eden kısır politik süreç, ne yazık ki genel seçimlerden sonra da devam etmekte, toplumda umutsuzluğu ve karamsarlığı artırmakta, siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye atmakta ve toplumun enerjisini boş yere tüketmektedir" dedi. 

Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu belirten Büyük, "Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasimizin işleyişi için son derece önemlidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kuvvetler arasında uyumu sağlaması, çatışmaya neden olmaması, toplumda yaratılmak istenen kamplaşmayı beslememesi ve kuvvetlerin bağımsızlığını temin etmesi de esastır. Ülkemiz yaklaşık bir yıldır anayasayı ve siyasi partiler kanununu ilgilendiren çeşitli sorunlar etrafında gergin ve çözüm üretmeyen bir süreç içerisindedir. Halbuki, yapmamız gereken ekonomik, siyasi ve sosyal standartlarımızı gelişmiş ülkelere ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olmalıdır. Türkiye'nin gelişen dünya şartlarına uygun, toplumun beklentilerini karşılayan, her ferdini kucaklayan evrensel değerler ile kendi değerlerimizi bütünleştirecek bir Anayasa'ya ve siyasi partiler kanununa ve hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacı vardır. Türkiye, kendi meselelerini sindire sindire tartışarak, katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin mutabakatıyla hazırlanacak bir Anayasa'yı hak etmektedir. Bizler bu zor zamanda, sağduyu ve serinkanlılıkla Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız. Demokrasi, tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirildiğinde, bütün kurumları kısır çekişmelerden uzaklaşarak uyum içinde çalıştığında, ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyeceğinden hiç kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.

.
Yayın Tarihi : 26 Mart 2008 Çarşamba 13:57:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?