6
Mayıs
2024
Pazertesi
ORDU

AKP'li başkandan CHP'ye eleştiri

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Ordu İl Başkanı Fatih Han Ünal, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokratik Sol Parti'yi (DSP) son günlerde uyguladığı politikalar sebebiyle sert bir şekilde eleştirerek, "CHP ve DSP zihniyeti bu ülkenin belli kesimlerinin eğitim hakkını elinden alarak nasıl bir gericilik ve cehalete teşvik eden bir anlayış içinde olduğunu bir kez daha göstermiştir" dedi.


Fatih Han Ünal yaptığı açıklamada, özellikle CHP'nin Atatürkçülüğü menfaati doğrultusunda kullandığını, milleti ise yok saydığını dile getirdi. Atatürk'ün çağdaş medeniyetler seviyesini hedef olarak gösterdiği halde, CHP ve DSP zihniyetinin ülkenin belli kesimlerinin eğitim hakkını elinden alarak yobazlık, gericilik ve cehalete teşvik eden bir anlayış içinde olduğunu belirten Ünal, "Halkıyla, milletin değerleriyle kavgayı gelenek haline getiren CHP'yi bu milletin iradesine saygılı olmayı beklemek büyük hata olur. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyaset kurumunu ve TBMM iradesini bloke etmeye çalışmak bu ülkede kriz mimarlığını yapmak CHP'nin sıkıştığında beklenen adımları olarak görülmektedir" diye konuştu.


Ünal, şöyle devam etti: "Atatürk'ün, laikliğin arkasına sığınarak istedikleri değerlerle oynamayı kendilerine hak görüyorlar, ama bir ilçe kongresinde İstiklal Marşı'nı okumayı beceremiyorlar. Kendi tekeline aldıkları Atatürk'ün ismini ne hikmetse 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı afişinde unutuyorlar. Atatürk, 'Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir' demiştir. Milletin iradesini sorgulayan CHP'nin sahtekarlığı her yönüyle bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. CHP demokrasiyi içine
sindirememiştir. Genel Başkanlığa giden yolların önünü tıkayan sivrilen isimleri derhal ihraç eden, kendi milletvekillerini il binasına almayan bir anlayış sergileyen, her geçen gün asliyetinden uzaklaşarak bırakın Türkiye'deki sosyal demokratları, Avrupa'nın sosyal demokratlarının desteğini dahi kaybetmiştir. CHP kendi içindeki ciddi sorunlarını gözlerden kaçırmak için büyük hezeyanlara imza atmıştır."
CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın hac ve Hazreti Muhammed'e yönelik hezeyanlarını da esefle karşıladıklarını ifade eden Ünal, sözlerini şöyle tamamladı: "Son hezeyanları İslam'a karşı, peygamberimize karşı dil uzatmak olmuştur. Buradan sesleniyorum, derhal Müslümanlardan özür dileyin ve CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ı istifa ettirin. Aksi takdirde bu halkın arasında gezemeyeceksiniz, Diyarbakır'da olduğu gibi dışlanacaksınız. Milletin yanında yer alan AK Parti'yi başka usullerle devre dışı bırakma gayretinden sonuç alamayacaksınız. Unutmayın ki bir gün sandığa gidilecek. Bu milletin tokadı ağırdır kaldıramazsınız."

.
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2008 Perşembe 17:50:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
GENÇ_52 IP: 81.213.76.xxx Tarih : 13.06.2008 11:26:52

akpli başkana ve diğer ŞUANDA MECLİS ÇATISI ALTINDA OLAN PARTİLERİN HEPSİNE SÖYLEYECEĞİM TEK SÖZ BU MİLLET UYANACAK UYANDIĞI GÜN BU MECLİS ÇATISINDAKİ PARTİLERİN HİÇ BİRİ GİREMEYECEK.ÇÜNKÜ BU PARTİLER ÜLKEDE ÇÖZ<ÜM YERİNE SORUN ÜRETMEYE RANT KAVGASINA DEVAM ETTİĞİ SÜRECE BİZ YAYA ELİN OĞLU AYA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEK.EZİLENLER BİR GÜN MUTLAKA İKTİDAR OLACAK saygılarımla


Huseyin YILDIZ IP: 88.232.222.xxx Tarih : 12.06.2008 19:01:50

Millete tepeden bakanlar, Milletin inaçlarıyle alay edenler gerekli cevabı her zaman olduğu gibi yine sandıkta alacaklardır. Seçim zamanı otobüslerine başörtülü bayanların resimlerini takanlar, bu gün başörtüsünün iptalini sağladılar. Ne diyelim, bu mantığı anlamak çok zor.


El Salud IP: 78.176.30.xxx Tarih : 12.06.2008 22:23:03

2000 yıllık onurlu Türk tarihini okumayan cahillerin de beyanat verebildiği bir özgürlükler ülkesiyiz. Bu nedenle bağımsızlığın altını her söyleminde çizmiş olan Atatürk'ün düşüncelerinin aksine ABD ve AB ülkelerinin bir sömürgesi gibi yıllardır, dışardan dikte ettirilen ekonomi, istihdam, tarım, Irak ve Kürdistan politikalarını aynen uygulayan, Yüksek yargı kurumlarına gözdağı vermek için yabancı siyasilere ve komisyon başkanlarına beyanat siparişi veren, yönetimleri süresince halkının yarısı açlık sınırının altında yaşam savaşı veren %20 si işsiz kalan. Cumhuriyetimizin kazanımları olan kamuya ait bankaları, sigorta şirketleri, rafinerileri, limanları, maden kaynakları, ormanları, tekel ve türktelekom'u yabancılara satılan. Dış borçları katlanarak artan ve yeni borçlar alabilmek için halkının ödediği verrgilerden Dünya'nın en yüksek faizini ödeyerek yeni borç bulmaya çalışan bir yönetimin il başkanı bu talihsiz açıklamayı yaparken, belli ki milletini kör cahil zannediyor. Ayrıca dini konularda Türk milletinin tümü AKP'li radikal islam yandaşları gibi düşünmek zorunda değildir. İslamdan daha eski bir tarihe sahip ve tarihte ataları müslüman araplarca çoluk çoçuk kılıçtan geçirilmiş şanlı bir ulusun Müslümanlık da dahil hiç bir dini cemaattan özür dileme zorunluğu yoktur. Atatürk'ün laik cumhuriyetinin, laiklik kavramı da islamın, bireyin ve toplumun sosyal, siyasal ve hukuki haklarına yönelik yönetim ihtirasını denetlemek üzere konmuştur. Son yaşanan sıkıntıların temelinde de, radikal islamın herşeye rağmen bu denetim mekanizmasını aşmak istemesi yatar. Bu toprakları, kendi çıkarları uğruna İslamın son halifesi, ihtilaf devletlerine teslim etmişken, tarikat şeyhleri ve müridleri İngiliz ajanları ile kolkola işbirliği yaparken, Atatürk'ün önderliğinde uyanan Türklük ruhu ile geri aldık. Türk olarak bu topraklarda özgür yaşamak için can verdik. Sonsuza kadar bu toprakları Türk vatanı olarak koruyacağız.