Arıların değeri anlaşıldı
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, son dönemde artan arı ölümleriyle arıların değerinin anlaşıldığını söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, günümüzde yaşanan arı kayıplarının nedenleri ve kayıplara ilişkin sorunların çözümleri konusunda açıklamalarda bulundu.
Ölüm nedenleri kesinleşmese de bitkilerin henüz çiçeklenmediği ve ılık hava koşullarının gözlendiği dönemlerde kolonilerin acilen bakım ve beslenmesiyle ilgili olduğunun bilindiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, "Ölümlerde sözü edilen etkenlerden hiç birisi tek başına günümüzde yaşanan ve bazı yörelerimizde oldukça yüksek düzeyde olan bal arısı kayıplarını doğrudan açıklamaya yeterli değildir" dedi.
Kitlesel arı ölümlerine ilişkin tüm bu olup bitenlerin küresel iklim değişikliğinin canlılar üzerinde gözlenen doğrudan bir etkisinin araştırılması gerektiğini ifade eden Sıralı, "Küresel ısınmanın arı kayıpları üzerine olan etkilerinin araştırılması ve alınacak önlemlere ilişkin sorular ivedilikle yanıt bekleyen konulardır. Çünkü kitlesel arı ölümlerinin ülke düzeyindeki dağılımı, kayıpların gözlendiği illerde sözü edilen olağanüstü iklim koşullarını birinci dereceden etkili faktörü olarak hedef
göstermektedir. Ancak komşu yörelerde kayda değer arı kayıplarının yaşanmaması, ölümler üzerinde belki de başka faktörlerin de etkisinin olacağını düşündürmektedir" diye konuştu.
Arıcı birliklerinin konuyla ilgili olarak oldukça fazla iddiayı ortaya attığını belirten Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı şöyle konuştu:
"Arıcılık birlikleri ülkemizde gerçekten kayda değer arı ölümleri yaşanmadığını, 'küresel ısınma nedeniyle arıların yok olduğu' yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını iddia ettiler. Aslında bu tartışmaların sonunda arıların neden kaybolduğundan çok, arıların dünyadaki yaşam için ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Bu yaşananlar bir bakıma arılardaki bu kayıpların neden oluştuğundan çok, arıların yaşamın devamındaki rolü ve bu rolün yerine getirilemediği ortamda yakın gelecekte dünyada yaşamın biteceğine varan endişeleri ön plana çıkardı."
