Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, PKK terör örgütünün Türkiye'nin terörü azaltmak için aldığı önlemlerden daha fazla arttırıcı tedbir aldığını savundu.

Partisinin il kongresi için Ordu'ya gelen ve geceyi kentte geçiren DP Genel Başkanı Soylu, Ordu Gazeteciler Derneği'nde basın mensuplarıyla sabah kahvaltısında bir araya geldi. Dünyadaki ekonomik krizi ve Türkiye'deki yansımalarını değerlendiren Soylu, PKK terör örgütün faaliyetleriyle ilgili de açıklamalarda bulundu. Dünyadaki ekonomik krizin sosyal krizi tetikleyeceği ve reel piyasaya etki edeceğinin aşikar olduğunu belirten Soylu, "Reel piyasalara etki ettikten sonra sosyal açıdan da oldukça etkili olacaktır. Peşinden bütün piyasalarda daralma olacağı ve işsizliğin artacağı ortadadır. Bunu sağlarken dünya ekonomisinin nereye gittiğini Türkiye'nin çok iyi görmesi lazım. Siyasetin temel görevi de budur. Yani dünyada insanların huzuru, refahı ve gelirleri gelişiyorsa, Türkiye'yi yönetenlerin görevi de dünyanın bu trendinden Türkiye'yi koparmamaktır. Bu sadece bireysel gelir açısından değil, bireysel hak ve özgürlükler açısından da aynısı olması gerekir" dedi.

"PKK, DAHA FAZLA TEDBİR ALIYOR"
Türkiye'de 2002 yılından bu yana bireysel hak ve özgürlükler açısından bir gelişme olmadığını savunan Soylu, şöyle konuştu:
"2002 yılında üniversite öğrencilerimiz baş örtülü okuyordu da şimdi baş örtüsüz mü okuyor. Hayır. Kıbrıs'ta çözümsüzlük çözüm değil denildi. Çözüm üretildi mi? Hayır. Irak'ta şu an devasa bir problem var. Ciddi bir şekilde devam ediyor. Türkiye'de halen devam eden bir terör meselesi var. 2002 yılından bu yana Türkiye terörün üstesinden geldi ve ezdi noktasında mı? Bu da hayır. Oysa teknoloji gelişti. Terör örgütü, Türkiye'nin kendine karşı aldığı tedbirlerden terörü arttırmak için daha fazla tedbirler alıyor. Bunun dışında Türkiye makro açıdan borçtan kurtulmuş mudur? Hayır, daha fazla borç sarmalındadır. Peki Türkiye yarına ait güvensizlikten kurtulmuş mudur? Hayır. Tüm bunların içerisinde olduğu bir sürecin içerisinde yaşıyoruz. Türkiye'ye bütün bunları anlatmak bizim meselemizdir. Türkiye tam bir ithalat cenneti olmuştur. Düşük kur yüksek faizden dolayı Türkiye üretememenin acizliği içerisindedir."

"BU MİLLET ALTERNATİFSİZ VE ÇARESİZ DEĞİL"
Türkiye'nin bütün bu olumsuzluklarla beraber sıcak para cenneti haline geldiğini ancak hiçbir şeyin çözümsüz olmadığını belirten Soylu, Türkiye'nin alternatifsiz ve çözümsüzlük içerisinde olduğunu söyleyenlere sert tepki gösterdi. Soylu, "Türkiye birilerinin düşük kurla para getirip onu faize verip dünyanın en yüksek reel faizini kazandığı bir rant cenneti haline gelmiştir. Biz tüm bunları anlatarak Türkiye'nin uyanmasını sağlıyoruz. Çözüm bunları halka anlatmak, bunlarla ilgili çözüm önerileri
üretmektir. Biz, YÖK, tarım ve ekonomide nerede teşviklerin verilmesi konusunda, eğitimle alakalı öneriler getiriyoruz. Çözüm milletin kendisidir. Siyaset mucize getirmez. Millet siyasete notunu seçim zamanında verir. Bu hükümet bana karşı, benim söylediklerime karşı nasıl davranıyor? Ondan sonra herkes benim sektörüm ve geleceğimle ilgili nasıl davranıyor? Vatandaşın elinde mahkeme yok, sorgu timi yok. Vatandaşın yapacağı kendi anayasal hakkını gidip sandıkta kullanmaktır. Bunun adı katılımcı demokrasidir. Temsili demokrasi falan değildir. Sivil toplum örgütlerinin, basın ve medyanın, kanaat önderlerinin en az hükümet kadar sesini çıkarması lazım geldiği bir dönemdir. Birileri evlerinde yatacaklar sabahtan akşama kadar, sahile bakıp keyif çatacaklar. Ben sırtımda terle beraber Anadolu'yu adım adım gezeceğim. Ülkemi zenginleştireceğim, üretimi artıracağım diye uğraşacağım. O diğer taraftan hikaye okuyacak, Türkiye'nin alternatifi yoktur diye. Hadi oradan derim ben ona, hadi oradan. Benim milletim
alternatif ve çaresiz değildir" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 7 Ekim 2008 Salı 16:05:39