13
Haziran
2025
Cuma
ULUBEY - ORDU
Belediye Sayfaları

Borlu asfalt sınıfı geçti

Dünya bor rezervinin yüzde 70'ini elinde bulunduran ancak yeterli teknolojisini olmadığı için kullanamayan Türkiye, yollarını 'borlu beton asfalt' ile döşemeye hazırlanıyor.

ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Asya'nın bazı gelişmiş ülkelerinin yıllardır cam, seramik, sabun ve deterjan, tarım, metalürji, nükleer sanayi, yanmayı önleyici maddeler ve beton asfalt üretiminde kullandığı bor madeni Türkiye'de ilk olarak yollarda kullanılmaya başlandı. Ordu'da iki yıl önce duble yol kapsamında bulunan Ulubey yoluna döşenen bor karışımlı çimento ile elde edilen beton asfalt, Türkiye'nin en çok yağış alan bölgesinde olmasına, üzerinden her gün on binlerce aracın geçmesine rağmen aradan geçen sürede en küçük bir aşınma göstermedi.

"YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ"
AK Parti Ordu Milletvekili Hilmi Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde döşenen borlu beton asfalt yolu inceledi. Bir kilometrelik yolun her metresini inceleyen Güler, yolda en küçük bir çatlak, çizgi ve aşınma gözlenmediğini belirterek, "Bu konuda büyük mesafe aldık. Bor madeni ile Türkiye artık yeni bir döneme giriyor" dedi.

7 yıl önce Bakanlığa atandıktan hemen sonra yeraltındaki madenler ile yenilenebilir enerji kaynaklarını gün yüzüne çıkarmak için kolları sıvadıklarını ve bu konuda 'geceli gündüzlü' çalıştıklarını vurgulayan Hilmi Güler, bunları yaparken katılaşmış düşünceleri de yıktıklarını kaydetti. Güler, "Türkiye'nin geldiği noktayı çok iyi yorumlamak gerekiyor. Rüzgar yıllardır esmiş, biz es geçmişiz, sular akmış biz bakmışız. Yenilenebilir enerjiyle elektrik üretmek varken biz yapmamışız. Kömür kaynaklarımıza 'kirli, pis' demişiz, doğal gaz anlaşmaları yapıp yüksek fiyatlarla dışa bağımlılığımızı artırmışız. Bir tarım ülkesiyiz, tarım atıklarını bio-gaz gibi alanlarda kullanmak imkanı varken kullanmamışız, hatta bunları şikayet konusu yapmışız. İstediğiniz kadar zenginliğiniz olsun. Bunu kullanmazsanız, bunları ekonominin, insanımızın hizmetine sokmazsanız bir kıymeti yok. Övünür durursunuz" diye konuştu.

"BOR, HAYATIMIZI VE TÜRKİYE'Yİ DEĞİŞTİRECEK"
Bor madeni ile özellikle ulaşım ve inşaat sektörünün çehresinin değişeceğini vurgulayan Hilmi Güler, bor karışımlı çimentonun önümüzdeki yıllarda yollarda, beton gövde yapılan barajlarda, uçak pistlerinde, depreme dayanıklı yapılarda, özellikle köy yollarında kullanılacağına dikkat çekti. Güler, şöyle konuştu:
"Bor karışımlı çimento ile elde edilen beton asfalt 30-40 yıl dayanıklı kalıyor. Normal çimento atıldıktan sonra çatlama ihtimaline karşı sulama yapılır ama bor karışımlı çimentoda çatlama ihtimali hiç yok. Borun deprem kuşağı olan ülkemizde gayet dayanıklı binalar yapılmasına katkısı olacak. Boru ayrıca çeliğe de katıyoruz ve mukavemeti artıyor. Mukavemeti çok güçlü çelik ve çimento bizim için büyük kazanç olacak. Dahası, bildiğiniz asfalt sürekli bakım ister, bor karışımlı çimento ile asfaltı attıktan sonra 40 yıl bakım gerekmiyor. Normal çimento 1450 derecede üretilirken, borlu çimento 1200 derecede üretiliyor. Hem yakıt tasarrufu sağlıyor hem de havaya karışan emisyon oranı düşüyor. Nükleer santrallerin dış duvarlarında kullanıldığında, kalkan görevi yapıyor ve bir kaza anında dışarıya sızıntı vermesini önlüyor. Borlu çimento normal çimentodan yüzde 70 oranında daha dayanıklıdır. Borlu çimento ile yapılan asfaltın 40 yıl sonra ekonomik ömrü bitse bile toprak oluyor, yani aynı zamanda çevre dostu. Bugünkü asfalt ise atıldığı toprağı kirletiyor. Yani bor karışımlı beton asfalt hem ekonomik hem çevre açısından Türkiye için kabuğunu kıracak büyük bir potansiyel."

"BOR İLE TAŞIMIZ TOPRAĞIMIZ KIYMETLENECEK"
Borun tarım, tekstil, seramik ve diğer alanlarda kullanılabileceğini belirten Güler, şu açıklamalarda bulundu:  "Borun mikro besleyici de kullanılmasıyla, tarım ürünlerinde vitamin görevi yaparak üretim artışı meydana geliyor. Üniversitelerle yaptırdığımız denemeler sonucunda, bor kullanımıyla fındıkta yüzde 18, sarımsakta yüzde 22, domateste yüzde 18, yoncada yüzde 18 ve çilekte yüzde 70 verim artışı gözlemlendi. Ayrıca seramik hamuruna katılacak bor sayesinde, seramiğin mukavemetinin arttığını belirledik. Bu gözlemlerde kullanılan enerjinin düştüğünü ve böylece yakıt tasarrufu sağlanabileceğini fark ettik.

Bunların yanı sıra hidrojen enerjisiyle çalışan bir aydınlatma aracı geliştirdik. 200 vatlık lambaları da sodyum bor hidrür kullanarak çalıştırdık. Ayrıca, yanmayan ya da yanması geciktirilen çadır, yanması geciktirilmiş ve ömrü uzatılmış ahşap ürünler, izolasyon malzemesi ve tavuk yemi gibi birçok alanda kullanılmasına yönelik çalışmalar yaptık ve hepsinden olumlu sonuçlar aldık. Biraz daha çabalarsak taşımız toprağımız daha kıymetlenmiş olacak."

iha
Yayın Tarihi : 2 Ekim 2009 Cuma 11:53:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?