Konuyla ilgili açıklama yapan Sancak, 4. sürgün alımlarının doğru olup olmadığı yönündeki tartışmaları değerlendirerek “27 Ekim’de yaptığımız çalışma ile 4. sürgün alımlarının 10 gün daha uzatılmasını sağladık. Bizim talebimize istinaden Valilikten kaliteli yaprakların bulunduğu yerlerde 10 gün süre ile alımların devam edilmesi kararı çıktı. Böyle bir talepte bulunma ihtiyacı olmamalıydı.

4. sürgün alımlarında bir kısıtlama söz konusu olduğu için talepte bulunmak zorunda kaldık. 27 Eylül’de Valilikten bize gönderilen yazıda Tarım Bakanlığı tarafından yaş çay alımlarının 15 Ekim’de tamamlanmasına yönelik kararı bize bildirildi. Yazıda iklim şartlarına göre bu sürenin esnetilebileceği yazılı olduğu için fazla abartmadık. Bir Çay Konseyi vardır. Bu işler için kurulmuştur. İşin doğrusu bu konuyu Çay Konseyi’nin bu kadar büyümeden çözmesi gerekirdi” dedi.

Tahsin Sancak küresel ısınma dikkate alındığında 4. sürgünün kabullenilerek ileriki yıllarda olası 5. sürgün alımlarına hazırlık yapılması gerektiğini ifade ederek, “İklim şartlarına göre bu yıl 4. sürgünde beklenilenin üstünde çay çıktı. Türk çaycıları olarak küresel ısınma ve bilimsel veriler doğrultusunda 4. sürgünü kabullenmeliyiz. 5. sürgün alımlarını tartışmalıyız. Bu yıl 4. sürgünde yaklaşık 70 bin ton yaş çay yaprağı alınırken alınan yaprakların 2. ve 3. sürgünün son haftalarında alınan çay yapraklarına göre daha kaliteli olduğunu gördük” diye konuştu.

"ÇAYKUR ÖDEMELERİ BELİRLİ DÖNEMLERE YAYMALI"
ÇAYKUR başta olmak üzere çay sektörünün ekonomik anlamda tıkandığını belirten Sancak, bu tıkanıklığın markalaşma ve ihracat ile aşılabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Bu sistemde ÇAYKUR’un tıkanmaması mümkün değil. Çeşitli tedbirler alarak birkaç yıl gidersiniz ama yine tıkanırsınız. Geçtiğimiz dönemlerde ekonomide sahte bir havalanma oldu. 100 milyon dolarlık bir şirketin borsa değeri 500 milyon dolara çıktı. Krizle birlikte balon gibi söndüler. Çay sektöründe de tıkanmamak mümkün değildir. Yani ÇAYKUR’un 2003-2004 performansı bugün ki şartlarda sürdürülebilir bir performans değildir. Bunu kabullenmeliyiz. Yapılması gereken ödemeler daha rasyonel olarak dönemlere dağıtılması lazım. Halkın ihtiyacı var, para bekliyor. ÇAYKUR’da hemen paraları ödemek istiyor ama 31 Aralık ÇAYKUR’u her zaman sıkıştıracak bir takvimdir.

Ödemeler taksitlere bölünerek zaman içinde ödenmesi lazım. Kesinlikle marka bir Türk çayı ihracatı gerçekleştirmemiz lazım. Yoksa 4. sürgün almamak gibi formüller çare olmaz. Üretimimizin yüzde 15’ini Avrupa’ya Türk markası olarak ihraç etmeliyiz. Bunun için devlet desteğine ihtiyaç var. Gürcistan , Türk Cumhuriyetleri ve Rusya gibi bol çay tüketen ülkelere girmeliyiz. Bunu sağlarsak üretimi azaltmayı değil, arttırmayı tartışırız.”

Öte yandan Tahsin Sancak, yaş çay üreticilerinin 2008 yılı 4. sürgün alımlarından doğan destekleme primi alacaklarını tahsil edebilmeleri için çay firmalarının aldıkları yaş çayı 10 gün içerisinde Rize Ticaret Borsası’na bildirmeleri gerektiğini hatırlattı.

İha

Yayın Tarihi : 10 Kasım 2008 Pazartesi 15:40:42