4
Mayıs
2024
Cumartesi
RİZE

Yaş çay: 85 Yeni Kuruş

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 2008 yılı yaş çay alım fiyatını kilogram başına 73,7 kuruş fiyat, 11,3 kuruş da prim olmak üzere toplam 85 yeni kuruş olarak açıkladı.

Bakan Eker, bu oranın geçen senenin fiyatına göre yüzde 16,4'lük bir artışa tekabül ettiğini ifade etti.


Bakan Eker, Çaykur Genel Müdürlüğü'nde Genel Müdür Ekrem Yüce ile birlikte yaptığı basın toplantısında, 2008 yılı yaş çay alım fiyatını açıkladı. Bakan Eker, 2008 yılı yaş çay alım kampanyasının hava değişikliği sebebiyle biraz öne alındığını ve 25 Nisan tarihinde başladığını söyledi. Alımların erken başlaması üzerine fiyat açıklama işlemlerini de öne çektiklerini anlatan Eker, bugün itibarıyla 70 bin ton yaş çay alımı yapıldığını, birinci sürgünde 250 bin ton alım yapılmasının planlandığını belirtti.
Eker, geçen yıl birinci sürgünde 218 bin ton yaş çay alımı yapıldığını hatırlattı.

 


ÇAY ALIM FİYATLARINDA 2002 YILINA GÖRE YÜZDE 165 ORANINDA ARTIŞ VAR
Ülkede, serbest piyasa ekonomisinin uygulandığına dikkat çeken Eker, Çaykur'un da bu ekonomik düzende kendi hinterlandında işlemek üzere ürün aldığını ve açıklanan fiyatların serbest piyasayı kapsamadığını ve sadece Çaykur'un alım fiyatları olduğunu söyledi.


Çay fiyatının 2002 yılında bugünkü parayla 32 kuruş olduğunu anlatan Bakan Eker, şöyle konuştu: "2003 yılında çiftçilerin desteklenmesi çerçevesinde biz birçok üründe olduğu gibi çayda da prim uygulaması başlattık. 2003 yılında 2002'ye göre yüzde 40,6 artış sağladık. 2004 yılında yüzde 16,6, 2005 yılında yüzde 11,4, 2006 yılında yüzde 11,1, 2007 yılında da yüzde 64 yeni kuruş fiyat, 9 yeni kuruş da prim olmak üzere 73 yeni kuruş olarak fiyatı açıklamıştık. Bu bir önceki yıla göre yüzde 12,3 artış
demekti. Bu sene de gelişmeleri dikkate alıp yaptığımız maliyet hesabı ve üzerine de üretici refahını da koymak suretiyle Çaykur'un alacağı çayın kilogramını 73,7 kuruş fiyat, 11,3 yeni kuruş da prim olmak üzere toplam 85 yeni kuruş yani 850 bin lira olarak açıklıyoruz. Bu fiyat geçen seneye göre yüzde 16,4 oranında bir artışa tekabül ediyor. 2002 yılındaki fiyatla bugün açıklanan fiyat arasında tam yüzde 165 oranında bir artış söz konusudur."


Hükümetleri döneminde tarıma büyük destek verdiklerini belirten Bakan Eker, 2002 yılında 3 milyon 600 bin YTL olan tarımsal desteğin 2007 yılında 110 milyon YTL olduğunu söyledi. Bakan Eker, bu artışın yaklaşık 30 kat olduğunu söyledi.


RİZE'YE ÖDENEN TARIMSAL DESTEK İKTİDARIMIZDA 30 KAT ARTTI
Rize'ye ödenen tarımsal desteklerin de iktidarları döneminde 30 kat artırıldığına işaret eden Bakan Eker, sözlerine şöyle devam etti: "2008 yılında da bugüne kadar Rize'de ödenen destek 75 milyon YTL'dir. Mayıs ayındayız ve Temmuz-Ağustos aylarında da bazı destekler ödenecek. 2008 yılında toplam 122 milyon YTL Rize'de tarımsal destek ödenmiş olacaktır."


Rize'de üretilen çayın mono-kültür tarımının bir örneği olduğunu belirten Bakan Eker, şöyle konuştu: "Türkiye'nin bazı bölgelerinde mono kültür tarımı yapılıyor. Bunlardan biri de Rize'deki çaydır. Dünyada 3 milyon 200 bin ton kuru çay üretiliyor. En büyük çay üreticisi Çin, Hindistan ve Sri Lanka'dır. Türkiye'de 1 milyon 200 bin ton civarında çay üretilmektedir. Bunun yüzde 60'ı Rize'de üretilmektedir. Toplam 767 bin dekarda 204 bin üreticimiz tarafından çay üretimi yapılmaktadır."


Dünyadaki gelişmeleri dikkate alarak Türkiye'nin de ürün çeşitliliğine gitmesinin şart olduğunu belirten Bakan Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Belirli bir ömrü doldurmuş olan çay bahçelerinin yenilenmesi ile ilgili çalışma yapmamız gerekmektedir. Eğer bunu yaparsak ürettiğimiz çayı ihraç imkanını artırmış oluruz. Yine çayda ürün zenginliğine ürün çeşitliliğine gitmemiz gerekmektedir."


Bu kapsamda Çaykur'un Hemşin'de günlük 100 ton kapasiteli bir fabrika yapımına başladığını anlatan Eker, şöyle konuştu: "İnşallah 2009'da üretime geçecektir. Burada daha çok organik çay işlenecek ve bu çerçevede 353 üretici ile yaklaşık bin dekar alanda bir sözleşmeli üretim için sözleşme yapılmıştır. Çay bitkisinin ekonomik ömrünün 60 yıl olduğu kabul edilmektedir. Türkiye'de ilk çay bahçelerinin 1930 sonunda kurulduğundan yola çıkarsak çay bahçelerimizin önemli bir kısmının yaşlandığı görülecektir. Bu çerçevede verimden düşen çaylıkların yenilenmesi çerçevesinde bölgeye uyumlu fidanlarla yenilenmesi hedeflerimiz arasındadır. Bu konu da Bakanlığımızın eylem planında da yer almaktadır."


"Önemli olan sorunların olması değil nasıl çözüleceğinin bilinmesidir" diyen Bakan Eker, bunu yapabiliyorsak gerisinin önemli olmadığını söyledi.

Bu çerçevede hükümetin önemli tarımsal ürünlerle ilgili ürün konseyleri kurulmasının çıkarılan tarım kanununda yer aldığını anlatan Eker, sözlerine şöyle devam etti: "Bugüne kadar fındık, narenciye, zeytinyağı gibi bazı ürünlerde konsey oluşturmuştuk. Dün de ulusal çay konseyinin kuruluşuyla ilgili yönetmelik yayınlanmak suretiyle ulusal çay konseyi kurulmuş oldu. Bunun da çalışmaları başladı."


Bakan Eker, Ulusal Çay Konseyi ile hedeflenenleri şöyle açıkladı: "Bunun amacı üretici, tüccar, sanayici, araştırma ve eğitim kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmek suretiyle bir konseyin faaliyetini öngörmektedir. Üretim, depolama, satış ithalat ve ihracat, destekleme konularında plan yapacaktır. Çayla ilgili araştırma ve inceleme yapacaktır. Üretimi, tüketimi ticaretinin geliştirilmesine, tanıtımına yönelik faaliyetlerde bulunacak. Yüksek kalitede üretimin
gerçekleştirilmesi için sektörün yapısal sorunlarının çözülmesi ve uluslar arası rekabet gücünün artırılması için çalışma yapılacak. Sektörün denetlenmesi, düzenlenmesi, haksız rekabetin önlenmesi için çalışmalar yapılacaktır. Yani çayda tarladan tüketime Ulusal Çay Konseyi çok aktif görev üstlenecektir."

iha
Yayın Tarihi : 9 Mayıs 2008 Cuma 18:35:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?