Balıkesir Doğumevi'nde meydana gelen ve skandala dönüşen doğum olayıyla ilgili soruşturma sürüyor. Basındaki haberler üzerine doğumevi yönetimi, aileyi özel odaya alırken, basın mensuplarının da odaya izinsiz girmeleri yasaklandı.

Skandalın gündeme gelmesiyle gözler bir anda Balıkesir Doğumevi'ne çevrildi. 27 Temmuz 2005 tarihinde, akşam saatlerinde doğumu gerçekleştiren ekibin, 2 ebe, 2 stajyer ve 1 hemşireden oluştuğunu anlatan anne Nurşen Aldemir (22), olayın ardından başlatılan soruşturmada, tek hedef haline getirilen Ş.G. isimli ebenin, suçsuz olduğunu belirterek kendini savunduğunu, şikayetçi olmamalarını istediğini öne sürdü.

Nurşen Aldemir, "Bebeğim ve ben bugün daha iyiyiz. Benimki normal doğumdu. Doğumhaneye 5 kişinin girdiğini hatırlıyorum. 2 stajyer, 2 ebe, 1 de hemşire vardı. Doğumdan çıktıktan sonra çocuğun parmağının kesik olduğunu öğrendim. Bebeğimi getiren hemşire, "Çocuğun durumu iyi, biraz parmağının ucu tırnağa yakın yerinden kesik. Şu an iyi, gerekeni yaptık" dedi. Sonra çocuğu bana verdiler. Tabii ben bunun olduğuna inanamadım. Göbek kordonunu keserken yanlışlıkla kesildiğini söylediler. "Yanlışlıkla, kaza sonucu oldu, biz de istemeyiz" dediler. Eşime, "İzmir'e gidin, özel arabanızla götürün. Tedavi yaptırıp, parmağını orada diktirin" demişler. İzmir, "Daha 1 saatlik bebek, narkoza dayanamaz, kaybederiz" deyince vazgeçildi. Ben ebe ile görüştüm. Ebe Ş., "Suç ben de kaldı. Ama, asıl suçlusu ben değilim. Parmağı ben kesmedim, benim üstüme kaldı. Eğer şikayetinizi geriye alırsanız ben görevden atılmam. Orada, içeride bir tek ben yoktum, bir sürü insan vardı" diyor. Şu an çok üzgünüm, insan hala şokunu atamıyor" diye konuştu.

Talihsiz yavrunun babası Ahmet Aldemir (23), başlarına gelen skandalla ilgili doğumevinde tüyler ürpertici iddiaların yayıldığını, söylenenlerin kendilerini çok korkuttuğunu belirtti. İddiaya göre, L.B.'nin nöbetçi doktor olarak görevli olduğu akşam, ebe ve hemşireler ile stajyer öğrencilerin girdiği doğumdan sonra Aldemir'in bebeğinin göbek kordonunu, stajyer öğrencilerin veya yardım etmelerini istedikleri bir temizlik görevlisinin kestiği ileri sürülüyor.

Ebe Ş.G.'nin aileye karşı yaptığı savunmanın da bu yönde kaygıları artırdığı olayın gerçek boyutunun ortaya çıkarılması bekleniyor. Kendilerine dolaylı olarak gelen mesajlarla şikayetçi olmamalarının istendiğini söyleyen Ahmet Aldemir, "Davadan vazgeçin diye dolaylı olarak pişmanlık ifade ediliyor. 'Kimse isteyerek bir şey yapmaz' diyorlar. Doktorlara sorduk, göbek bağıyla parmağın kesilmesine kimse mantıklı bir cevap veremiyor, kimsenin aklı sırrı ermiyor bu işe. Bebeğimize daha isim koymadık. Bu iş nereden kaynaklanıyorsa oraya kadar gitsin, hatayla ilgili sorumlu kim varsa, doktoru, hemşiresi hatta başhekimine kadar gitsin yani. Bize normal doğumlarda doktorun girmediği söyleniyor. Neyse ortaya çıksın. Bu işin sorumlusu bir tek kişi olmaz herhalde. Tek kişinin üzerine kaldığı söyleniyor. Bizim amacımız başkalarının canı yanmasın" dedi.

Öte yandan, vücudunda sarılık belirtisi görülen Aldemir bebek, doktorlar tarafından özel bir odaya alındı. Gözleri bantlanan ve üzeri bir örtüyle kapatılan Aldemir Bebek, 24 saat boyunca ışın tedavisi görüyor.

İHA

Yayın Tarihi : 30 Temmuz 2005 Cumartesi 20:30:56

Güncelleme :30 Temmuz 2005 Cumartesi 20:34:23