Müdafaa-i Hukuk Dernekleri 1. Bölge Toplantısı, Balıkesir'de yapıldı. İki gün süren toplantının sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti'nin açık ve çok yönlü bir saldırı ile karşı karşıya olduğu vurgulandı.

Derneğin genel başkan vekili emekli vali Mahmut Yılbaş, genel sekreter Şıhça Yavuz, genel sayman emekli general Orhan Ballı ile Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Manisa, İzmir, Eskişehir ve Aydın-söke şube başkanlarının imzasıyla yayınlanan sonuç bildirgesinde, şu görüşlere yer verildi:

"Bölücü terör üniter yapımız için ciddi bir tehdit oluşturmakta, iç savaş kışkırtıcılığı yapılmaktadır. Tarihi Şark Meselesi kapsamında sözde Ermeni soykırımı yeniden gündeme getirilerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslararası arenada yalnız bırakılarak tecrit edilmek istenmektedir. Bu çerçevede olmak üzere misyonerlik ve kilise çalışmalarıyla İyonya ve Pontus hayalleri yeniden gündeme getirilmeye çalışılmaktadır. Türk iktisadi hayatı çok uluslu şirketlerin kıskacına alınmakta, milli sermaye hızla el değiştirmekte ve stratejik öneme sahip kamu iktisadi kuruluşları yabancı şirketlere satılmaktadır. Türk eğitim ve kültür hayatı hızla millilik vasfını kaybetmektedir. Türk gençliği uyuşturucu madde bağımlılığı ile birlikte yabancı fikir ve ideolojilerin tehdit ve tehlikesi altındadır. Türk milleti, psikolojik harbin bütün unsurları kullanılarak duyarsız ve tepkisiz hale getirilmektedir. Kuvva-yi Milliye ruhu ve Müdafaa-i Hukuk anlayışı Türk milletinin hayatının temel düsturu haline getirilmelidir. Türk gençliği, Mustafa Kemal Atatürk'ün fikir ve inkılaplarından hareketle yeniden yüksek fikir ve ülkülerle donatılmalıdır. Türk milletini içine düştüğü bu yeni fetret döneminden çıkaracak güç, yine milletimizin azim ve kararlılığıdır. Vatanın içine düştüğü bu derin buhrandan ve büyük tehlikelerden kurtulmak için büyük Türk milleti mukadderatına mutlaka sahip çıkmalıdır."

"DİYARBAKIR'DAN BOZÖYÜK'E NASIL GELDİLER?"
Genel başkanlığını emekli paşa Necati Özgen'in yaptığı Müdafaa-i Hukuk Derneği'nin Balıkesir'deki bölge toplantısında bir konuşma yapan genel başkanvekili emekli vali Mahmut Yılbaş, kısa süre önce yaşanan ve infiale yol açan terörist gösterilere, bunların nasıl gerçekleştiğine dikkat çekerek, "Hiç kendi kendinize sordunuz mu? Bu adamlar, ta Diyarbakır'dan Bozöyük'e kadar nasıl geldi? Ben valilik yaptım, bununla ilgili sadece siyaseten bir yerlerden emir almanız gerekli değil. Suç unsuru bulunan her olayda mülki, askeri ve adli görev doğar. Hukuken doğar, sorumlusunuz. Bu grup niçin Yüksekova'da kırsalda durdurulup bir arama-taramadan geçirilmedi de, illa buraya kadar getirildi? Yüksekova'da çıkıp bir vali, alay komutanı, emniyet müdürü, 'İstihbarat aldık' deyip de neden arabalarını aramadı? Bir sürü bayrak var. Kimse, 'Biji Apo' diyemez, suçtur kardeşim. Niye buraya kadar sokuyorsunuz? Çok tahrik etmek istemem ama, Yunanistan'ın 15 Mayıs'ta İzmir'e çıkışından bu gelişin ne farkı var ki? 'Biz batıda da eylem yapıyoruz' dediler. 18 Ağustos'ta kaleme aldığım bir yazım var, 'Maksadınız nedir' diye. 18 Ağustos'ta bu provayı Kızılay'da yaptılar. Orada geçen o bey baba benim. Polise gittim, bana 'Bey baba sen ne karışıyorsun, varsa bir dilekçen git mülki idare amirine ver' dedi. Kızılay'da 20 tane terör örgütü PKK'lı genç bunun ilk uygulamasını yaptı" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 13 Eylül 2005 Salı 23:27:51