İzmr'e ne zaman yolum düşse aklımın bir köşesinde yerleşmiştir, Kemeraltında hisarönünde kızlarağasına uğramak. Ayvalık Cunda malumunuz kışları sesziz ve durgun. Belli bir süre sonra insan değişik yüzler, karakterler ve külltürler görmek istemenin ötesinde canlı, insan yoğunluğunun olduğu atmosfer istiyor.
Araları İzmir'e yolum düşünce bu yoğun insanların bulunduğu atmosferi Kemeraltında görmek uzun süre olmamak kaydıyla doğrusu bu kış sessizliğinde iyi geliyor.
Kemeraltı esnafıyla, kalabalığıyla, tarihi barındıran sokaklarıyla, içinde barındırdığı hanıyla görülmeye değer. Alışveriş yapmak biraz yoruyor olsada o meydandaki kahvelerinde içilen çay veya kahvesi dinlendiriyor insanı. En avantajlı yönü ise ulaşım kolaylığı. Metro insanlara apayrı bir kolaylık sağlıyor.
Her İzmir'e ne zaman gitsem aklımın bir köşesinde kızlarağasına uğrayıp kahve ve çayını içmek muhakkak vardır. İzmir'in birbirinden güzel semtlerinin olmasına rağmen beni en etkileyen Kemeraltı olmuştur. Çoçukluk dönemlerinden kaynaklansa gerek halen dün gibi hatırlarım İzmir'e uzanan ilk yolculuğumu. Çoçukluk heyecanı işte bütün gece uyumamış ve ilkkez büyük bir şehir görecek olmanın heyacanı Kemeraltında son bulmuştu. Şimdilerde yolum düştükçe sokakarında gezer ve o çoçukluk heyecanını anarım.
İzmir'e geçenlerde yolum düştü yine. İşim bitince sizde tahmin edersiniz ki yolumu Kemeraltındeki kahvelere yönelttim. Günlerden Cuma hava güzel bense koşuşturmaktan yorulmuş ama şimdi kahve bu yorgunluğu nasıl dindirir diye düşünerek ilerlerken gördüklerim beni çok etkiledi. Ve inanın bu manzara karşısında gözyaşlarımı tutamadım. Daha önce böylesine yoğun manzarayla karşılaşmamıştım. Kemeraltında ömrümce aklımdan çıkmayacak ikinci duyguyu yaşamıştım.
Oturduğum kahvenin garsonuna yönelttiğim sorular şaşkınlığımdan olsa gerek garson abla bu daha az hali deyince daha da gururlandım. Tabi şimdi ben sizlere konuyu açmayınca acaba ne diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Kemeraltına kahve içmek için yöneldiğimde her sokağında her köşesinde insanların namaz kıldığını gördüm. Her sokakta hatta mekanlarda, iş yerlerinin önünde ibadetlerini yerine getirmeye çalıştıklarını gördüm, kılmayan insanlarında ne denli saygı duyduklarını ve kardeşce, insanca bir toplumda değerlerin kaybolmadığını gördüm. Toplumca değerlerimizi telaştan, koşuşturmacadan öylesine yitiriyoruzki işleri, kardeşliği, dostluğu ve hatta merhameti bile adeta rafa kaldırıyoruz. Doğrusu gördüğüm manzara beni çok etkiledi. Ve söylemek isterimki her şey biz insanlar için, ömür kısa dostluk baki ve tekrar tekrar Kemeraltı eşrafını taktir etmek isterim.
Ama ne varki şuda bir gerçek acaba gündüzün bu güzelliği yerini gecenin sessizliğine mi yoksa acımasızlığınamı bırakıyor? Yoksa gündüz uyku halinde gezen kardeşlerimiz gece hayatın anlam ve öneminimi anlamaya çalışıyorlar. Dostluğun ve kardeşliğin güçlü olduğu topluma layık bir ülke de yaşamak için değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkalım.