Balıkesir'in Ayvalık İlçesi'nde biraraya gelen çevreci kuruluşlar, EGEÇEP çatısı altında zeytincilik ve altın madenlerini tartıştı. 

2 gün süren toplantının son gününde bir sonuç bildirgesi yayınlayan EGEÇEP, ilk olarak zeytinciliğe yer verdi. Yayınlanan sonuç bildirgesinde, "Körfez bölgesi olarak adlandırılan Ayvalık, Burhaniye, Havran, Edremit ve Gömeç bölgelerinde faaliyette bulunan zeytinyağı fabrikalarının atık suları (kara su) için merkezi arıtma sistemi kurulmalı. Bu mesele mahalli idarelerin koordinasyonunda çözülmeli. Çevre ve insan sağlığı açısından zeytin ve zeytinyağı üretimi devlet tarafından desteklenmeli, zeytinliklerin daraltılmasının (madencilik, ikinci konutlar, turizm tahsisi vb.) önüne geçilmelidir. Zeytin ve zeytinyağı kültürünün yaygınlaştırılması ve yurt içi tüketimin artırılmasına yönelik kampanyalar desteklenmelidir. Zeytin ve zeytinyağı üretiminde toprak işlemeden hasada ve hasat sonrası depolamaya kadar bilim ve teknolojinin hakim kılınabilmesi, üreticinin yeterli gelir seviyesine sahip olabilmesi ve dış pazarlarda rekabet edebilmesi için üretimde girdi ve prim destekleri artırılmalı, örgütlenmeleri sağlanmalı ve coğrafi tescil yapılmalıdır" denildi. 

Bildirgenin ikinci bölümünde ise, Edremit Körfezi'nin çevre meseleleri yer alınarak, "Ayvalık adaları tabiat parkında kültür ve tabiat varlıkları envanteri en kısa sürede çıkartılmalıdır. Ayvalık iç limanında sirkülasyonun sağlanabilmesi için Lale Adası ile Ayvalık'ı birbirine bağlayan yolda yeni menfez açılmalıdır" denildi.
Ayrıca altın madenlerine karşı eylem planları tartışılırken, bildirgede şu görüşlere yer verildi:
"Uşak-Eşme/Ulubey sınırları içinde siyanür yığın liçi yöntemiyle işletilmek istenen Kışladağ altın madeni, bilirkişi raporlarına göre, yörenin yer altı sularının kurumasına, suların ve çevrenin kirlenmesine yol açmakla kalmayacak, Gediz ve Büyük Menderes havzalarının da kirlenmesi ile bütün Batı Anadolu'ya felaket getirecektir. ÇED raporunun iptali davasında henüz bir karar verilmeden dönüşü olmayacak tabiat tahribatı yapılmaktadır. İnay köylüleri çan çalarak herkesi göreve çağırıyor. Hiçbir kamu yararı olmayan Kışladağ altın madeninde bir oldu bittinin önüne geçilmelidir. 15 yılı aşkın süredir gündemde olan Bergama-Ovacık altın madeni de, pek çok mahkeme kararına, Danıştay kararına ve AİHM kararına rağmen, hukuka aykırı biçimde faaliyetini sürdürmektedir. Son olarak İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından verilen imar planlarının yürütmesinin durdurulması kararı hemen uygulanmalı, maden işletmesi kapatılmalı, yaşanan hukuksuzluğa son verilmeli. Türkiye'nin 3. büyük kenti olan İzmir'in içme suyu havzasını kirleteceği bilirkişi raporları ile belirlenmiş olan Efemçukuru altın madeniyle ilgili de hiçbir işlem yapılmamalı, verilen izinler geri alınmalıdır."