3
Mayıs
2025
Cumartesi
İNHİSAR - BİLECİK

İnhisar'ın kadın kaymakamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, genç kaymakamlardan baskılara karşı dik bir duruş sergilemelerini isteyerek, "Kim olursa olsun, ağa, paşa, partimin herhangi bir yetkilisi, sizlere baskı uygulamaya kalktığı anda hemen haberi valiye mi bildirirsiniz, İçişleri Bakanı'na mı bildirirsiniz, bana mı bildirirsiniz, bu kadar açık konuşuyorum, bildirin. Bizzat üzerine gideriz. Suistimale asla fırsat vermeyeceksiniz. Bunlara asla kapıları açık tutmayacaksınız. Bazıları çok ciddi manada seviyesizlik yapmak suretiyle yaklaşabilirler. Buralarda duruşunuz çok önemli" dedi.

Başbakan Erdoğan, 91. Dönem Kaymakamlık Kursu'nu tamamlayarak kura çeken ve görev yerlerine atanan 110 kaymakamı kabul etti. Başbakanlık yeni binasında gerçekleşen kabule İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da katıldı. Aksu, kabulde yaptığı konuşmada kaymakamların, kendilerine yüklenen sorumluluğun bilinciyle Türk milletinin kalkınması ve huzuru uğrunda mesai mefhumu gözetmeden çalıştıklarını söyledi. Zor zamanların aranan isimleri olarak mülki idare amirlerinin önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Aksu, kaymakamların 3 yıl süren zorlu bir staj programıyla yetiştirildiklerini kaydetti. Türkiye'de çok az meslek mensubunun yetişmesi için devletin bu kadar çaba gösterdiğini ve bu kadar masraf yaptığını anlatan Aksu, kaymakamların kendileri için harcanan her kuruşun karşılığını çok kısa sürede verme kararlılığında olduklarını kaydetti.


Başbakan Erdoğan ise, insanlık tarihi boyunca büyük medeniyetler kurmuş, insanlığa zengin bir miras bırakmış büyük bir milletin geleceğe uzanan yolculuğunda olduklarını ifade ederek, bu yolculuğun kalkınma, çağdaşlaşma ve millete hizmet yolculuğu olduğunu belirtti. Bu yolculuğun sonunda Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet hedefine ulaşacaklarını vurgulayan Erdoğan, bunun bir inancın gereği olduğunu kaydetti. Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği kazanımların kalıcı hale gelmesi, insanların ihtiyaçlarının hakkıyla karşılanması için kaymakamların ortaya koyacağı çalışmaların büyük önem taşıdığını dile getiren Başbakan Erdoğan, bu ülkenin yüksek ideallerinin meşalesini genç kaymakamların taşıyacağını söyledi. Erdoğan, "Hepimiz bu yüce milletin efendisi değil hizmetkarıyız. Milletinizle aranızda aşılmaz duvarlar bulunmasına asla izin vermeyin. Yapacağınız hizmetler yeterli değil. Yeterli olan halkın gönlüne girebilmek, halkı gönlünüze misafir edebilmektir. Sabahları herkesten önce uyanıp, herkesin yardımına koşmalısınız. Şefkat elinizi sürekli olarak halkımıza uzatmak zorundasınız. Kimsesi olmayanın kimsesi hep beraber biz olalım. Yalnız olanın arkadaşı biz olalım. Muhtaç olanın hızırı biz olalım. Yoksulların, muhtaçların bize gelmesini beklemeyelim, biz onlara gidelim. İstiyoruz ki bu ülkede kimse okulsuz, hastanesiz, yolsuz, susuz kalmasın. Öyle bir an olsun ki o yoksulu elinden tutun, evinize getirin, çorbanızı onunla paylaşın" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, dün gece saat 24.00'te Andırı Kaymakamı'nı telefonla aradığını hatırlatarak, Antalya ziyareti sırasında eline bir pusula tutuşturan bir işçinin şikayetini Andırı Kaymakamı'na ilettiğini ifade etti. Bu pusulada Andırı'nın 8 obadan oluşan bir köyünün 2 obasına yol ve suyun ulaşmadığının yazılı olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:


"Oktay beyi aradım, 2 obanın henüz yolu, suyu yokmuş dedim. 'Biliyorum, 8 obanın 6'sını hallettik, 2'sine de 2 ay içinde yol ve su ulaştıracağız' dedi. Ben sizleri de ansızın bir gece arayabilirim. Ona göre hazırlıklı olmalısınız. Makam sizi bozmasın. Bu makamlar gelip geçicidir. Mevki, koltuk sizi şımartmasın. Bunlar gelip geçicidir. Alacağınız bir hayır dua sizi çok zengin kılacaktır."

"BANA BİRAZ 'PROTOKOL TAKILMAK' GİBİ GELİYOR"
Zaman zaman kaymakamların sicillerine baktığını anlatan Erdoğan, notu düşük olan kaymakamı hiç görmediğini söyledi. Kaymakamların, görev yaptıkları ilin valilerinden hep takdir aldıklarını kaydeden Erdoğan, bunun nasıl olduğuna şaşırdığını belirtti. "Bana bu biraz 'protokol takılmak' gibi geliyor" diyen Erdoğan, Anadolu'yu gezdiğinde herşeyin takdire şayan olmadığını gördüğünü ifade etti. Asıl notu halkın verdiğini kaydeden Erdoğan, binlerce köyün yolu, suyu bulunmadığı halde nasıl olup da tüm kaymakamların takdir aldığını merak ettiğini söyledi.


Bir çok şehirde ve ilçede, daha önce o bölgeye hizmet eden devlet erkanının ismini taşıyan meydanlara, caddelere, sokaklara, parklara rastlanabileceğini ifade eden Erdoğan, bunlardan bazılarında ise hayatta olanların kendi ismini verdiklerini gördüklerini anlattı. Erdoğan şöyle konuştu:


"Kimin cebinden yaptırdın da buralara adını verdin. Bu benim partimden de olsa yanlış yapıyor, önceki dönemlerde de olsa yanlış yapıyor. Bırak da oraya ismini başkaları versin, sen niye yapıyorsun. Ben Başbakanım, her yere anıtlarımı diktireyim, okullara ismimi vereyim, olmaz. Bunu başkası yapsın, sen yapma. Bunları halk yapsın, siz değil. Böyle bir hakkımız da yok. Çünkü devletin kasasından, kesesinden bunlar yapılıyor. İstanbul'da belediye başkanıydım. İstanbul'a hizmeti geçmiş, ölen, hayatta olan belediye başkanlarının isimlerini İstanbul'un değişik caddelerine, kavşaklarına verdim. Bir vefa örneği olsun diye verdim. Ama kendi adımı asla hiçbir yere vermedim. Vermem de. Bunu benden sonra gelenler düşünsün. O benim görevim değil. Yapmışsak bir hizmet onu halkım görür. Yapılması gerekenin en güzelini o yapar zaten. Bu milletin gönül hafızasında kendinize öyle kalıcı yerler edinin ki bu halk sizi unutmasın. İnanın anıtınızı bu halk diker, merak etmeyin. Bu millet çok vefalıdır. Türk milleti dediğiniz zaman akla vefa gelir, akla hep almadan vermek gelir."


Erdoğan, kaymakamlardan göreve başlar başlamaz Köy-Des projesi kapsamında köylerin yol ve su sorunlarına el atmalarını istedi. Bu konuda kaymakamlara büyük sorumluluk düştüğünü kaydeden Erdoğan, kaymakamlara gönderilen paralarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğunu, bu paranın yerinde kullanılması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, "Kim olursa olsun, ağa, paşa, partimin herhangi bir yetkilisi, sizlere baskı uygulamaya kalktığı anda hemen haberi valiye mi bildirirsiniz, İçişleri Bakanı'na mı bildirirsiniz, bana mı bildirirsiniz, bu kadar açık konuşuyorum, bildirin. Bizzat üzerine gideriz. Suistimale asla fırsat vermeyeceksiniz. Bunlara asla kapıları açık tutmayacaksınız. Gittiğiniz yerlerde bu türlerle karşılaşabilirsiniz. Size böyle gelip yaklaşma gayreti içinde olabilirler. Bazıları çok ciddi manada seviyesizlik yapmak suretiyle yaklaşabilirler. Buralarda duruşunuz çok önemli. Siz o ilçenin en büyük mülki idare amirisiniz. Herşey orada sizden sorulur. Ona göre adımınızı atacak, kararlılığınızı ona göre ortaya koyacaksınız ve herşeyi elinizin altına alıp adımlarınızı atacaksınız" şeklinde konuştu.


Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda İçişleri Bakanı Aksu'ya yeni atanan kaymakamlar arasında kaç bayanın bulunduğunu sordu. Aksu'nun 2 bayan bulunduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, "Niye az oldu?" şeklinde tepki verdi. Aksu da, kursa sadece 5 bayanın müracaat ettiğini belirtti. Erdoğan, konuşmasının ardından yeni atanan 110 kaymakama plaket verdi. Erdoğan, Başbakanlık merdivenlerinde kaymakamlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bu arada, yeni atanan 110 kaymakam arasında yeni evli bir çiftle nişanlı çift dikkat çekti. 4.5 aylık evli Meral Demirbaş ve Hüseyin Demirbaş çifti de kabule katıldı.

Meral Demirbaş'ın Bilecik'in İnhisar, Hüseyin Demirbaş'ın ise Bilecik'in Yenipazar ilçesine atandıkları öğrenildi.

Bir süre önce nişanlanan Mehmet Fatih Çiçekçi Karabük'ün Yenice ilçesine atanırken, nişanlısı Esengül Korkmaz'ın ise Karabük'ün Eskipazar ilçesine atandığı belirtildi.

iha
Yayın Tarihi : 8 Ocak 2008 Salı 16:12:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?