Efsane otel geri dönüyor

Bursa'nın ilk otellerinden Çelik Palas'ın genel müdürlüğü görevine geri dönen İsmail Kuru, tarihi oteli şaşalı dönemlerine geri kavuşturacaklarını bildirdi.

İsmail Kuru, eski görevine geri dönmenin mutluluğu içinde olduğunu belirterek, “Çalışma yaşamın büyük bir kısmı Çelik Palas’ta geçti, çok benimsedim, çok özümsedim, kendi çocuğum gibi oldu, bu duygularla çalıştım yıllarca. Yeniden burada olmak, elbette çok güzel bir duygu. Kendimize inanıyoruz. Bu bir süreç, eski dostlarımızı yeniden kazanacağız. Çelik Palas Oteli genel müdürlüğünü kabul ederken, işte bu inançtan yola çıktım. Yakın bir zamanda yeni işverenimiz Sayın Mustafa Kırcal ile birlikte Çelik Palas’ı eski şaşalı günlerine kavuşturacak olmanın heyecanını yaşıyorum” dedi.

Çelik Palas otelinin uzun süre özelleştirme çalışmaları kapsamında kaldığını hatırlatan İsmail Kuru, “Bu da Çelik Palas’a verilmesi gereken değeri geri itti. O dönemlerde, yeniden yapılanma için gerekli bütçeler zamanında alınamadı. Dolayısıyla da yenilenme açısından rakiplerimizden geri kaldık. Her ne kadar Çelik Palas dostları olsa da zaman içerisinde kendimizi yenileyememenin acısını yaşamak zorunda kaldık. Şu anda da yenilenme çalışmalarına yönelik operasyonumuz sürüyor. Tüm odalarımız yenileniyor. Günümüz teknolojisi kullanılarak, ama tarihi özelliği de bozulmadan. Misafirlerimize rahat ve konforlu bir ortamı sunmak üzere her türlü donanım sağlanacak şekilde çalışmalarımız sürüyor. Otelimizin kaplıca bölgesinde, restoran ve lobisinin yanı sıra diğer genel kullanım alanlarında da yenileme çalışmaları sürecek. Özetle, Çelik Palas Oteli, kısa bir süre içerisinde Bursalıların tanıdığı, bildiği o eski Çelik Palas olacaktır.” diye konuştu.

“Devalüasyon her zaman turizmin tetikleyicisi olmuştur” diyen İsmail Kuru, “Genel olarak Bursa turizmi haricinde Türk turizmini değerlendirecek olursak yaklaşık 20 milyon turist geliyor ülkemize. Son yirmi yıla baktığımızda kat ettiğimiz mesafenin ne kadar büyük olduğunu görebiliriz. Burada kişi başına elde ettiğimiz gelirin her yıl düşmesi düşündürücü. Turist sayısı artıyor, ama doğru oranda kişi başına elde ettiğimiz gelir düşüyor. Yatırımların planlanmayışından kaynaklanıyor. Şu anda Antalya bölgesinde gerçekten bir arz fazlalığı var. Turistik tesislerin iki üç ay dolu, sonra boş olmasını, şu anda yaşadığımız dünya ekonomik krizinde önümüzdeki yıllarda bu otellerin kapanmasına kadar gidecek bir tehlike olarak görüyorum. Hükümetlerin turizme daha çok önem vermesini bekliyoruz” dedi.