7
Mayıs
2024
Salı
BURSA

Erdoğan'ın Bursa ziyareti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özgürlüklerin bitirilemeyeceğini, düşünce özgürlüğüne asla ket vurulamayacağını belirterek, "Eğer milli iradeyi yok etmek istiyorsanız, biliniz ki milletin önüne engeller koydukça, millet o engelleri aşa aşa daha güçlü, daha farklı bir şekilde karşınıza çıkar" dedi. Erdoğan, Erdoğan, asla gerilim ve kavga taraftarı olmadıklarını da kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile birlikte Bursa'da AK Parti Kadın Kolları'nın kongresine katıldı. Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda coşkulu bir kalabalığa hitap eden Erdoğan, "Bütün Türkiye, umut ettiği, arzu ettiği iktidarı bulmanın huzurunu yaşıyor. Bizler her gittiğimiz yerde bu huzura, bu coşkuya şahitlik etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Şehirlerimiz değişiyor, ilçelerimiz değişiyor, Türkiye değişiyor" dedi.

"Bizim ülkemize sevdamız var. Bu sevdadır bizi bu yollarda gece gündüz koşturan" diyen Erdoğan, "Aşkı olmayanın, sevdası olmayanın maksudu olmaz, gayesi olmaz. Ama aşkınız varsa, o zaman hedefe ulaşmak için dağları delersiniz. Biz şimdi dağları deliyoruz. Karadeniz'de Türkiye'nin en uzun tünellerini yaptık dağları delerek. Çünkü biz uzağı yakın eden bir anlayışın mensuplarıyız. Hava yollarımız müflisti, bitmişti, tükenmişti. Ama şimdi dünyanın 4 bir yanında THY bayrağının, Türkiye bayrağının dalgalandığını görüyorsunuz. Bu azimle oldu, kararlılıkla oldu. Hortumcuların bir kenara çekilip, dürüst AK Parti kadrolarının iş başına gelmesiyle oldu" diye konuştu.

Düşünce özgürlüğüne kimsenin ket vuramayacağını ifade eden Erdoğan, "Bu demokratik bir mücadele. Bu mücadelede bizim arzumuz şudur: Bizi demokratik olarak sahada yenin, gelip de bizi başka yollarla yenmeye yönelmeyin. Bunun tek yolu var, sandık. Yoksa, özgürlükleri bitiremezsiniz, düşünce özgürlüğüne asla ket vuramazsınız. Eğer milli iradeyi yok etmek istiyorsanız, biliniz ki, milletin önüne engeller koydukça, millet o engelleri aşa aşa daha güçlü, daha farklı bir şekilde karşınıza çıkar" şeklinde konuştu.

"BİZ GERİLİM TARAFI OLMADIK"

Halkın AK Parti'ye parlamentonun yüzde 65'ini verdiğine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizler bu yolda bu anlayışla yürüdük, bu anlayışla yürüyeceğiz. Büyük bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. Halkım bunu çok iyi anladı. Partimizi kurduk, 16 ay sonra milletim partimizi iktidar yaptı, parlamentonun yüzde 65'ini verdi. Hemen ardından yerel seçimler geldi. Oylarını yüzde 42 artırdı ve 'Biz size inanıyoruz, size güveniyoruz, yereli de size veriyoruz' dedi. O da bitmedi. İşte geldik 22 Temmuz'a. Ne yaptılar? Kasım'da seçim istemediler. İlla erken, illa erken. Cumhurbaşkanlığı için 50 dereden 50 türlü su getirdiler. Bugüne kadar cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hepsini kenara koydular, maalesef yeni bir anlayış getirdiler. Ne oldu? Seçimi yaptık, bu defa yüzde 47 ile milli irade tecelli etti. Ve şu anda parlamentonun yüzde 65'i gene AK Parti'nin. Söyleyecek çok şey var. Ama alınacak mesafe var. Şair diyor ya: 'Ağlarım, ağlatamam, dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizarım'. Ama sizler, biliyorum ki artık bizlerle gönül diliyle konuşuyorsunuz. Herhalde bu ifadem de laikliğe aykırı değildir. Biz ülkede gerilimin tarafı olmadık. Biz ülkemizde asla kavgadan yana olmadık. Bu ülkede birlik varsa, beraberlik varsa, dayanışma varsa bu AK Parti iktidarıyla olmuştur."

"MECLİS'İN İŞİ MİLLETİN SORUNLARINI ÇÖZMEKTİR"

Kendilerini başörtüsüne kilitlenmekle suçlayanlara tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Bazen bakıyorum, kariyer sahipleri çıkıp, bazı ifadeler kullanıyor. Çok garibine gidiyor, ellerinde koskoca kariyerleri var, hiç sıkılmıyorlar. Diyorlar ki; 'Oturdular kalktılar, bir başörtüsü meselesi gidiyorlar'. Ayıptır, ayıp. Nerede olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, çok açık ve net konuşuyorum. 5 senelik iktidarımız döneminde Meclis'in gündemine başörtüsü diye bir konu mu geldi? Hep biz sabrettik, hep sabrettik. Ama bu milletimizin sorunuysa, bu sorun için bizim sorumluluğumuz var. Yasama organı ne işe yarar? Bu ülkenin sorunlarını çözmeye yarar. Biz CHP ile de mutabakat aradık bu konuda. Sayın Baykal'la ben baş başa bu konuyu görüştüm. Ancak, meydanlarda bunu söyler, kampanya otobüslerine başörtülü bacımın resimlerini yapıştırır. Çünkü istismarcıdır, ama uygulamaya gelince, hatta hatta grup toplantılarına, otobüslerle benim başörtülü kardeşlerimi de toplar, getirir, ama iş sorun çözmeye gelince, burada kalkar, bizi çok farklı bir noktaya oturtmaya çalışır. Biz ne diyoruz biliyor musunuz? Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız. Ama ben şurada delegelere bakıyorum; hamdolsun, başörtülü, başı açık kardeşlerim hepsi el ele, millete hizmet yolundalar. Fark bu. Önemli olan bu. Bizim partimiz bunu başardı. Ama bunlar bunu başaramaz" dedi.

81 vilayetten 80'inden milletvekili çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar Sivas'tan öteye gidemiyorlar. Gidemezler. Seçim kampanyalarına bakın, Sivas'tan öte kaç yere gitmişler. Ama bu kardeşiniz 55 vilayete gitti. Gitmediğim il yok. En az gittiğim ile 2 kere gittim. Biz etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe karşıyız. 70 milyon vatan evladını canımız ciğerimiz bilir, başımızın üstünde tutarız. Biz milletimizin hizmetkarıyız. Onun için AK Parti 80 vilayette milletvekili olan tek partidir. Niye onlar çıkaramıyor? Niye onlarda yok? Bir vilayet hariç 80 vilayette milletvekilimiz var. Bundan sonra da böyle olacak."

Halkın arasına ayrımcılık sokmaya çalışanlar olduğunu belirten Erdoğan, "Bir akşam televizyonda bir genç şunu söylüyor: 'Ben başörtülü kızın girdiği yere girmem, gittiği yere gitmem'. Bu hale bu ülkeyi kim getirdi? O genci yetiştirenlere sormak lazım. Bu genci siz nasıl yetiştirdiniz? Sonra başörtülü kıza sordular. O, 'Ben arkadaşımın girdiği her yere girerim' dedi. Biz bunun peşindeyiz. Benim başı açık, örtülü kızım arasında en ufak bir fark olamaz. Kişisel tercihler üzerinde kimsenin dayatma hakkı yoktur, bu özgürlük alanlarına kimsenin girme hakkı yoktur. Bu böyle bilinsin. Bu ülkenin evlatları, birbirlerini bu ülkede tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlayışıyla sevsinler. Büyük Türkiye ideali ancak böyle gerçekleşir. Aksi halde küçülür. Göreve geldiğimizde milli gelir 2 bin 500 dolardı, şimdi milli gelirde 7 bin doları aştık. Onlar laf, biz iş ürettik.Bu CHP zihniyeti. Toplu konut yaparsın; oy için yapıyor. Kavşaklar yaparsın; oy için yapıyor. Ne yapalım, gelip yatalım mı sizin gibi?

Biz kimsesizlerin kimi olarak yola çıktık" şeklinde konuştu.

AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın ve Kadın Kolları Başkanı Tülin Kara, Başbakan Erdoğan'a çini vazo hediye etti. Başbakan Erdoğan, Kapalı Spor Salonu'nda çocuklara oyuncak araba, bebek, kitap ve karanfil dağıttı. Erdoğan, daha sonra Bursa Valiliği'ne hareket etti.

.
Yayın Tarihi : 30 Mart 2008 Pazar 18:53:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?