8
Mayıs
2024
Çarşamba
BURSA

Kendi ihbarım; ben kaçakçıyım!

Kendimi ihbarımdır; ben bir kaçakçıyım! Dinim ve milliyetim hariç tüm sosyal değerlerden soğudum!

Su kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla ihbar üzerine ifadesine başvurulan Bursalı iş adamı Fahrettin Gülener, yerel gazetelere verdiği ilanla görev aldığı tüm kurum ve kuruluşlardaki görevlerinden çekildiğini bildirdi.

Ermetal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Gülener, Bursa'da yayımlanan gazetelere verdiği, ''Kendimi ihbarımdır; ben bir kaçakçıyım'' başlıklı ilanda, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Nilüfer Sokak'ta bin 400 kişinin çalıştığı şirketler grubuna ilişkin bir ihbarı değerlendiren jandarma çevre timinin, kendisinin su kaçakçılığı yaptığını belgeleyen, eski tarihli ve faal olmayan bir su kuyusu bulduğunu belirtti.

Devlet Su İşleri (DSİ) 1. Bölge Müdürlüğü, Osmangazi ve Yıldırım kaymakamlıkları ile jandarma komutanlığının koordinasyonunda kendisinin 12 Şubat Salı günü, jandarma ekiplerinin eşliğinde resmi araç ile DOSAB Jandarma Karakolu'na götürüldüğüne değinen Gülener, ifadesi alındıktan sonra yine aynı araçla iş yerine bırakıldığını kaydetti.

Gülener, jandarma kolluk kuvvetlerine yönelik hiçbir isnadının bulunmadığını, zorunlu görevlere saygı duyduğunu ifade ederek, ilanında şunları kaydetti:

''Dürüstlüğünü canından aziz varlığı olarak kabul eden, 36 yıllık iş hayatında bir kez dahi sigortasız işçi çalıştırmayan, kayıt dışı ekonomiye itibar etmeyen, devletiyle para, kredi, dolandırıcılık konularında hiç davalaşmamış, topluma ters düşecek en küçük bir hareketten dahi kaçınmış benim naçiz varlığıma inen bu tür bir darbe ile 'dinim ve milliyetim hariç' tüm sosyal değerlerimden soğudum. Eski tarihte kapatılmış (20 yıl önce) bir kuyudan su kullanmışlığımı ve bu sebeple, devletin yukarıda sözü geçen makamları tarafından cezalandırıldığımı ve artık benim hiçbir sözüme, davranışıma, tavır ve değerlerime itibar edilmeyeceğine dair; kamuoyunda gelişecek olan olumsuzluğun kendimce farkındalığımı kamuoyuna ihbar ediyorum. TIR'lar dolusu su kaçakçılığı yaptığımı açıkça itiraf ediyorum.

Bundan böyle, adını ve sırasını sayamayacağım tüm sivil toplum kuruluşu, vakıf, dernek yarı resmi kurumlardan istifa ettiğimi arz ederim. Yine bundan böyle topluma faydalı işler kapsamındaki faaliyetlerde boy göstermeye hakkım ve haddim olmadığının bilinciyle tüm şahıs, kurum ve kuruluşlardan özür dilerim.''


''PES EDİYORUM''

İlanda, ''Kendine koyamadığı prensiplerin yerini bir takım felsefeler almışsa, o kişi kendini yönetemiyor demektir'' sözüne işaret eden Gülener, şu görüşlere yer verdi:

''Beni şikayet ederek bu duruma düşürmek isteyen kişi ve kişilerle uğraşmaktan bıkıp yorulduğumdan dolayı pes ediyorum. Yer altı sularını günde birkaç bin ton harcayan işletmelerin hakkaniyetle denetlenip kontrol altına alınmasını kamuoyu önünde talep ediyorum. Kaldı ki şirketlerimde su kullanımı sadece lavabolar için olup, üretimde kullandığım herhangi bir su ihtiyacım yoktur ve olmamıştır. Kamuoyuna mal olmuş benim gibi bir insanı rezil etmek uğruna, beni çeşitli yollarla ve defalarca şikayet eden sorumsuz kişi veye kişileri, uydurma/torpilli ruhsatlarla ve üstelik aldıkları ruhsatın kat kat üzerinde su tüketmeleriyle kanser, ülser ve benzeri hastalıklar aşırı derecede artmıştır.''

Gülener, 8-10 yıl öncesinde çıkarılan bu ruhsatlandırmadan dolayı bugünkü makamları tenzih ettiğini belirterek, ''Sonuç olarak, 'Türk'ün Türk'e ettiğini, Moskof Türk'e etmemiştir. Üç yüz yıldan beri' diyen Tanzimat yazarı Ziya Paşa, bu sözü 1876 yılında sarf etmiştir. Demek ki hiçbir şey değişmemiş olup ben de 'Edeplinin edepsizce borcu vardır, öder öder hiç bitmez' tarzındaki halk deyişini bu kez kendi üzerimde yaşamaktayım. Bundan böyle ben yeteri kadar enayice borç ödedim, hiç olmazsa çocuklarım ödemesinler'' dedi.

AA
Yayın Tarihi : 13 Şubat 2008 Çarşamba 18:22:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?