Doğuştan kalp kapağı olmayan 5 yaşındaki Emre Alakuzu, 2 anjiyo, 3 kalp ameliyatı yapılmasına rağmen hayatını kaybetti.

Bir fabrikada işçi olarak çalışan İbrahim Alakuzu (29), doğuştan kalp kapakçığı olmayan 5 yaşındaki oğlu Emre'yi 3. kalp ameliyatında kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor. 10 yıllık evli ve 2 çocuk babası olan İbrahim Alakuzu, Mayıs ayında güle oynaya getirdiği oğlu Emre'yi ameliyattan sonra girdiği 4 aylık yoğun bakım süreci neticesinde kaybetti. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde doktorların gerekli özeni göstermemelerinden şikayetçi olan ve suç duyurusunda bulunacağını belirten Alakuzu, oğluna yoğun bakımda yeterli bakım yapılmadığını iddia etti. Alakuzu, oğluna ilk olarak 2005 yılında anjiyo yapıldığını belirterek, "Daha sonra 2007 yılında yine anjiyo oldu ve ikinci ameliyat gerçekleştirildi. Bu ameliyatta kalp kapakçığına koldan damar alınıp takıldı. Hastamızla başından beri Doç. Dr. Işık Şenkaya ilgilendi. Üçüncü defa 2008 yılında doktorumuz yeniden çağırdı. 'Kalpte açıklık var, kapatmak gerekiyor' diye. Çocuğum güle oynaya geldiği hastanede, 27 Mayıs 2008 tarihinde ameliyat oldu. Ameliyatın başarılı geçtiği söylendi. Ancak ameliyat sonrasında yüksek ateş sonucu çocuk komaya girdi. Doktorlar yoğun bakıma aldı. Ancak bu arada kalp 30 saniye aralıklarla durduğu için beyne kan gidiyor. Ancak beyin hasar gördü. 2005'te yapılan ameliyattaki sıkıntıdan bu durma olduğu belirtildi. Neticede oğlumuzu 4 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra dün gece sahur vakti kaybettik. Ancak hastanede doktorlardan çok sıcak bir ilgi görmedik. Yoğun bakımda da sinekler kaynıyor. Bu yoğun bakım 3 gün süreyle karantina altına
alındı. Yoğun bakımda sineğin ne işi var? Burası fakülte. Sinek öldürme aleti var. 'Bu sinek nasıl girebiliyor?' diye soruyorum. 'Girebiliyor' diyorlar. Nasıl olur? Yetkililer gelip baksın. Hemşireler yeterli ilgiyi gösteriyor, ancak doktorlar gerekli itinayı göstermiyor. Asistanlara bir şey söylüyorsunuz bakmıyorlar. Öyle bir tepki veriyorlar ki, babasının hayrına bakıyor sanki. Benim çocuğum sigortalı. Oradan bu hizmetin bedelini alıyorlar. Biz Bursa'nın en güzide sağlık kuruluşu olarak görüp geldiğimiz
hastanede bu olumsuzlukları yaşayınca hayal kırıklığına uğradık. Oğlumun ölümüyle alakalı bütün yasal haklarımı kullanıp şikayetçi olacağım. Yetkililerin bu hastanedeki gevşekliklerle alakalı duyarlı olmalarını istiyorum" dedi.

Minik Emre'den geriye babasının onu parkta gezdirirken çektiği görüntüleri ile hastane sürecinde cep telefonuna kaydettiği fotoğrafları kaldı.