Büyükorhan'da çiftçiler, çilek sezonunun açılmasına çok az bir zaman kala, talebin olmaması ve fiyatların belirsizliği sebebiyle mahsullerinin ellerinde kalmasından korkuyor.

Geçen sene bu zamanlarda, 5 büyük firmanın anlaşma yaparak avans dağıttığı, hormonsuz, tamamen doğal, organik çilek yetiştirilen ilçede, çileklerin çıkmasına 10 gün kala alıcı olmaması üreticilere zor günler yaşatıyor.

Yetiştirdiği hayvan gübreli, hormonsuz tamamen organik dağ çilekleriyle ün salan Büyükorhan çiftçisi bu sene tedirgin. Avrupa standartlarında çilek yetiştiren çiftçiler, ürünlerine hasadın başlamasına az bir zaman kala, İstanbul’daki büyük kabzımallardan ve marketlerden talebin olmaması karşısında darboğaza girdi.

İlçede yapılan eğitim seminerlerinin ardından organik tarıma başlandığını ve çilek kalitesinin arttığını belirten Belediye Başkanı Kamil Mehmet Acaroğlu, tek sıkıntının alıcı bulamama olduğunu söyledi.

Çileklerin gübresiz ve hormonsuz olarak tamamen doğal yetiştirildiğini, lezzetinin de çok farklı olduğunu dile getiren Acaroğlu, "İlçemizde damlama sulama sistemi ve organik tarım yaygınlaştı. Böylece ürünlerimizde çürük ve mantar kesinlikle olmuyor. Biz dünya standartlarında çilek yetiştiriyoruz. Burada çilekler olunca mis gibi kokudan geçilmez. Piyasada şu an satılan iri çilekler hem zararlı hem lezzetsiz. Bizim çileğimizi ise tamamen doğal, bir oturuşta 1 kilo yersiniz. Çilek üretiminde hiçbir sıkıntımız yok. Bu sene rekoltemiz artarak 7 bin tona yükseliyor. İstanbul’daki kabzımallara çağrımız var. Kamyonlarla gelip çileklerimizi alsınlar yine bitmez. Geçen sene bu zamanda büyük firmalar gelerek anlaştıkları üreticilere avans dağıtmıştı. Bu sene ne gelen var ne giden. Hiç olmazsa, kabzımallar ve büyük market yetkililerini Büyükorhan’a bekliyoruz. Yoksa çileğimiz heba olacak" diye konuştu.

Geçen sene 800 binden açılan ve 600’e inen birim fiyatının bu sezon belirsiz olmasının kendilerini tedirgin ettiğini kaydeden üreticiler ise, alıcılara çağrıda bulundu. Üreticiler, günde 15 YTL yevmiye vererek işçi çalıştırdıklarını aktararak, büyük firmaların şoklama yaparak geçen seneki stoklarını eritmedikleri için bu sene çilek talep etmediklerini açıkladı.

Belirsizlikten dolayı bazı çiftçiler yevmiye vermemek için tarlalarını çapalattırmazken, mahsulün tarlada kalarak zayi olmasından korkuyorlar. Üreticiler, "Bizim çileğimiz gerçek dağ çileği. Dağ suyu ile yetiştiriyoruz. Tabi hayvansal gübre kullanılıyor. Bizim tek geçim kaynağımız çilek. İlçenin yüzde 90’ı çilekle 1 yıl hayatını idame ettiriyor. Çilek sezonu iyi geçmezse çocuklarımızı evlendiremeyeceğiz. Ayrıca artık damlama sistemine geçtik, bu şekilde daha az suyla kaliteli ürün alıyoruz. Çilek dalından koparılacak gibi, topraksız ve lezzetli. Çilek yetiştirdiğimiz alanı da sulama kolay olduğu için arttırıyoruz. Tek derdimiz çileğimizi satabilmek"açıklamasında bulundu.
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Yusuf Bozkuş ise verimliliği yüzde 80 arttıran damlama sistemiyle sulamanın, Kaymakamlık tarafından düzenlenen Köylere Hizmet Götürme Projesi çerçevesinde yaygınlaştığını anlattı. Bozkuş, ihracatçının şimdiye kadar talebinin olmadığını hiç olmazsa iç piyasaya ürünleri satmak istediklerini açıkladı. İlmi tarıma geçtikleri dönemde, gıda üreticisi firmalarla büyük marketlerin kendilerine ilgi göstermelerini beklediklerini sözlerine ekledi.

Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2005 Salı 12:30:09

Güncelleme :4 Kasım 2005 Cuma 13:52:24